Kalp Krizinde Kritik Gün!
Kent yaşamının temel sağlık sorunlarından birinin stres olduğunu belirten Uzman Dr. Çakır, kronik stresin koroner damar darlıklarına sebep olabilirken ani başlangıçlı stresin özellikle kalp krizi geçirmeye meyilli kişilerde krizi tetikleyebileceğini kaydetti.
Mental, duygusal, ikili ilişkilerden kaynaklanan stresin, iş stresi ve diğer birçok nedenden kaynaklanan stresin kalp krizine zemin hazırladığını ifade etti. Bazı kişilerin stres karşısında daha kırılgan ve daha hassas olduğunu anlatan Dr. Çakır, 'Bu kişilerin stres karşısında kalp krizi geçirme riski daha yüksektir. Bu kişilerin kalp krizi geçirmeden önce profesyonel psikolojik yardım görmeleri önemlidir.
Yoğun tempolu, stresin ve riskin yüksek olduğu, mobbing ve cinsiyet ayrımcılığının olduğu iş koşullarında çalışmak da kalp krizini tetikleyebilmektedir. Kalp krizlerinin iş başlangıcı olan pazartesi sabahları daha fazla görülmesi iş stresinden kaynaklı kalp krizini gösteren bir örnektir. Yoğun ve gürültülü trafik hem strese neden olarak hem de hava kirliğine neden olarak kalp krizini tetikleyebilmektedir. Yapılan araştırmalarda yoğun trafiğin olduğu ana cadde üstlerinde ikamet edenlerde kalp krizinin daha fazla görüldüğü saptanmıştır' diye konuştu.
Hareketsizlik krizi tetikler
Özellikle uzun süre masa başı işi yapıp, beraberinde düzenli olarak spor yapmayan kişilerde şeker, obezite, yüksek kolesterol ve kalp krizi riskinin arttığına dikkat çekti. 'Hareketsiz yaşama sahip kişiler doktor kontrolünden geçmeden aniden ağır egzersiz yaptıklarında veya uzun ve yorucu seyahatlere çıktıklarında kalp krizi tetiklenebilmektedir.
Özellikle masa başı işi yapan veya hareketsiz yaşama sahip kişiler haftanın en az beş günü 30-45 dakika kadar tempolu yürüyüş yapmalıdırlar. Egzersizi sabahın soğuk saatlerinden ziyade akşam serinliğinde yapmak kalp sağlığı açısından daha güvenlidir. Sabah saatleri özellikle soğuk veya sıcak hava da eşlik ediyorsa kalp krizi geçirme riskinin en yüksek olduğu saatlerdir' şeklinde konuştu.
Aşırı heyecanlı kişiler risk altında
Ani ve aşırı bir şekilde heyecanlanma, korkma, üzülme, sinirlenme ve hayal kırıklığına uğrama gibi olumsuz duyguların kalp krizine yol açabileceğine değinen Dr. Çakır, 'İlginç bir şekilde aşırı sevinme gibi olumlu duygulanımlar, ender de olsa kalp krizini tetikleyebilir.
Yine deprem, sel, savaş, göç gibi olaylardan sonra da kalp krizi artmaktadır. Ağır ve tuzlu yemek, aşırı alkol tüketimi kalp krizini başlatabilen nedenlerdir. Kalp krizi açısından riskli bireylerde ağır yemek yemenin kalp krizini 7 kat daha artırdığı belirlenmiştir. Bunun yanında kafeinli kahve tüketimi kalp hızı ve tansiyonu artırarak kalp krizine yol açabilir. Sıklıkla kahve içme alışkanlığı olmayan hastalarda kahve içimi sonrası kalp krizi riski, düzenli olarak her gün birkaç fincan kahve içenlere göre daha yüksek bulunmuştur. Dolayısıyla kahve alışkanlığı olmayan kişilerin üst üste kahve içmekten kaçınması yararlı olabilir' ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.