Mevlana'yı anlamanın 3 anahtarı

Mevlana'yı anlamanın 3 anahtarı
Tasavvuf dünyasının ünlü ismi Cemalnur Sargut, bayram ve tasavvuf üzerine önemli mesajlar verdi.

Tasavvuf dünyasının ünlü ismi Cemalnur Sargut, Hz. İbrahim’in oğluna olan aşırı sevgisini kesmeye çalıştığı halini Kurban Bayramı olarak yaşadığımızı söylüyor. Sargut çocukları sevindirmek ve helalleşmek gerektiğini anlatıyor.

Kurban Bayramı’nı neden kutluyoruz?

Aslında Berat Kandili ile başlayan bir hikayedir bu. Berat Kandili’nde beratımızı alma isteğindeyiz, ‘Allahım inşallah temiz kağıdımı ver’ diye niyaz ettikten sonra Ramazan Bayramı’na giriyoruz. Ramazan, sabır ayıdır ve kutsaldır. Allah Ramazan ayını bütün aylara, Kadir Gecesi’ni ise bütün gecelere üstün kılmıştır. Çünkü kendi manası olan Kur’an ile tanıştırmış bizi. Ramazan’da sabırlı, nefsimize hakim olduğumuz bir devre geçirmemiz gerekiyor. Ağzın oruç tutmasından bahsetmiyorum, tüm organlarımız oruç tutmalı. Kötüye bakmayacağız, haram yemeyeceğiz, kalp kırmayacağız. Yani her şeyimizle Allah’a yakın olacağız. Bunu becerebildik mi Allah bayramla bizi ödüllendiriyor. Bu halimizi devam ettirirsek nefsimizin arzu ve isteklerini kurban etme bayramı geliyor. Hz. İbrahim’in oğlunu değil nefsini kurban ettiği, yani oğluna olan aşırı sevgisini kesmeye çalıştığı hali biz Kurban Bayramı olarak yaşarız.

Peki bayramda hayvan neden kesilir?

Her şeyin bir maddi ve manevi tarafı olduğu gibi bu bayramın da var. Maddi olarak hayvanın kesilmesi değil hayvanın insan olması serüveni yaşanır. Hayvan hayvanlık makamındadır, insan ise makamların en yücesidir. İnsan idrak diye sonsuz bir kuvvetli güve sahip. İdrağın kaynağı; kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi bilmektir. İşte hayvanın, hayvanlıktan kurtulup idrak haline geçmesi için insan tarafından yenmesi lazım. Burada hayvanın kurban edilmesi aslında insana karışması anlamına geliyor. Hayvan insana karışmak üzere hiç acı çektirilmeden, tek kerede kesilmeli. Kurban Bayramı’nın en büyük ritüeli hayvana acı vermemek. Bu yüzden gözünü bağlıyoruz. Onu insan olma makamına yükseltmek üzere şehit ediyoruz. Olayın hakikati bu. Ama iç manasıyla ‘Allah’ım ben kendi nefsimin arzu ve isteklerini senin huzurunda kurban ediyorum’ diyoruz.

Adet akıllının cehennemidir

Kurban etinin dağıtılmasının hakikati nedir?

Hac Suresi’nde de bu anlatılır; kurbanın üçte birini mutlaka kendin yiyeceksin, üçte birini komşularına, diğer üçte birini ise fakire vereceksin. Bunun iç manası şudur: Sen nefsinin arzu ve isteklerini o kadar güzel yok et ki ondan kendin faydalan, komşuların da sana benzemeye çalışsın.

Kurban Bayramı’nın Ramazan Bayramı’ndan farkı nedir?

Ramazan Bayramı nefisle mücadelenin, sabrın, öfkeyi yenmenin, kalp kırmayı engellemenin başlangıcı. Halka, Hak için muamele ederken kendimizi de sınırlandırıyoruz. Ramazan’ın bir özelliği de adetlerden kurtulmaktır. Her şeyi o kadar adet haline getiriyoruz ki... Nesefi Hazretleri ‘Akıllının cehennemidir adet’ diyor. İlla sabah kahvaltı etmek, öğle yemeği yemek gibi... Ramazan adetlerden hakikate geçmeyi sağlar. Kişinin nefsi tamamen terbiye olup veli makamına yükselir, kamil insan ise Kurban Bayramı ile olur. Kurbanlık kurbiyet, yani Allah’a yakın olmak demek. O nedenle alınan, kırılanların barıştığı bir gün.

