Siyonistlerden Koşerli Soygun
Yahudi şeriatina göre ‘helal’ anlamına gelen ‘Koşer’ belgesini düzenleme yetkisini elinde bulunduran hahamların kontrolündeki uluslararası Siyonist şebeke, İsrail işgal ve kuşatması altında bulunan Filistin topraklarına yönelik ticari faaliyetler ve insani yardımlardan dahi pay alıyor.
OLMAZSA OLMAZ!
Bilindiği gibi İsrail, Filistin topraklarına geçecek her türlü malzemenin kendi kontrolünde geçmesine izin veriyor. Her ne sebeple olursa olsun İsrail topraklarına giren gıda ürünlerinde ise ‘Koşer’ belgesi ‘olmazsa olmaz’ şart olarak koşuluyor.
İHRAÇATCIYA ZULÜM
Türkiye’den Gazze ve Batı Şeria’ya ihracat yapan firmalar bu belgeyi almak zorunda bırakılıyorlar. Ayrıca belgeyi bir sefer almakta yeterli olmuyor. Üretilen malların değişik periyotlardaki partileri için firmaların kendilerini tekrar tekrar denetime açmaları ve yeniden belge almaları; dolayısıyla Siyonist şebekelere binlerce dolar paralar ödemeleri gerekiyor.
‘HABAD’ SUYUN BAŞINDA!
İsrail’e ve Yahudilerin yoğun yaşadıkları bölgelere veya bu bölgeler üzerinden başka noktalara ihracat yapmak isteyen firmalardan talep edilen ihracata yönelik ‘Koşer’ belgesinin, sadece ‘Habad’ isimli aşırı dinci Yahudi Tarikatı’na bağlı hahamların kurduğu şirketlerden alınabildiği bildirildi.
SİYONİST YAZARDAN TEPKİ
Türkiye kökenli İsrail vatandaşı Siyonist yazar Erol Gelardin, sosyal medya hesabı üzerinden ‘Habad’ tarikatına ve ‘Koşer’ dayatmasına tepki göstererek, “Türkiye’nin bu hortuma göz yumması en azından ayıptır!” değerlendirmesinde bulundu. Gelardin şunları kaydetti: “Hahamların toplanıp yazdıkları bir Musevi anayasa kitabı var, adı Talmud… Hahamlar kurulu o kitaba kendi düşüncelerine yazmışlar ve herhangi bir değişiklik yapılmaması için de bir daha toplanmama kararı ile dağılmışlar. Yani Tanrı adına yazdıkları anayasa, referandum ile bile değişmez olmuş! Bu kitapta Musevilerin neler yiyeceklerini veya yiyemeyeceklerini listelemişler. Bu Koşer olayı 21. asırda tuvalet kağıdına kadar gelebilmiştir. Şimdi bunun ne büyük bir sömürü olduğunu görelim. Koşer damgası olmayan hiç bir gıdayı dindar Museviler yiyemezler.”
‘KOŞER’ PAZARI 250 MİLYAR
Her mühür için alınan paranın nereye gittiğini bilmediğini belirten Siyonist yazar Gelardin şöyle devam etti: “Ama ihracatçılardan on binlerce dolar alındığını biliyorum. Dünyada 250 milyar dolar kadar bir ihracat potansiyelinin varlığını göz önüne alır ve ihracatçıların verdiği veya ödediği paranın gıda maddesinin fiyatına ilave edildiğini düşünürsek paranın eninde sonunda son kullanıcıdan çıktığı muhakkaktır. Buna göre 21. Asırda Koşer’in tuvalet kağıdına kadar tatbik edilmesinde haham takımının menfaatinin hatta çok büyük ve muazzam olduğunu görürüz.”
HAHAMBAŞININ MÜHRÜ GEÇERLİ DEĞİL!
‘Koşer’in Türkiye’de de süistimallere konu olduğunu belirten Erol Gelardin şöyle devam etti: “İşte burada ‘Habad’ tarikatının İstanbul’daki adamı oyuna girmektedir. İhracat için yalnız bu tarikatın Koşer mührünün varlığı kabul edilmektedir. İstanbul Hahambaşısının mühürü dünyada geçerli değildir. Neden değildir? Çünkü Habad tarikatı köktendinci dünyasına hakim olmuş bir tarikattır ve Amerika’da öyle bir çöreklenmiştir ki tanrı bile sökemez!”
TÜRKİYE GÖZ YUMMAMALI
GELARDİN “İstanbul’dan gıda da ihracatının büyük rakamlara erişmesi ‘Habad’ın gözünden kaçmamış ve ‘Sünnetçi’ adı altında ülkeye soktuğu adamı ile bütün Türkiye’den satın alınan gıda maddelerinden paylarını koparmaya başlamışlardır. İşte bu ‘Koşer’ fakir adamların rızkını çalmaktadır! Türkiye’de ‘Habad’ adamının bulunması ve Türkiye’nin bu hortuma göz yumması ayıptır!” dedi.
Vahdet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.