Kongar'ın Ergenekon cahilliği!
İşte Emre Kongar'ın Cumhuriyet'teki yazısı...
Darbe İddialarındaki Gariplikler...
AKP iktidarı sıkıştıkça yeni darbe iddiaları, mahkemelerden önce, medya tarafından dile getiriliyor.
Bugün bu iddialarla ilgili, herkesin gözüne çarpan bazı garipliklere değinmek istiyorum.
***
Bir örgüt olduğu iddia ediliyor:
Ergenekon Örgütü…
Adını önce medya koydu.
Sonra savcılar bu örgüte ilişkin iddianameler düzenledi.
Dava görülmeye başladıktan sonra mahkemece bütün güvenlik ve istihbarat örgütlerine soruldu:
“Böyle bir örgütten bilginiz var mı?”
Hepsinden yanıt geldi:
“Bizde böyle bir örgüte ilişkin bilgi yok!”
Bu örgütle ilgili iddianameye dayalı yargılamayı yapan mahkeme heyeti karar verdi:
“Dava sonuçlanana kadar böyle bir örgütün varlığından söz edilemez!”
Ama medya, adını koymuştu bir kez!
Hem davanın adı, hem suçlamalar, hem haberler, hem yorumlar “Ergenekon” üzerinden yapılmaya devam etti, devam ediyor…
Bununla yetinilmedi:
Cumhuriyet mitinglerini “Ergenekoncuların” düzenlediğinden tutun da, AKP’nin Meclis’te tartışılan anayasa değişiklik paketinin reddedilmesinin “Ergenekoncuları” memnun edeceğine kadar garip demeçler, yazılar ortalığa saçıldı.
***
Davalarda birtakım sanıklar var…
Bir bölümü dengesiz davranışlar sergiliyor…
Bunların arasında, sanık olduğu davada, savcı tarafından aynı zamanda “gizli tanık” olarak kullanıldığı öne sürülen bazı kişilerin isimleri medyada yer aldı.…
Bu iddialar ne denli gerçeği yansıtıyor?
İddialar gerçekse, bu garipliği denetleyecek bir yargı mekanizması yok mudur?
***
Darbe iddialarına karıştığı veya darbecilerin Başbakan adayı olduğu iddia edilen kişiler var.
Medyada üç isim teşhir ediliyor:
Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Haberal.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu.
Yeditepe Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı, eski İstanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan.
Siyaseti biraz yakından izleyenler, bu üç kişinin isminin de AKP’ye karşı oluşturulmak istenen demokratik bir orta sağ hareketin liderliği için geçtiğini bilir.
Ne garip tesadüf:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a rakip bir demokratik sağ siyasal hareketin lideri konumunda olanlar hep “darbeci” diye etiketleniyor.
DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk’a bile “darbeci” dendiğini anımsayanlar, bu garabeti iyice fark ediyor.
***
Bazı darbe iddianamelerinin dayandığı belgelerin içindeki birtakım ifadeler, bu belgelerin oluşturulduğu öne sürülen tarihten çok sonra alınan kararlarla ve başka bağlamlardaki belgelerle bire bir örtüşüyor…
Bu garipliği de kimse açıklayamıyor…
***
Daha başka gariplikler de var ama hepsi bir yazıya sığmaz.
Herhalde bütün bunların bir açıklaması vardır…
Bu açıklamaları kamuoyu da öğrenecektir mutlaka!
Belki bugün değil, belki yarın…
Ama mutlaka!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.