Çocuklara hediye almalıyız

Kurban Bayramı’nda ne yapılmaz?

Vallahi her şey yapılıyor şimdi. Şu yapılır, bu yapılmaz diye bir kaide yok fakat kurban kesmek çok güzel bir şeydir. Maddi durumu iyi olmadığı için kesemeyenler komşusunun gönlünü alıp bir kişiyi memnun edebilir. Güleryüz kadar büyük ikram olamaz. Bayram manevi komşuluk, beraberlik, birbirine hürmet ve saygının zamanıdır.

Günümüzde pek çok kişi tatile çıkıyor.

Tabii dinlenme de zamanıdır. Hiç değilse bayramın ilk gününü büyüklere ayırmanın önemli olduğuna inanıyorum.

Bayramın ritüellerine gelirsek...

Bayramlaşmayı önce namazla başlatmalı. Camiye gidilmeli, cami cem olunan yerdir. İbn-i Arabi ‘Sokakta anlaşamayan insanlar camide bir araya gelir, farklılıkların birliği çok hoş bir şeydir’ diyor. Ama bayramın en önemli noktası çocuklar... Çocuklara bir Noel zevki yaşatmalıyız. Nasıl Hıristiyanlar Noel’de hediyeler alıyor. Noel’i cazip hale getiren Hıristiyanları tebrik etmek lazım, biz de aynı şeyi kandil ve bayramlarda yapmalıyız.

Bayram neleri temsil ediyor?

Birlikteliği, farklılıkları hoş görmeyi, helalleşmeyi. Bu tür günler kul hakkının üzerimizden kalkması için bir fırsattır. Allah ‘Bana sadece iki şeyle gelme, kul hakkıyla gelme ve benden çok başka bir şeyi sevme’ diyor.

Kurban Bayramı Aleviler için neden önemli?

Hz. Hüseyin ile alakası açısından çok önemli fakat hepimiz Hz. Ali’nin yolundayız. Hz. Muhammed buyuruyor ki ‘Ben ilmin şehriyim, Ali ise onun kapısıdır.’ Dolayısıyla Ali’nin kapısından girmeyen bir insanın peygambere ulaşması söz konusu değil. Bu yoldaysak eğer hepimizin Alevi olduğunu düşünüyorum. Hz. Hüseyin bizim için çok önemli. Çünkü Kur’an, Ehl-i Beyt’i sevmenin farz olduğunu söylüyor. Bir baba düşünün ki bütün evlatlarının şahadetini kendinden önce görmek istemiştir. Mucize buradadır çünkü hiçbir baba bunu yapmaz. Demek ki Hz. Hüseyin’in Allah’ın sevgilisi olduğu, normal bir insan olmadığı çok ortada. Onun şahadeti de şehitliğin ne kadar yüce bir makam olduğunu gösteriyor.

Hac’da neden kurban kesilir?

Hac’ın manası arafattır yani arif olmaktır. ‘Hac’da ben af olacağım’ diye bir şey yok fakat arif olursan af olursun. Arafat denen nokta Adem ile Havva’nın af olunduğu yerdir. Adem ruhumuz, Havva nefsimizdir. Yani nefsimiz kendini feda edip vücut ruhtan ibaret yani Allah’ın bizdeki varlığından ibaret kalırsa o zaman arif olur, her şeyin hakikatini görmeye başlarız. Hac’da maksat budur. Böyle olunca Allah sizi kutsuyor ve bir kurban nasip ediyor. Hz. İbrahim’in kendi nefsine olan düşkünlüğü kesmeye çalışması Allah’ın çok hoşuna gidiyor, orada kesmeye çalıştığı çocuğu değil ona manen aşırı düşkünlüğü. Bundan yola çıkarak neye aşırı tutkunsak onu kurban etmemiz lazım, onu yaparsak Allah bize kurban hediye ediyor.

