İmana tuzak kuran sorular

İmana tuzak kuran sorular
İnsanoğlunun cüz'i aklıyla değerlendirmeye ve sorgulamaya kalkıştığı itikadi gerçekler, bilmeyenler için elbette 'sorun' olacaktır.

Allah'ın, kâinata ihtiyacı mı vardı? diye soruyorlar.

Asla! Yaratmak bir ihtiyaçtan ileri gelmez. Allah'ın değil kâinata, hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. O, her ihtiyacı karşılayan, fakat asla muhtaç olmayandır. Suali soran kişi, sonsuz acz içinde bulunan insanla, yine sonsuz kudret mâliki olan yaratıcıyı mukayese etmektedir. Bu kıyas en büyük mantık hatasıdır. çünkü, karşılaştırma benzer varlıklar arasında yapılır. Allah ise, hiçbir yönden yarattıklarına benzemez.

Meşhur kaidedir: "Her cemâl ve kemâl sahibi kendi cemâl ve kemâlini görmek ve göstermek ister." Bu hakikat, mâhir sanatkârlarda daha açıktır. Meselâ, usta bir ressam, çeşitli resimler yapar. Eserlerini önce kendisi seyreder, onlarda sanatının güzelliğini görür. Tarifsiz bir lezzet alır. Sonra sergiler açar, sanatını seyircilere gösterir. Takdir ve tebriklerinden memnun olur.

Değerli bilgilere sahip bir âlim, faydalı kitaplar yazar. İlminden başkalarının da faydalanmasını ister. Bu faaliyetten dolayı mesud olur. Okuyucularının istifade ettiğini görüp, teşekkürlerini işittikçe saadeti daha da artar.

Allah'ın kâinatı yaratmasındaki hikmetlere bu örneklerin dürbünüyle bakılabilir. Fakat nasıl Allah, yaratıklara asla benzemezse, "görmek ve görünmek" arzusu da insanlarınkine benzemez. Muhabbeti, şefkati, süruru, lezzeti ve memnuniyeti bizim bildiğimiz cinsten değildir. İsimleri ve sıfatları gibi bunlar da İlâhîdir.

Allah, kâinata isimleri ve sıfatlarıyla tecelli etmiştir. Bu tecellinin zaman zaman yanlış anlaşıldığını da hemen kaydedelim. Yaradan'ı denize, varlıkları dalgalara benzeten ve "dalga ayrı gibi görünürse de aslında denizdendir" diye misal veren anlayış, yanlış mânâlara kapı açmaktadır. Allah'ın kâinattaki tecellisi, bir sanatkârın, eseriyle münasebeti gibidir. Resim, ressamını gösterir, sanatına şahitlik eder, lâkin ressamın vücudundan bir parça değildir. Rabbimizin de kâinatla olan alâkası yaratıcılıktır. Usta eserin içinde olamaz. Kâinat, Allah'ın varlığına delildir, isimlerini gösterir, fakat Ondan bir parça değildir.

Kâinat mânâlı bir kitaba benzer. Kelimeleri cisimleşmiş bir kitap!.. Dünya bir sayfa!.. İnsan, akıllı bir kelime!.. Cansız taşlara, ruhsuz bitkilere ve akılsız hayvanlara kıyasla ne kadar mükemmel!.. Alemin sultanı, Allah'ın muhatabı!..

(hanimlar.com)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.