Türkiye'nin ilk hanım hırdavatçısı 20. yılında

Türkiye'nin ilk hanım hırdavatçısı iş hayatında 20. yılını yaşıyor

Türkiye'nin ilk hanım hırdavatçısı Zübeyda Çelebi, Ordu'da yürüttüğü iş hayatında 20. yılını yaşıyor.Çelebi, otogarın hemen yanındaki sanayi sitesindeki işyerinde faaliyet gösteriyor. Hanımların belki kuaför, lokanta, giyim gibi kendilerine yakın alanlarda girişimci olması alışılan bir durum ama hırdavat işine giren bayanların sayısı yok denecek kadar az. 

Zübeyda Çelebi, ailesinden miras kalan bir işin başına geçmemiş, bilerek ve isteyerek hırdavatçılığı seçmiş. Hem de artık kadının adı yok gibi sitemkar ifadelerin bile kullanılmadığı, çalışanları nerede ise tamamen erkek olan ve bol bol arabesk müzik dinleyip karamsar oldukları sanılan oto sanayi esnafı arasında. 

Zübeyda Çelebi oto sanayide 27 yıldır iş hayatının içinde son 20 yıldır da iş yerinin başında. O, 5i'erkek 6 çalışanı da istihdam eden bir girişimci. Mesleğini sevdiğini, devam ettirmek istediğini, hatta iki kızından birinin kendi mesleğini sürdürmesi halinde mutlu olacağını dile getiriyor. 

Kadınlar için pozitif ayrımcılık fikrine karşı ama onların da içindeki cevheri dışarı çıkarabilecek imkanları olmasını, bunun için cesaretlendirilmesini daha doğru buluyor, abartılı bir şekilde kadınların önplana çıkarılmasını değil. Ticaret Lisesi mezunu olduğunu aktaran Çelebi, orada aldığı eğitimin iş hayatında çok işine yaradığını, ailesinin de ticaretin içinde bir aile olmasının kendisinde bir birikime neden olduğunu ifade ediyor. 

Hırdavat üzerine çalışan bir kooperatifte muhasebe bölümünde 7 yıl kadar çalıştığını ifade eden Çelebi, "Daha sonra kooperatif faaliyetlerine son verince satılığa çıkan iş yerini alarak devam ettirmek istedim. Bu işe girmek zor olmadı, çevremden de yadırgayan tepkiler değil destek gördüm. Bunca zaman içinde kendimi bir hanım, bir öteki gibi hissetmedim sanayi esnafı içinde. Ben sanayi esnafını çok sevdim, hep ablaları oldum. Hemen her sorunları için bana geldiler, kızlarının düğününü bile bana sordular, yardımcı oldum." şeklinde konuştu. 

Her gün işine severek geldiğini belirten Çelebi, "Ben işimi iş yerimde çözerim. Onun için eşim bana 'işini evine getirme' demez. Evime gidince 'ödemem vardı, malım eksikti, tahsilatta soran vardı' bunları hiç kafama takmam. Hanımların boş durmasını doğru bulmuyorum. En azından bir çörek, bir dantel yapıp bir şeyler satabilirler ve böyle de yapmalılar. Unutamadığım çok anım var ama tahsilat için birkaç aradığım kişinin bir iş yerine gelerek beni de kastederek 'ya bu sizin sekreter bizden para istiyor' diyerek beni şikayet etmesi aklımdan gitmiyor." diye konuştu.

Türkiye'de kadın olmanın zor olduğu fikrine katılmadığını, bazı bölgelerde bazı sorunlar olabileceğini ama kendisini hiç öyle hissetmediğini aktaran Çelebi, Karadeniz hanımlarını da daha dirayetli ve girişgen gördüğünü sözlerine ekledi. (CİHAN)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri