''Ben yaptım oldu'' mantığının yanlışlığı!

İmamlara göre, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğü Mütevelli Heyeti’nin 14 yıldır Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Merkezi Faaliyetleri Müdürlüğünü yürüten Ayşe Sucu'yu görevden alması "çok yerinde, lakin gecikmiş bir karar."

İLGİLİ HABER İÇİN TIKLAYIN

14 yıldır Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Merkezi Faaliyetleri Müdürlüğünü yürüten Ayşe Sucu’nun zaman zaman kendini Din İşleri Yüksek Kurulu’nun da yerine koyarak bir takım fetvalar verdiği, derinlemesine vakıf olmadığı konularda konuştuğu, kafa karışıklıklarına neden olduğu ve kurumunun faaliyetlerinden daha çok kendini ön plana çıkardığı ve bu şekilde de şöhret olmayı başardığı iddia edilmekteydi.

Bu itibarla, Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğü Mütevelli Heyeti’nin almış olduğu kararla Sayın Sucu’nun bu görevden uzaklaştırılması çok yerinde, lakin gecikmiş bir karar olarak değerlendirilebilir. Zira hakkında bu şekilde iddialar bulunan birisinin zaten o görevde bu kadar uzun süre kalmasının yanlışlığı açıktı.

Mütevelli Heyeti’nin yeniden yapılanma çerçevesinde kadına yönelik hizmetlerin yeni bir heyecan ve anlayışla ve daha kapsamlı ve yararlı bir şekilde yürütülmesi için “Kadın Faaliyetleri Merkezi”nde böyle bir kan değişimine gitmesi son derece isabetli bir tercih olsa gerektir. Zira, makamlar kimsenin babasının malı olmayıp, ilelebed o koltuklarda oturmak gibi bir zorunluluk da bulunmamaktadır.

Objektif kriterlere göre hizmet veren bütün kurum ve kuruluşlarda olması gerektiği gibi Türkiye Diyanet Vakfı’nda da, personelin kılık ve kıyafetine veya yaşam tarzlarına bakılarak değil, hizmetindeki başarısına ve liyakatına göre değerlendirmeler yapılması uygulamasının böyle bir tercihle işlerlik kazanmaya başlamış olması da sevindirici bir gelişme olarak görülebilir.

Zaten eski müdür Ayşe Sucu hanımefendinin özellikle İslam'da örtünme ile ilgili olarak söylediği sözler uzun zamandır kamuoyunun tepkilerini çekmekteydi.

Kendileri Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kararlarını adeta yok sayarak kendi görüş ve kanaatlerini Diyanet’in kararı imiş gibi sunmakla itham ediliyordu. Bu iddialara neden olarakta kendisinin “İslam’da şöyle giyeceksiniz' diye kesin bir şekil çizilmediğini ifade eden sözleri ve bu konuda bilgiden noksan tahrik edici yorumları gösteriliyordu.

DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri