17 yıl sonra ilk kez konuştu!

Babasına ait terzi dükkanında çalışan Alan, olay günü iş yerini kilitleyip eve gitmeye hazırlanırken, nereden geldiğini belirlenemeyen iki kurşunla vuruldu. Ayağından ve karnından yaralanan Alan’a, uzun süre müdahale edilmediği için kan kaybından hayatını kaybetti. Aradan geçen 17 yılda otelde ölen 37 kişi için anma törenleri düzenlendi, etkinlikler yapıldı. Olayın sorumlusu olduğu iddia edilen kişiler ağır ceza mahkemesinde yargılanarak ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, genç yaşta ölen Ahmet Alan'ın adını bile anan olmadı.

Oğlunun ölümünden sonra babası üzüntüden kansere yakalanarak hayatını kaybetti. Anne Ayşe Alan, 17 yıldan beri 2 Temmuz tarihinde acısının tazelendiğini söylüyor. Bunca zamandır oğlunun katillerinin bulunmamasına isyan eden anne Alan, "Yavrusunu kaybeden neler yaşar ki. Hala içim yanıyor" diyor. İlk defa CİHAN'a konuşan anne Ayşe Alan, gözyaşının hiç dinmediğini ifade ederken yaşadığı acıları şu sözlerle dile getiriyor: "Eşim Ahmet'in acısına dayanamayarak kansere yakalanıp hayatını kaybetti. Oğlumun katili bulunsaydı muhtar olan eşim tabancasıyla o kişiyi öldürecekti. Eşim hayattayken bir de onun acısını yaşamamak için katilin bulunmaması için Allah'a sürekli dua ettim"

Ahmet Alan'ın vurulduğu saatlerde ağabeyi Hikmet Alan'ın eşi hastanede bir kız çocuk dünyaya getirdi. Alan ailesi yeni dünyaya gelen bebeğin sevincini yaşayamadan amcanın ölümüyle yıkıldı. Özellikle her 2 Temmuz tarihinde acıları tazelenen aile, otel içinde ölenlerin haklarının korunduğu kadar olayla ilgisi olmadığı halde vurulan oğullarının hakkının da savunulmasını istiyor. Anne Alan, yaşadığı duygu ikilemini şu sözlerle aktarıyor: "Aynı gün çocuğumun biri gitti, biri doğdu. Doğum günü mü diyeyim, ölüm yıldönümü mü, bilemiyorum. 17 sene geçti, ağlamadık bir günüm yok. Fakat, geride kalan 2 çocuğuma bugüne kadar gözümün yaşını belli etmemeye çalıştım. Onların da üzülmelerini istemiyorum."

"17 YILDIR KIZIMIN DOĞUM GÜNÜNÜ KUTLAMADIK"
Madımak olaylarının sadece otel içinde yaşananlardan ibaret olmadığını vurgulayan Ahmet Alan'ın ağabeyi Fikret Alan da, "Ateş düştüğü yeri yakıyor. Otel önüne gelerek 'Sivas'ın kanı sorulacak' diye bağıranlar boşu boşuna bağırıyor. Benim kanımın hesabını sormak onlara düşmemiştir. Olayla ilgisi olmadığı halde adresi belli olmayan iki kurşunla hayatını kaybeden Ahmet Alan'ın küçük ağabeyi Hikmet Alan da, o dönemde mahkemeye gitmek istediklerini ancak tek tek dava açılamayacağını söyleyerek bu isteklerinin geri çevrildiğini söyledi. Hikmet Alan, olaylar nedeniyle şu anda cezaevinde bulunanların aynı zamanda kardeşinin de cezasını çekmesine bir anlam veremediklerini dile getirdi. Ahmet'in öldüğü gün kızının dünyaya geldiğini belirten Hikmet Alan, 17 yıldır kızının doğum günü kutlayamadığını ifade etti.

Yıllardır Ahmet'i kaybetmenin üzüntüsü yaşadıklarını belirten Alan'ın dayısı Elvan Cantemur da, sağduyu çağrısında bulundu. Bu acının kendilerine yettiğini kaydeden Cantemur, "Her yıl yaramızın kanatılmasını istemiyoruz. Daha itidalli olunmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.

(CİHAN)