Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında, Anadolu’dan borularla gelen suyun yönetilmesiyle ilgili devam eden kriz, iki ülke arasındaki mali protokolü de tıkanma noktasına getirdi. KKTC hükümetinin büyük ortağı, su konusunda tutumlarından geri adım atmayacaklarını açıklarken, KKTC Maliye Bakanlığı, Türkiye ile mali protokol imzalanmadığı için memur ve emeklilere 13’üncü maaşları ödemekte zorlanıyor. 1.6 milyar lira maliyetle Anamur’dan denizin 250 metre altından askılı boru sistemiyle Girne’ye ulaşan suyun yönetimi konusundaki krizin temelinde, “Tüketicilerden faturayı kim toplayacak?” sorusu yatıyor. KKTC tarafı, mevcut belediyelerin ve belediyelerin kurduğu şirketin, su faturalarını tahsil etmesini istiyor. Türkiye tarafı ise, suyun KKTC’ye bedava verildiğini, Ada içindeki su dağıtımının maliyetinin ise, KKTC tarafından karşılanmasını istiyor.
600 MİLYON YATIRIM
Su dağıtım maliyetinin içinde KKTC’deki pompa istasyonlarının elektrik maliyeti ile arıtma tesisinin işletilmesi bulunuyor. Türkiye ayrıca mevcut dağıtım hatlarının yenilenmesi gerektiğine dikkat çekerek, KKTC içinde ek 600 milyon liralık yatırıma dikkat çekiyor. Türkiye mevcut belediyelerin, günümüzde su fatura tahsilat oranlarının çok düşük olduğunu, çoğunluğunun mali krizde bulunduğunu ve 600 milyon liralık ek yatırımı da yapmak için kaynağının olmadığına dikkat çekiyor ve suyun özel şirketlerin de katılacağı bir sistemle işletilmesini istiyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu son olarak, su yönetimi ve yatırımın, sorun çözülene kadar Türkiye Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılmasını teklif etti.