Edep ya Hu!

AGD Konya şube başkanı Yusuf Güneş Hz. Mevlana'nın son yıllarda yanlış tanıtıldığını söyledi.

Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Başkanı Yusuf Güneş, 2007 Yılı UNESCO tarafından Mevlana Yılı olarak ilan edildiğini ancak son günlerde Mevlana etkinliklerine ilişkin bazı yanlış uygulamaların olduğunu söyledi. Güneş, “Hz. Mevlana’nın dünyaya tanıtılması noktasında ne yazık ki son günlerde yapılan bazı garip uygulamaların Mevlana’nın temsil ettiği değerlere aykırı düştüğünü ifade etmek istiyoruz. Mevlana’yı ve savunduğu düşünceleri eksik ve yanlış anlatma çabası ülke kamuoyunu ve bizleri endişelendirmektedir” dedi.

NE İDÜĞÜ BELİRSİZ BİR MÜZİK
Hz Mevlana’nın son yıllarda yanlış bir şekilde dünya kamuoyuna tanıtılmasına ilk tepki AGD’den geldi. AGD Konya Şube Başkanı Yusuf Güneş, Mevlana’nın dünyaya tanıtılması büyük bir fırsat olduğunu ancak Mevlana’nın tanıtırken bazı düşüncelerinin göz ardı edildiğini söyledi. Güneş, “Mercan Dede’nin clup müziğin içinde tasavvuf musikisini icra etmesi, Konya’da Mevlana Haftası’nda mistik müzik adı altında ne idüğü belirsiz müzik guruplarının dinletilmesi, Bir televizyonda mayo defilelerinde ve güzellik yarışmalarında çıplak kadınlarla birlikte sema gösterisi yapılması, Ve son olarak 17 Aralık’ta Ankara’da Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu dansçılarından Selçuk Göldere’nin kurduğu Simurg adlı toplulukla ‘Sır’ adlı modern Mevlana bale gösterisini sahneleyecek olması gibi etkinlikleri esefle takip etmekteyiz” diye tepki gösterdi.

DEĞERLERİN İÇİ BOŞALTILIYOR
Güneş, Anadolu Gençlik Derneği Konya Şubesi olarak Mevlana’nın ve temsil ettiği değerlerin içini boşaltan ve İslami içeriğinden soyutlayan bu gibi organizasyonları şiddetle protesto ettiklerini vurgulayarak, “Hz Mevlana’nın kemiklerini sızlatan ve Ilımlı İslam safsatasının bir uzantısı olarak telakki ettiğimiz bu organizasyonlara artık bir son verilmesini talep ediyoruz. Mevlana’nın dili ile söylemek gerekirse ‘Edep ya huu’ diyoruz. Hiç kimsenin ‘Ben yaşadıkça Kur’an’ın bendesiyim. Ben Hz. Muhammed'in ayağının tozuyum’ diyen Mevlana’yı sadece hoşgörü’ abidesi olarak nitelendirerek kendi sapkın emellerine alet etmeye hakkı yoktur. Kimse, onun ulvi düşüncelerini turizme teşvik gayretlerine kurban etmeye kalkışmasın” şeklinde konuştu.

TARİHSEL GERÇEKTEN KOPARAMAZSINIZ
AGD Konya şube başkanı güneş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bu milleti millet yapan değerleri, tarihsel dinamik ve bağları tanımadan uzaktan fotoğraf çekmek suretiyle hiçbir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Geleneklerimizle uzaktan yakında alakası bulunmayan bu gibi organizasyonların işbirlikçi medya aracılığıyla açtığı bu top yekün savaşla, toplum önce çoraklaştırılmak sonra da dozajı artırılmış ‘modernizm’ zehiriyle, hedefine kilitlediği beyinleri adeta çölleştirmeye çalışmaktadır. Toplumumuz bu gibi etkinliklerle geleneksel olarak zayıflatılmaya çalışılmaktadır.

Milli ve manevi değerlerimizi sıkı sıkıya bağlı olan bizler geleneklerimizle var olduk. Var olmaya geleneklerimizle devam edeceğiz. Aksi takdirde daha önce yaşadığımız çözülmelerin farklı versiyonlarıyla karşı karşıya kalırız. Ve yavaş yavaş yönünü kestiremediğimiz bir mecraya doğru sürüklenebiliriz. İşte son yıllarda geleneksel değerlerimize karşı yapılan bu top yekün saldırılar bu sürecin hızlandırıldığının açıkça sinyallerini vermektedir. Bizi yüzyıllardır ayakta tutan değerlerimizi alenen hedef tahtası haline getiren bu etkinliklerle geleneksel değerlerimiz; batılı emperyalistlerin ‘modernizm’ kandırmacasıyla tersyüz edilmektedir”

HOŞGÖRÜ! FİLİSTİN’DE, IRAK’TA
Hoşgörüyü ağızlarına pelesenk eden söz konusu bu odakların, Filistin’de, Afganistan’da ve son olarak Irak’ta uygulanan insanlık dramlarını görmezden gelinemeyeceğini de sözlerine ekleyen Güneş konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Dünyayı sömürgeleri görerek kasıp kavuran ırkçı emperyalist güçler; bir yandan sinsi planlarını her platformda devreye sokarak, ‘korku imparatorlukları’nın sınırlarını her geçen gün biraz daha genişletirken diğer taraftan Mevlana’yı ve onun hoşgörüsünü kullanarak bizimle adeta dalga geçmektedirler. İngiliz eski Devlet Başkanı Wilson Churchill’in 1932’de Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmayı hatırlayacak olursak, dünden bugüne hangi evrimlere tâbi tutulduğumuzu anlamak zor olmayacaktır. Ne demişti Churchill: ‘Türkleri yenebilmemiz için ellerindeki Kur’an’ı almamız şart. Bu da onları kuruyunca sulamak, yeşerince de budamakla mümkündür. Bugün karşı karşıya olduğumuz durum yıllar önce sarf edilen bu düşüncesinin somut tezahürledir.'

(Melkan Caynak)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri