Türk Ergeninin Profili

Türk gençliği internet ve televizyonun tehdidi altında. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği araştırma ergenlerin profilini ayrıntılı bir biçimde ortaya koydu. Araştırmada, ergenlerin büyük bir bölümümün (yüzde 85) çekirdek aile yapısında olduğu, yüzde 8’inin geniş aile, yüzde 3’ünün de parçalanmış aile profili taşıdığı belirtildi. Ergenlerin arkadaşlarıyla bir araya geldiklerinde konuştukları konuların da ele alındığı araştırma sonuçlarına göre; kızların okul, sınavlar, giyim-kuşam, müzik, televizyon dizileri ve ailevi konuları erkeklere göre daha fazla konuştuğu; erkeklerin ise spor, futbol gibi konuları kızlardan daha çok konuştuğu belirlendi.

“DİNDAR GENÇLİK”İN ORANI YÜZDE 98,8
Çekirdek ve geleneksel geniş ailede yaşayan ergenlerin mutluluk düzeylerinin yüksek olduğu vurgulanan araştırmada, “Parçalanmış ailelerden gelen ergenlerin diğer aile gruplarındakilere göre daha az sevildiklerini, sorunlarıyla daha az ilgilenildiğini hissettikleri bulunmuştur. Ayrıca, parçalanmış ailelerde ve akrabalarla yaşayan ergenlerin sokakta daha fazla cinsel tacize maruz kaldıkları da görülmüştür” denildi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın araştırmasında, son dönemde gündeme gelen “dindar nesil” tartışmalarına ilişkin de çarpıcı sonuçlar yer aldı. Araştırmanın bu bölümünde, şöyle denildi: “Araştırmada, ergenlerin dindarlık düzeylerinin oldukça yüksek olduğu bulunmuştur. Bir dine inanan, ibadetleri az ya da çok yerine getirenler ya da getirmeyenlerin oranı yüzde 98,8 olarak bulunmuştur. Herhangi bir dine inanmayan, din ve tanrı meselesi kendisini ilgilendirmediğini belirten ya da dinlere karşı olan ergenlerin oranı ise yüzde 1,1 olarak ortaya çıkmıştır. Aile modelinin olmadığı parçalanmış aileler, tek ebeveynli ailelerde dine karşı kayıtsız ya da karşıt olma oranları diğer aile gruplarından gelenlere göre daha yüksektir.”

ÖRNEK ALINAN TİPLERDE SORUN VAR
Araştırmada ergenlerin hayalindeki başlıca mesleklerin sırasıyla öğretmenlik, doktorluk, polislik, mühendislik, futbolculuk ve avukatlık olduğu belirlenirken, yüzde 28’inin de “ünlülerden örnek aldığı bir idolü” olduğu belirlendi. Araştırmada, “Bu ergenlerin idol olarak gördüğü başlıca kişiler İsmail YK (%9,7), Arda Turan, (%2,6), Cristiano Ronaldo (%2,6) ve Gökhan Özen (%2,2) olmuştur” ifadesi kullanıldı. Araştırmada ergenlerin günlük ortalama televizyon izleme süresinin 2,8 saat olduğu belirtilirken, şu değerlendirmelere yer verildi: “1-2 saat televizyon izleyen ergenlerin oranı % 50, günde 3-4 saat televizyon izleyen ergenlerin oranı % 38,4, günde 5 saat ve daha fazla izleyen ergenlerin oranı % 11,2’dir. Türk dizilerini izleyen katılımcıların oranı % 65,6 iken, müzik programları izleyen katılımcıların oranı % 32,5, Türk filmleri izleyenlerin oranı % 19,7, yabancı film izleyenlerin oranı % 18, spor programları %18, yarışma programları %14,5, haberler % 12,5’dir. Güncel haberleri okuyan ergenlerin oranı % 39,1, spor haberleri okuyan ergenlerin oranı % 31,9, magazin haberleri okuyan ergenlerin oranı % 26,2, köşe yazarlarını okuyan ergenlerin oranı % 12,1’dir. Son olarak, ergenlerin en çok dinlediği müzik türünün Türkçe pop müzik (% 29,5) olduğu tespit edilmiştir. En çok dinlenen diğer müzik türleri ise arabesk (% 11), rock (% 10,5), rap (% 9,4) ve yabancı pop (% 8,5)’tur. Buna karşın tarz ve içerik olarak yerli olan Türk Halk Müziği (% 3,6) ve Türk Sanat Müziği (% 1,1) dinleme oranları oldukça düşüktür.”