Hayvanın hakkını koruyalım

Günümüzde hayvan hakları nedeniyle kurban kesiminin yanlış olduğunu düşünenler var. Sizce?

Her şeyin hakkı vardır, Allah her yerden tecelli eder. Bir hadis-i şerifte Hz. Musa’ya ‘Sana yarın geleceğim’ diyor. Hz. Musa kapıları açıyor bir uyuz köpekten başka bir şey yok ortada! O gece biraz naz ediyor, Allah ‘Geldim ya... Beni beslemedin ki’ diyor. Hayvana kötü muamele eden direkt Allah’a kötü muamele etmiş olur. Kurbanı şehit edelim ama Allah’ın emrettiği gibi. Hayvan hiç acı çekmeyecek, hiç bilmeyecek. Hayvan hakları için bar bar bağıranlar ıstakozları kaynar sularda canlı canlı haşlayıp yiyor, onları neden düşünmüyorlar?

Baktım felsefecilerin hepsi mutsuz 17 yaşımda Mevlana ile tanıştım

Mevlana ve Mesnevi ile ilgili çalışmalar yapıyorsunuz. Bu işe nasıl gönül verdiniz?

Uzun süre felsefeyle meşgul olmuştum. Ailem hiç karışmadı bu ilgime. Baktım ki felsefeciler hiç mutlu olmamış. Adamlar ne demişlerse hiçbirini yaşamamışlar. Biri intihar ediyor, diğeri deliriyor, nasıl bir şey bu dedim kendime. Bu beni negatif etkiledi. Anneme ‘Bana öyle bir kitap ver ki söylediğini yapmış, mutlu bir adam olsun’ dedim. 17 yaşımdayken annem Mesnevi’yi verdi. 24’üme kadar okudum. Altı yıl Mesnevi öğretmenliği ve öğrenciliğini bir arada yaptım, sonra yine hocamla bütün Mesnevi şerhlerini ve Kur’an ile mukayeseli çalışmalarını yaptım.

Mesnevi’yi de okuyan herkes anlayamıyor ama günümüzde herkes Mevlana’dan ilham alıyor. Bilmeden nasıl ilham alınıyor?

Mevlana buna cevap vermiş: ‘Benim kendi sözüm olsaydı, üç gün tesir ederdi. Ama Allah benden konuşuyor, onun için çok tesir edecek. Bu kitap bir gün gelecek kiliselerde havralarda okunacak.’ Bugün hepsi oluyor. Bu Mevlana’nın büyüklüğüyle alakalı. ‘İnsan-ı kamil Kur’an ile ikizdir’ diye bir hadis-i şerif var. Kur’an-ı okursanız anladığınızı düşünürsünüz ama hiç anlamadığınız ortaya çıkar. Mesnevi de böyle. Mesnevi’yi her kademeden insan okuyor ve ‘Ne güzel’ diyor. Kimi içindeki şiirsellikten zevk alıyor. Mevlana’yı çok iyi tanımak, onun nasıl bir ney olduğunu, kendine ait bir varlığı olmadığını, Şems ile nasıl yanıp tutuştuğunu bilmek lazım. Mevlana’nın iki hocası vardır: Şems ve Burhaneddin Tirmizi. Üçünün de hakiki adı Muhammed. Aslında ortada peygamberden başka biri yok, her devir bir başkasının kılığına girerek bize konuşuyor.

Mevlana’yı anlamanın üç anahtarı nedir?

Bu yol bir ilim yolu değil hal yoludur. Birincisi nefisle mücadele etmek lazım. İkincisi ömrün sonuna öğrenmeye devam etmeli. Üçüncüsü aczini bilmeli. Mevlana şöyle der:π ‘At idrarını yapmış, üzerine bir saman konmuş, onun üzerine bir sinek oturmuş ‘Var mı benim gibi kaptan-ı derya’ diye geziyor.’ Aczini bilince Allah’ın büyüklüğünü idrak ediyor, onn tenezzülüne aşık oluyorsun.

STAR

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.