Soner Yalçın dosyasını açıyoruz!
ALİ ŞİNASİ
Aydınlık çevreleri tarafından sıkça dile getirildi, ancak kendisi bu iddiaların hiç birine cevap vermedi. Böyle yaparak, bir taraftan “itiraf edilmemiş her isnat unutulmaya mahkumdur” tezini işletti, diğer taraftan bu ilişkiler yüzünden medyada tırmanışını sürdürdü. Ergenekon soruşturması başlayınca dek Doğu Perinçek ile karşılıklı bir biçimde birbirleri aleyhine ne kadar pislik varsa patlattılar. Bu karşılıklı suçlamalarda her ikisi de “ajan”, “satıcı”, “hain”, “menfaatçi”, “gizli servis elemanı” ve buna benzer onlarca iğrenç ithamın muhatabı oldu. Ergenekon soruşturması başlayınca ise bu ikili birbirinin yeniden dostu oldu. Soner Yalçın, sahibi olduğu odatv sitesinde Ergenekon’u ve Perinçek’i savunur tarzda yazılar kaleme almaya başlarken, Perinçek aleyhine olan eski yazıları ise tamamen sildi. Aydınlık da Yalçın’la ilgili aynı şekilde mukabele etti.
FAHRİ SELANİKLİ
Çorumlu olmasına rağmen, kendisine 'Nerelisiniz?” diye sorulduğunda, “Selanikliyim” dediği biliniyor. “Medyada yükselmek istiyorsan sen de öyle yap, Selanikliyim de” şeklinde genç gazetecilere tavsiyelerde bulunduğu da basın dünyasında sıkça dile getirilir.
1993'te Aydınlık'ta yayımlanan Cem Ersever röportajı ile tanınan Soner Yalçın’ın hayatı boyunca kayda değer tek mirası da bu oldu. Ersever, yıllarca varlığı inkâr edilen ancak Ergenekon mahkemelerinde artık tescillenen Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele'den (JİTEM) idi.
1995'te Aydınlıkçılarla yolları ayrılan Soner Yalçın, Doğu Perinçek tarafından “ajanlıkla” suçlandı. Perinçek'in, Aydınlık'ta, Yalçın için 'aramıza sokuldu' suçlamalarına muhatap oldu ve uzun yıllar özel korumalarla gezdi.
KİTABI MİT YAZIP SONER YALÇIN’A İMZA ATTIRMIŞ
Perinçek ile Soner Yalçın'ın arasında çok büyük tartışma konusu olan bir başka olay daha vardı. 25 Şubat 2007’de Aydınlık Dergisi “4 gazeteciye daha teklif edilmişti, reddettiler” başlığıyla birlikte 'Soner Yalçın'a “Efendi”yi MİT yazıp verdi' iddiasını ortaya attı. Haberde, Efendi kitabı, Yalçın'dan önce dört gazeteciye daha teklif edilmiş, onlar bunu reddetmişti. Eski mesai arkadaşları Soner Yalçın'ın İngilizce bilmediği ve bilgi alabilmek için arkadaşlarını başkalarına kötülemeyi meşru sayan biri olduğunu iddia ediyorlardı. Yalçın'ın, Tansu Çiller'in başbakan olduğu ilk dönemde, Aydınlık'ın dağıtımla ilgili bir problemini gidermek için Çorum'dan hemşehrisi de olan, dönemin MGK Sekreteri Orgeneral Ahmet Çörekçi ile görüşüp sorunu çözebileceğini söyledikten sonra kontrol altına girdiği öne sürülüyordu. Aydınlık'taki haberde, “Aydınlık'taki çalışma arkadaşları, 'Soner Yalçın o görüşmeden sonra temelli değişti' diye anlatıyorlar” deniliyordu.
SONER YALÇINCEM ERSEVER’İN HAYATINA MAL OLDU
Aydınlık'ın, 1987 ile 1995 yılları arasındaki eski çalışanı Soner Yalçın hakkındaki kapağında şöyle deniliyordu: “Bir general ise, Soner Yalçın, Aydınlık gazetesinden ayrıldıktan uzun bir zaman sonra şunları söylemişti: 'Biz, Yüzbaşı Cem Ersever'i Aydınlık'a hayatını kurtarması için gönderdik. Ancak Aydınlık önemli bir hata yaparak, Yüzbaşı Cem Ersever'le görüşme işine Soner Yalçın'ı da kattı. Bu yanlış, Cem Ersever'in hayatına mal oldu.” Soner Yalçın, bu haber üzerine Perinçek ile mahkemelik oldu.
