Diyanet'in Şafii İlmihali yok satıyor

Doğu ve Güneydoğu'daki halkın büyük kısmı Şafii mezhebinin inanç esaslarını dikkate alarak ibadetlerini gerçekleştiriyor. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun talimatıyla başlatılan çalışmalar kapsamında, Şafii mezhebi ile ilgili Doğu ve Güneydoğu'da geniş bir çalışma yapıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Haziran ayında tüm müftülüklere gönderdiği yazıda, din görevlilerini Şafiilik ve diğer mezhepler konusunda bilgilendirmelerini istedi. Başkanlık din görevlilerinin görev yaparken, farklı mezheplerin de olduğunu düşünerek dini bilgilerini geliştirmeleri gerektiğini hatırlattı. Bu uyarıdan kısa süre sonra daha önce Şafii mezhebine mensup Müslümanların büyük çoğunluğunun yaşadığı Doğu illerinde görev yapan din görevlisi, müftü ve vaizlerden de istifade edilerek Şafii ilmihali hazırlanmaya başlandı.

İlmihal Şafii olan Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Keskin tarafından hazırlandı. Keskin'in İmam Şafii'nin ''el-Üm'' adlı eseri ile İmam Nevevi ve İmam Suyuti'nin kitaplarından yararlanarak hazırladığı ilmihalden ilk olarak 3 bin adet basıldı. İlmihal Türkiye'de en çok Diyarbakır'da ilgi gördü. İlmihalin üçte ikisi kısa sürede katıldı.

Diyanet Vakfı Yayınevi Diyarbakır Şube sorumlusu Hakkı Sevgi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilk kez yayınladığı Şafii ilmihalinin çok kısa sürede tükendiğini söyledi. Halkın genelinin Şafii olduğundan diyanet mühürlü ilmihali tercih ettiğini anlatan Sevgi, "Eser, vatandaşların eksik olan bilgilerini tamamlama noktasında güvenilir olduğu için tercih ediliyor. Esere ilgi her geçen gün artıyor. İki bin tanesi kısa sürede satıldı." diye konuştu.

Şafii ilmihaline gösterilen ilgiyi ve yeni talepleri Diyanet İşleri Başkanlığı'na bildirdiklerini anlatan Sevgi, eserin tekrar basılmasını umduklarını kaydetti. Sevgi şunları söyledi: "Piyasada Şafii mezhebi ile ilgili bir çok kitap bulunmaktadır. Bu kitabın diyanet tarafından basılması ve yine hazırlayan kişinin diyanet bünyesi olması hasebiyle büyük ilgi gördü. Gelen kardeşlerimize eserin kalmadığını üzülerek söylüyoruz."

CİHAN