'Diziler çocukları istismar ediyor'

Yrd. Doç. Dr. Ozan, Emniyet Müdürlüğü'nün cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar başlıklı raporunun çocukların korunamadığını ortaya koyduğunu vurgulayarak, çocuklara karşı 1997 yılında 705 cinsel istismar olurken, 2007'de bu rakamın bin 268'e çıktığını söyledi.

Geçtiğimiz yıl çocuklara karşı yapılan cinsel saldırılarda biri yabancı olmak üzere 4 çocuğun yaşamını yitirdiğini hatırlatan Ozan, bu olayların birden bire aniden ortaya çıktığını kabul etmek yerine, bardağı taşıran son damla şeklinde düşünmenin, toplum sağlığı ve toplum düzeni açısından çok daha faydalı olacağını kaydetti.

Ozan, Türkiye'de yayın yapan pek çok televizyon kanallarında yayınlanan dizilerin ilkokul 1 ve 2. sınıfa giden öğrenciler arasında bile flört yapma, sevgili değiştirme, sevgiliyi kıskandırma veya sevgiliyi bir başkasının elinden alma şeklinde senaryolar üretildiğini kaydetti.

Ayrıca hedef kitlesi ilkokul öğrencileri olan sihirli dizilerde bile toplumun yapısına aykırı konuların işlendiğine dikkat çeken Ozan, lisede geçen olayları anlatan dizilerde ise alkol alınması ve kızlı erkekli gruplar halinde aynı evi paylaşma gibi senaryoların özendirici bir şekilde topluma sunulduğunu aktardı.

Türk Ceza Kanunu'nun, reşit olmayan 18 yaş altı çocukları cinsel obje olarak görmek ve istismar etmeyi kesin bir şekilde suç saydığına hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Ozan, ilkokul çocuklarını 'cinsellik peşinde koşan, cinsel objeler' şeklinde takdim etmenin çocuklarda çok büyük bir psikolojik yıkım getirdiğini vurguladı.

Ozan, "Çocuk masumane kendisinin cinsel obje olduğunu kabul etmekte, böylece art niyetli kişilerin yaklaşmasını adeta "kırmızı başlıklı kız" hikayesinde "kılık değiştirmiş kurt" misali normal karşılamaktadır. Akabinde cinsel istismar oluşunca, dünyası yıkılmaktadır. Neticede bu dizilerden etkilenip cinsel obje gibi ortaya çıkan küçük çocukların varlığı potansiyel ruh hastaları için çok uygun bir zemin, kolay bir av oluşturmaktadır. Açıkçası ilkokulda sevgili değiştiren çocuk motifi, şuur altında cinsel sapmalar olan potansiyel ruh hastaları için, mantığa bürüme şeklinde, fakat insanlık dışı ve yasal olmayan bir zemin gibi görünmektedir." dedi.

Ozan, son olarak; vatandaşları, bu tür dizileri RTÜK'e şikayet edilmesi ve çocuklara izletilmemesi konusunda uyardı.