Ramazan Bayramı huzur ve mutluluk getirsin

Ramazan Bayramı huzur ve mutluluk getirsin
Ramazan, insanların kötülüklerini, nefsanî duygularını, tüm çirkinliklerini Kur’an nuru ile yakarak temizleyen mübarek bir aydır. Nefsin disiplin altına alınmasında oruçlu kulların imdadına yetişen bu ayda, Allah’a hamdolsun ki, nefs

Ramazan, insanların kötülüklerini, nefsanî duygularını, tüm çirkinliklerini Kur’an nuru ile yakarak temizleyen Bu mücadelenin Ramazan’dan sonra da aynen devam etmesi, en önemli hedefimiz olmalıdır. Şu bir gerçek ki, Ramazan bizi bu konuda mükemmel bir şekilde eğitmiştir. Ramazan’dan eğitilmiş olarak çıktık. Bundan aldığımız güç ile yılın diğer aylarını da tertemiz ve huzur dolu geçirme şansını elde deceğiz inşallah. Bunun için Allah’tan yardım istemeliyiz.

Ramazan’da insanlar temizlenmesini öğrendiler, kötü davranışlarını terk ettiler; âdeta melekleştiler. İşte bu melekleşmenin diğer aylarda da devam etmesi şarttır. Yılda bir defa temizlenmek, temiz yaşamak için elbette yeterli değildir. Bunun gibi, sadece Ramazan’da Allah’a yaklaşarak günahlardan uzaklaşmak da dengeli ve huzur dolu bir hayat yaşamak için yeterli değildir. 

Bayram, Ramazan’daki başarının kutlanması olgusudur. Bayram, daha büyük arınmanın gerçekleştiği gündür. Bayram, mümin bir kulun en üst düzeyde arındığı sevinçli gündür. Ramazan’da güzel işler yapanlara ne mutlu. Gerek kul haklarına gerekse Allah hakkına riayet ederek bu güne ulaşanlar, Allah tarafından bağışlanmış olarak bayram sabahına ulaşırlar.
 
Bayram namazı, İslam’daki namaz çeşitleri içinde en kapsamlı cemaati olan bir namazdır. Beş vakit namazını camide cemaatle eda edenlerden tutun, kalbinde zerre kadar iman eseri bulunduğu halde yılda sadece bir defa bayramlarda camiye gidenlere kadar, herkesin büyük bir coşku ile koşup katıldığı kapsamlaı bir ibadettir. Bu vesile ile bayram vaazlarının ve verilen bayram hutbelerinin son derece kuşatıcı, müjdeleyici ve kolaylaştırıcı nitelikte gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bayram hatiplerinin bu vaaza çok kapsamlı bir çalışma ile hazırlamaları gerekir. Sadece ayet ve hadislerle tefsir kitaplarından değil, psikoloji ve sosyoloji ilminden ve tarih kitaplarından da yararlanmak suretiyle, camiye gelenleri cezbedecek etkili konuşmalar yapmalıdırlar. Cemaatin manevi duygularını incitmeme noktasında son derece hassas davranmalıdırlar; özellikle İslamın rahmet ve mağfiret örneğini bu konuşmalarda göstermelidirler. 

Bayram vaaz ve hutbeleri yılın diğer günlerindeki vaaz ve hutbelere benzemez. Bu vaazlarda hem hitabette hem de konu işlemede büyük bir ustalık gösterilmesi lazımdır. Vaiz ve hatipler gerekirse Konservatuar hocalarından ve hitabet kitaplarından da yararlanarak bu vaazları mükemmel hazırlamalıdırlar. Bayram vaazları gerçekten çok önemldir. Hatta, bayram vaazlarının yılın diğer zamanlarındaki vaaz ve hutbelere bedel olduğunu söyleyebiliriz. 

Bayram’da da Ramazan’daki güzelliklerin sergilenmesine aynen devam edilmelidir. Bunun yanında, gerek kabir ziyaretleri, gerekse dirilerin ziyaretleri özenle yapılmalı, bu günde nefse ve nefsaniyete yer bırakmamalıdır. Küçük büyük demeden herkes ziyaret edilerek gönüller hoş tutulmalı, insanların duaları alınmaya çalışılmalı; çocuklar sevindirilmelidir; sevgi ve saygı çok daha ileri boyutlara götürülerek bayramın sevgi-sevinç ve neşe günü olduğu herkese gösterilmelidir.

İbadetlerin temeli sevgidir, dinimizin temeli de sevgidir. Zira Allah ve Peygamber sevgisi olmadan din olmaz. Yüce Rabbimizden bütün samimiyetimizle şunu diliyoruz “Sevgi daha da çoğalsın; Ramazan bayramı herkese huzur ve mutluluk getirsin.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.