UNESCO'dan açıklamasında, Diyarbakır Surlarının muhteviyatı açışından Çin Seddi'ni geride bıraktığı bildirildi.
Diyarbakır Tanıtma ve Kalkındırma Derneği Başkanı Abdulkadir Arslanoğlu, kentin simgesi haline gelen surların yanlış bilinenleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Arslanoğlu, Diyarbakır Surları'nın bu güne kadar Çin Seddi'nden sonra en uzun en geniş ikinci suru diye bilindiğini fakat UNESCO'nun yanlış bilinen hadiseyi düzelttiğini ifade etti.
Arslanoğlu, "Şöyle, Diyarbakır Surları Çin Seddi'nden çok farklı olarak, alelade bir set değildir, Diyarbakır Surları'nın onlarca burcu vardır ve burçları üzerinde taş işlemeciliğin zirvesinde olan kitabeler, yazılar, kabartmalar ve oymalar vardır.
Bu yönüyle de Diyarbakır Surları dünya çapında benzeri olmayan tarihi ve kültürel bir mirastır" dedi.
Dünyanın ikinci bir yerinde benzeri bulunmayan Diyarbakır Surları'nın 6 bin yıllık geçmişinin olduğunu aktaran Arslanoğlu, şunları söyledi:
"Diyarbakır Surları, onlarca medeniyetten izler, eserler ve emareler bulabileceğiniz muhteşem bir yapı.
2015 yılında UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'ne valiliğin yoğun gayretleri sonucunda Diyarbakır Surları'nı aldı.
Diyarbakır Surları ile alakalı 1046 senesinde İranlı seyyah Nasırı Hüsrev şöyle bir ifade kullanıyor,
'Hint, Arap, Acem ve Türk ülkelerini gezdim, gittiğim hiçbir yerde çevresinin tamamı surlarla kaplı olan, çevrili olan ikinci bir şehir görmedim.
Aynı zamanda böyle muhteşem bir unsur gördüm diyeni de görmedim' demek suretiyle yaklaşık 10 asır önce Diyarbakır Surları'na olan hayranlığını bu şekilde açıklıyor.