Kahreden Rapor
Saadet Partisi, okulların kapandığı ve 17,5 milyon öğrencinin karnelerini alarak yaz tatiline girdiği bu günlerde, okul çağındaki çocukları ve gençleri ilgilendiren önemli bir gerçeği ortaya koydu. Türkiye’de son dönemlerde oluşturulan suni gündemlerle lüzumsuz gerginliği artıran ve kamplaşmaya yol açan tartışmalarla kısır çekişmeler yapıldığını söyleyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, çocuklar ve gençler üzerinde büyük oyunların oynandığını söyledi. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın gerek ailelerin gerekse de devletin ilgisizliği nedeniyle uyuşturucu kullanma yaşının 12’lere düştüğünü söyleyen Tongüç, “Uyuşturucu baronlarının oluşturduğu çeteler okullarımızın çevresinde cirit atmakta ve çocuklarımızı tuzağa düşürerek maalesef uyuşturucuya bulaştırmaktadırlar. Okul önlerinde cirit atan uyuşturucu tacirlerinden en çok şikayetçi olanların başında eğitimciler geliyor. Öğretmenler, okul idarecileri uyuşturucu satıcıları karşısında adeta çaresizlik içindeler. Emniyetin okulların güvenliği hususunda polis görevlendirmesine rağmen, bu çeteler okul önlerinde rahatlıkla uyuşturucu pazarlayabilmektedirler” dedi.
Polisiye Tedbirler; Bataklığı Kurutmak Değil, Sivrisinekleri Öldürmeye Benzer
Uyuşturucunun Türkiye’de hangi yollardan ve nasıl transit giriş-çıkış yaptığı, buna neden engel olunamadığı ve Anayasanın 98 ve İçtüzüğün 104. Maddeleri gereğince bir Meclis araştırmasının açılıp açılmadığı şeklinde soruları Hükümet’e yönelten Tongüç, “Hükümet neyi beklemektedir? Harekete geçilmesi için daha kaç gencin uyuşturucunun pençesinde kıvranarak gözlerimizin önünde eriyip yok olması gerekmektedir? Son dönemlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vasıtasıyla bazı politikalar geliştirilmesine rağmen bunun önüne geçememektedir. Polisiye tedbirler ve bir takım kanuni düzenlemelerle madde bağımlılığının önüne geçmek mümkün değildir. Bu durum ancak bataklığı kurutmak değil sivrisinekleri öldürmeye benzemektedir” dedi. Milli Görüş ve onun tek temsilcisi Saadet Partisi’nin Türkiye’de maddi kalkınmayla birlikte manevi kalkınmanın da gerçekleştirilmesini kırk yıldan beridir savunduğunu ifade eden Tongüç, “Milli Görüş, ortak olduğu hükümetlerin programına ‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ prensibini esas alarak manevi kalkınma projelerini koyan tek zihniyettir. Şunu kabul etmek mecburiyetindeyiz ki; Türkiye’de, uygulanan eğitim sistemi, çocuklarımız ve gençlerimizin manen ve ahlaken olgunlaşıp, milletine, ülkesine, İslam alemi ve insanlığa faydalı işler yapacak şekilde yetiştirilmelerine uygun bir yapıya sahip değildir” diyerek eğitim sisteminin çarpıklığına dikkat çekti.
Manevi Boşluğu Uyuşturucu Çeteleri Dolduruyor
Uyuşturucu kullanım yaşının 12’lere inmesinin çok vahim bir durum olduğunun altını çizen Tongüç, “Milli Görüş Lideri merhum Prof. Dr Necmettin Erbakan Hocamızın ‘Bir milletin asıl gücü; topu, tüfeği yahut tankı değil imanlı ve inançlı gençliğidir’ dediği gençlerimiz, uygulanan yanlış eğitim ve ekonomi politikaların sonucunda maalesef kendilerini boşlukta bulmakta ve kimlik bunalımı yaşamaktadırlar. Bu boşluğu da uyuşturucu çeteleri doldurarak onları alkol ve uyuşturucu tuzağına düşürmektedirler” diye konuştu.
Kokain Kullanımı Yüzde 572, Esrar Kullanımı İse Yüzde 140 Arttı
Yapılan araştırmalarda kokain kullanımında yüzde 572, esrar kullanımında ise, son beş yılda yüzde 140 artış gösterdiğini belirten Tongüç, uyuşturucu çetelerinin sürekli yeni taktiklerle farklı uyuşturucuları piyasaya sürerek gençleri zehirlediği belirtti. İstanbul’da yapılan resmi bir çalışmaya göre, lise öğrencilerinin yüzde 45’inin sigara, yüzde 32’sinin alkol yüzde 9’unun da uyuşturucu kullandığına dikkat çeken Tongüç, “Toplumumuzun temel taşı en son kalemiz olan aile kurumu, çökmenin eşiğine geldi. Ne var ki bozulma ve çöküş tedrici olduğu için insanlar bunun farkına varmadı. Nitekim AKP hükümetinin bu konuda başarısız olduğunu itiraf eden Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç, ‘Maddi anlamda ülkemize çok büyük hizmetler verdik. Ama aynı gelişmeyi manevi alanda, sosyal alanda yaşayıp yaşamadığımızı tekrar gözden geçirmemiz lazım’ diyerek gerçekleri kabul etmek durumunda kalmıştır. Bu konuda 2008 yılında bir araştırma yapılmasını isteyen TBMM’deki bazı milletvekillerince hazırlanan raporda, Türkiye birkaç yıl öncesine kadar, uyuşturucu kaçakçılığı ve sevkiyatında sadece transit ülke iken, artık aynı zamanda önemli bir üretici ülke de olmuştur. Dolayısıyla Türkiye bu özelliği nedeniyle uyuşturucudan en fazla zarar gören ve olumsuz etkilenen ülkeler arasındadır” şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.