ÖNERİLER
Araştırmada öneriler de yer aldı. Buna göre, öncelikle Gençliği Koruma Yasası’nın çıkartılması istenirken, gençliğe ilişkin tüm düzenlemelerin de kodifiye edilerek bu yasaya aktarılmasının gerekliliği dile getirildi. Araştırmada yer alan bazı önerile ise şöyle: “Parçalanmış ailelerin çocukları daha sorunlu olmaktadır. Parçalanmış ailelerin ergen çocukları için Gençlik Rehabilitasyon Merkezleri kurulabilir. Ailelerde aile içi çatışmalar görülmektedir. Temel sebepler televizyon, ders çalışma baskısı ve bilgisayar sorunları üzerine kurulmaktadır. Gecekondu gençliğinin daha nitelikli meşguliyet alanlarına çekilebilmesi için belediyeler, MEB, Halk Eğitim Merkezleri, STK’lar, Kültür Bakanlığı ile işbirliği içinde bu semtlerde yeni sosyal ve kültürel örgütlenmelere girilebilir. Öğrenci ergenlerde yükse oranda bir kesimin harçlığı oldukça azdır. STK’larla ve yerel yönetimlerle ilişki kurularak ergenlerin burs imkânına kavuşturulması mümkündür. Ergenlerin idol belirlemelerinde büyük dönüştürücüleri değil, magazinsel tipleri ön planda tuttukları görülmektedir. İnsanlık çapındaki değerlerin ergenlerin gündemine girebilmesini sağlamak için okul-medya-internet üçgeninin daha işlevsel olarak kullanılabilmesi gerekir. Ergenlerin idol olarak gördüğü kişilerin genellikle sanatçı ya da futbolcular olduğu göz önünde tutulduğunda, toplumda eğitimin getirilerinin ergenlerce tatmin edici bulunmadığı anlaşılmaktadır denilebilir. ‘Kolay yoldan para kazanmak’, ‘köşeyi dönmek’ gibi kavramlar giderek ergenlerin gündemine girmektedir. Medyada sürekli lüks yaşantıların ön plana çıkarılması, ergenlerin gerçekten koparak çeşitli fanteziler üreterek yaşama bağlanmaları sonucunu doğurmaktadır. Ergenlerin toplumsal meselelere karşı duyarlılık düzeyleri düşüktür ve bireysellikleri ön plandadır. Ergenlerde özürlülük/engellilik algısı ve bilinci düşük seviyedir. Duyarlılık artırılmalıdır. Sigaraya başlama yaşı 5’e, alkol deneme yaşı 7’ye, bağımlılık yapan madde deneme yaşı 9-10’a düşmüştür. En başta, erişimi engelleyici yasal ve idari düzenlemeye gidilmesi gerekmektedir. Sanal gerçeklik, çocuk-ergen ve genç nesillerde, ‘gerçeklik’ denilen olgunun yerini almaya başlamıştır. Bunun önlenebilmesi için internet kullanımının sınırlanması şarttır. Günlük televizyon izleme oranı yüksektir. İnternetin oluşturduğu sanal gerçeklik kadar olmasa da, televizyon da önemli bir zarar-ziyan aracı olarak ergenleri tehdit etmektedir. Bu konuda da anne-baba eğitimleri ve geliştirilmesi önerilen ergen eğitimi modeli çok işlevsel olabilir.”

Habervaktim.com