Said Nursi Şam'da

Şam'da Hutbe-i Şamiye Sempozyumu'na büyük ilgi.

Bediüzzaman Said Nursi'nin Suriye'nin başkenti Şam'da okuduğu ünlü hutbesini konu alan sempozyum; Türkiye, Suriye, Katar ve Suudi Arabistan'dan bir çok din önderi, bilim adamı ve siyasetçinin katılımıyla Şam'da gerçekleşti. Şam üniversitesi Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen konferansta Nursi'nin eserlerinin yanı sıra o dönemde İslam dünyasının hastalıklarını tespiti ve sunduğu çözüm reçeteleri değerlendirildi. Konuşmacı olarak katılanlar, İslam dünyasının içinde bulunduğu hastalıklardan Bediüzzaman'ın sunduğu reçete ile kurtulabileceği fikrinde birleşti.

Bediüzzaman Said Nursi'nin 1911 yılında Suriye'nin başkenti Şam'da Emevi Camisi'nde irad ettiği Hutbe-i Şam'ı konu alan "Hutbe-i Şamiye Kültür ve Miras Sempozyumu" Şam'da gerçekleşti. Suriye Diyanet İşleri Bakanı Prof. Dr. Abdussettar Assayad'ın katkılarıyla gerçekleştirilen sempozyuma Assayad ile birlikte Suriye Müftüsü Ahmed Bedreddin Hassun, büyük din alimi Ramdan El Buti, Katar'dan Ali Muhiddin Karadai, Arabistan'dan Musa Şerif gibi din alimlerinin yanı sıra bir çok din adamı ve siyasetçi katıldı. Programa ayrıca Nursi'nin talebeleri Mustafa Sungur, Abdullah Yiğin, Said özdemir ve Mehmet Fırıncı da iştirak etti.

Sempozyum ilk olarak Kur'an-ı Kerim'in okunması ile başladı. Ardından Nursi'nin hayatını, eserlerini ve fikirlerini konu alan bir sinevizyon sunumu yapıldı ve konuşmalara geçildi.

İlk olarak kürsüye gelen Suriye Müftüsü Ahmed Bedreddin Hassun, Bediüzzaman Said Nursi'nin gerek İslam dünyasının gerekse Osmanlının zor şartlar altında bulunduğu bir dönemde Hutbe-i Şamiye'yi irad ettiğini hatırlatarak bu hutbede önemli tespitlerde bulunduğunu söyledi. Said Nursi'nin, ümmeti içinde barındıran bir şahsiyet olduğuna kaydeden Bedreddin Hassun, "üstad kendisini eski Said, Yeni Said ve üçüncü Said diye anlatarak İslam dünyasının geçirdiği evreleri özetliyor. Burada İslam dünyasını hastalıkları olan ümitsizlik, düşmanlığa karşılık ümit ve sevgi ve hoşgörüyü reçete olarak sunuyor." diye konuştu.

Ramazan El Buti ise, Bediüzzaman Said Nursi'nin yazdığı Risale-i Nur eserlerinin 40'a yakın dile çevrildiğini kaydederek, küçük yaşta tanışma fırsatı bulduğu üstadın eserlerini kendisini Arapçaya çevirdiğini aktardı.

Said-i Nursi Hazretlerinin bu dönemdeki İslam dünyasının içinde bulunduğu hastalıkları yaklaşık 100 yıl önce tespit edip reçete sunduğunu aktaran El Buti, "üstad İslam dünyasının yetiştirdiği ender şahsiyetlerdendir. Şu anda içinde bulunduğumuz hastalıklardan kurtulmanın çaresini Emevi Camii'nde okuduğu hutbe ile gösteriyor. Bediüzzaman hiçbir şekilde ye'se düşülmemesini, düşmanlığın yerin muhabbet ve hoşgörüyü öğütlüyor. üstadın eserlerini iyi bir şekilde anlayıp tatbik ettiğimiz zaman bu hastalıklardan kurtulabiliriz" şeklinde konuştu.

üstad Said Nursi'nin talebelerinden Mehmet Fırıncı ise, böyle bir sempozyumun Şam'da gerçekleştirilmesinin önemine işaret ederek, "Bu sempozyumun dine büyük katkıları oldu. üstadın eserlerini ve fikirlerini yansıtmak anlamında çok büyük bir organizasyon gerçekleştirildi. Katkıda bulunan başta Suriye hükümeti olmak üzere herkese teşekkür ediyorum." dedi.

Sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumun gerçekleştirildiği sempozyuma vatandaşlar ve özellikle üniversite öğrencileri yoğun ilgi gösterdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri