Dinsizlik Densizlik Donsuzluk
Dinsizlik, densizlik, donsuzluk çağını yaşıyoruz. Ahlak, fazilet, iffet, haya, utanma şişeleri taşa çalınıp kırıldı. Çirkinlikler, kötülükler evlerin içine kadar girdi. Fısk fücur, rezalet, isyan tuğyan, kepazelik aldı yürüdü.
Evrensel bilgeliğin suç saydığı, kötü gördüğü her şey açıkça ve küstahça işlenir oldu.
Altın Buzağı dini yaygın ve âşikâr hale geldi.
Bunca fenalık ve günah karşısında Sodom Gomore solda sıfır kaldı.
İşin en kötüsü Müslümanların çoğu bunlara kanıksadı.
Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapılmaz oldu.
Halk namazı terk etti, şehvetlerine uydu. Bin çeşit şehvet...
Lüks, israf, gösteriş, gurur, kibir ayyuka çıktı.
İtikatta vahim bozukluklar, sapıklıklar, bid'atlar zuhur etti.
Onların dinleri paradır, kıbleleri karıdır diye vasıflandırılan bir güruh-i lâ yüflihûn türedi.
Yalan, tezvir, iftira, fitne, fesat, gıybet çok arttı.
Yüksek binalar yapıldı, zina çoğaldı.
Günde altı milyon ekmek çöpe atılarak, Yaratanın en büyük nimeti horlandı.
Besmelesizlik ve şükürsüzlük... Kanaatsizlik... Azgınlık azgınlık azgınlık...
Yangın büyük, yangın yaygın...
Havalar ısındı, gelsin piknikler, gelsin zevk u sefa... Ne güzel hayat, oh kekâh...
Köfteler, dolmalar, börekler nefis, çaylar leziz mi leziz.
Kaynamış yumurtalar tokuşturulurken, benim şeyhim senin şeyhinden büyüktür...
Yok yok bu kadar karamsar olma, bu ülke çok dua almıştır bir şeycikler olmaz...
Şeriat elden gitmiş, din iman elden gidiyor ama bak benim evim ne güzel, otomobilim ne lüks, hayatım ne kadar yaldızlı...
Umreye gitmiştim geçen ay. Zam Zam Tower'in üst katında kral süiti kiraladım, yukarıdan Kâbeye bakarken serin Zam Zam suyu içtim ben.
Bizim cemaat çok üstün, öteki cemaatlere bakma sen.
Bizim büyüğümüz Hazretü'l-Hazerattır.
Ben ben ben ben...
Bana, beni, benden, bende...
Zina suç olmaktan çıkmış mı? Bu benim konum değil...
Bak hazretim nasıl uçuyor kuşlar gibi...
Uç baba uç...
Yirmi altı yaşındaki aç anne intihar etmiş, iki yavrusu yetim kalmış...
Böyle üzücü şeyler söyleme bana, içim kararıyor sonra.
Yeni aldığım pahalı ve lüks otomobil ne güzel baksana.
Su gibi benzin yakıyor, uçar gibi gidiyor, ufukları aşıyor.
Soğuk aylarda malikanemi ısıtmak için ayda 1500 liralık gaz faturası ödedim. Oh sıcacık malikanem benim.
Kravatıma bak... En pahalı marka... Es rüzgar es, ters dönsün de herkes markasını görsün çatlasın.
Platin kemik restoranda yemekler enfes... Her şeyi yiyorum bol bol, benim yedi midem var. Param çok, midem geniştir benim.
Ye ye ye...
Bekle...
Sodom Gomore...
Onlar da vaktiyle lüks yaşamışlardı.
Sonra ansızın...
Ansızın...
Ans...
Mehmet Şevket Eygi / Milli Gazete