CHE Kandil'e çıkacak mı?

CHE Kandil'e çıkacak mı?
Ana baba, çocuğu Kürtlük gayreti ile bu adı vermişlerse, İslam dışı bir Kürtlük kaygısı içinde olduklarından şüphe yok. İslam dışı bir Kürtlük ve Türkiye kimliği ile çatışan bir mücadelenin
CHE Kandil'e çıkacak mı?

Bir halkın, topluluğun kimlik bunalımının derecesini anlama yollarından biri de, çocuklara verilen isimlere bakmaktır. 

Çocuğunuz adıyla doğmaz, onu siz isimlendirirsiniz. Vereceğiniz isim sizin günlük heveslerinize, beklentilerinize, ideolojik tutumunuza vs. bağlı olursa, çocuğunuzu işte bu hevesinize, beklentinize ve ideolojik tavrınıza ömür boyu mahkûm edersiniz. 

Çocuk ömür boyu taşıyacağı bu ismiyle sürekli hesaplaşmak zorundadır. Adıyla hesaplaşırken, kendisine bu adı koyan ebeveyni ile de hesaplaşır. Onu ya hayırla anar, ya da lanetle. Bir kısmı da doğumdan sonra konulan adıyla ömrünün sonunu kadar gidemez; kendi adını kendi koyarak yoluna devam eder!

1970'lerde, 80'lerde devrim, ekim, eylem, özgür vb. isimler belli çevrelerde yaygınlaşmıştı. 

Şimdi ekimler, eylemler, özgürler otuzlu kırklı yaşlarda. Çocuklarına babalarının koyduğu isimlere benzer isimler veriyorlar mı acaba? Eğer koymuyorlarsa, bu “ayrıksı” adlar bir nesil kullanılmış olacak. 

En yaygın isimlendirme geleneklerinden birisi, çocuğuna babanın veya annenin adını koymaktır. Eylemlerin, devrimlerin, ekimlerin isim olarak torunlarda devamı mümkün mü?

Yüzyıllar boyunca, ırkı, etnik kökeni ne olursa olsun, bu ülkenin Müslüman halkı “Mehmet”ti, “Ahmet”ti, “Mustafa”ydı, “Ali”ydi, “Ömer”di, “Osman”dı, “Hasan”dı, “Hüseyin”di… “Hatice”ydi, “Ayşe”ydi, “Fatma”ydı… Bunların ardından peygamber isimleri, mahallen evliya adları gelirdi. Çocuklara Kur'an'dan, İslam tarihinden adlar aranırdı. 

Evinizde Hz. Peygamber'in ve yakınlarının adını taşıyanların bulunması, yüce Peygamberimizi ve ailesini hatırlamaya vesile olur. Bu aynı zamanda güçlü bir aidiyet ve kimlik belirlemesidir. 

Son yıllarda isimlendirmelerde bazı farklılaşmalar görülüyor. Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü, 1 Ocak-31 Aralık 2011 tarihlerinde ailelerin, 2009 ve 2010 yılında olduğu şekilde yeni doğan yavrulara en çok “Zeynep” ve “Yusuf” ismini verdiklerini açıkladı. Zeynep, Peygamberimizin kız çocuklarından ve eşlerinden birinin ismi. Demek ki, Ayşe-Hatice-Fatıma yerine Zeynep tercih ediliyor.

Yusuf Peygamber güzelliği ve ahlakı ile meşhur, Kur'an-ı Kerim'de kıssası nakledilen peygamber.

2011'de doğan erkek çocuklarına Yusuf'un dışında en fazla Mustafa, Berat, Emir, Mehmet, Ahmet, Muhammed, Enes, Ömer ve Emirhan adları verilmiş. “Mehmet”lerle “Muhammed”ler tek isim sayılırsa, ilk sırada muhtemelen yine Peygamberimizin adı vardır. Peygamberimizin diğer isimlerinin de verilmeye devam edildiği düşünülürse, ad verme geleneğimiz dimdik ayakta diyebiliriz. 

Güneydoğu'da son yıllarda yükselen kimlik krizi, çocukların adlarına da sirayet ediyor. Bazı aileler çocuklarına, etnik isimler koymakta itina gösterirken, bazıları daha da öteye geçip, hiçbir kültürel aidiyet ifade etmeyen adlar koyuyorlar. 

Batman'da bir aile oğlan çocuğuna Ernesto Che Guevara'nın adını vermiş... Eskiden böyle isimler nüfus idaresinden geçmezdi. Demek ki, artık nüfus idaresi bu işlerle uğraşmıyor. 

Masum Ernesto'cuk ilk defa bir hastanede görülmüş... Bu başlangıç, sonra birçok yerde görülecek ve her görüldüğünde bir sorgulamanın, yadırgamanın öznesi olacak. 

Aile neden çocuğuna bu adı verdi?

CHE bizim coğrafi olarak o kadar uzağımızdan bir isim ki, dünyanın öbür ucundan. Güney Amerika'nın bu romantik devrimcisi, Küba ihtilaline katıldı, sonra Bolivya'ya geçti ve burada 50 kişilik ordusu ile savaşırken öldürüldü.

Ölümünden sonra efsaneleşen bu romantik devimci, acaba devrimi başaran Küba'nın bugünkü halini görse, yine böyle bir mücadeleye girer miydi? 

Ana baba, çocuğu Kürtlük gayreti ile bu adı vermişlerse, İslam dışı bir Kürtlük kaygısı içinde olduklarından şüphe yok. İslam dışı bir Kürtlük ve Türkiye kimliği ile çatışan bir mücadelenin öznesi olması beklen bir çocuk… Ya çocuk büyüyünce, Müslüman adı olmayan bu ismi reddederse ne olacak?

CHE ebeveynin niyetlerine uygun davranır da Kandil'e çıkar mı?

Beklenti buysa, aktüelin, modanın peşinen sürüklenerek ad koymanın sakilliğini belki ailesi yaşayarak görecek.

Gerçek CHE, Kandil'den haberdar değildi, onun adını taşıyan çocuğu Kandil'in beklemediğini söyleyebiliriz. On yıl sonra, ne bu etnik iddia bu raddede olacak, ne de Kandil bu işler için seçilen bir mekan."

Dr. Mehmet Doğan / Yeni Akit







HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.