SONER YALÇIN VE DOĞU PERİNÇEK BİRBİRİNİN PİSLİĞİNİ PATLATTI
Doğu Perinçek ile Soner Yalçın arasındaki kavga, 18 Kasım 2007 tarihli Aydınlık'ın kapağından sonra daha da alevlendi. Aydınlık, 18 Kasım 2007 tarihli sayısında PKK'yı MİT'in kurduğunu yazdı. Soner Yalçın bu iddialara farklı yönlerden karlık verdi ve Aydınlık’ın tezlerini çürütmeye çalıştı. Bunun üzerine birbirini çok iyi tanıyan bu iki kişiye ilişkin bütün kirli çamaşırlar orta yere serilmeye başlandı. Soner Yalçın, internet sitesinden 'Doğu Perinçek aslında kimdir?' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Soner Yalçın, Perinçek'in 'dün dündür bugün ise bugün' geleneğinden gelen birisi olduğunu belirtip, bunun nedenlerini yazdı. Ona göre Aydınlık hareketi, 1970'li yıllarda PKK ile mücadele etmişti. Ancak 12 Eylül 1980'den sonra Aydınlık hareketi özeleştiri yaptı ve PKK'ya yakınlaştı. Yalçın'a göre bu yakınlık öyle bir hâl aldı ki, Aydınlıkçılar o zamanki yayın organları 2000'e Doğru dergisinde 'gerillalar komutan kaçırdı' tarzı propaganda kokan, yalan haberler dahi yapmıştı. Soner Yalçın, “Ödüllerini de aldılar: Öcalan başta Doğu Perinçek olmak üzere üç Aydınlıkçının SHP listesinden TBMM'ye girmesini teklif etti. Ancak Perinçek daha çok milletvekili istedi. Anlaşamadılar” diyordu.
Bu yazılar üzerine Perinçek de İP Basın Bürosu Başkanı, Ergenekon tutuklusu Hikmet Çiçek aracılığı ile yaptığı açıklamada, Soner Yalçın'a Aydınlıkçıların geçmişiyle neden uğraşıyorsunuz' diye sorarak, bu yazılanları 'psikolojik savaşın bir ürünü' olarak gördüğünü iddia etti.
ERGENEKON SORUŞTURMASI DÜŞMANLARI YENİDEN DOST ETTİ
Ergenekon soruşturmasıyla birlikte Soner Yalçın'ın sahibi olduğu odatv internet sitesi dikkat çekmeye başladı. Hepsinden önemlisi de Soner Yalçın, kanlı bıçaklı olduğu Perinçek lehine bu sitede yazılar kaleme almaya başladı. Hem Hürriyet’te vehem de odatv'de Ergenekon'u savunan yazılar yazdı. İşçi Partisi Genel Sekreteri ve Ergenekon tutuklusu Ferit İlsever'i 'Oradaydım' belgeseline bile konuk etti. Aydınlık grubu da artık Soner Yalçın’la ilgili hakaretlere varan karalama kampanyasına son verdi. Operasyonların bu çevrelerde birleştirici bir etki yaptığı görüldü.
SONER YALÇIN PERİNÇEK'İ KÖTÜLEYEN HABERLERİ SİLDİ
Soner Yalçın ile Perinçek arasındaki karşılıklı suçlamalar Ergenekon operasyonuyla birlikte bıçak gibi kesilirken, Yalçın'ın sahibi olduğu odatv'de Perinçek aleyhine bir tek yazı kalmadı, hepsi silindi. Yine Aydınlık da kendi internet sitesinde Yalçın aleyhine ne varsa hepsini sildi.
YARIN:
KIMIZ İÇEN TÜRKÇÜ VE SELANİKLİ TURANCI
"KAHROLSUN ŞERİAT" VE MOİZ COHEN HAYRANLIĞI
İNGİLİZ CASUSUNU NASIL 'TÜRK DOSTU' YAPTI?
İSRAİL'E GÖNDERİLEN İŞARET FİŞEĞİ?
HABERVAKTİM.COM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.