Erdoğan Çanakkale Ruhu Ve Gençlik Etkinliğinde Konuşuyor

Cuhmurbaşkanı Erdoğan: Çanakkale zaferimizin 100. yılını yeniden kutluyorum.

Bilhassa içinden geçtiğimiz bugünlerde Sarıkamış Harekatını, Çanakkale Zaferini, Kut'ul Amare'yi iyi idrak etmeliyiz.

Bu seneyi çok iyi değerlendirmek zorundayız. İmkan bulabilen herkesi Çanakkale'ye gitmelerini tavsiye ediyorum. 24 Nisan'da Çanakkale kara savaşlarının 100. yılını yad edeceğiz.

Bu tarihi törene 30'a kadar devlet başkanı orada bulanacak. Çanakkale'nin kendine özgü bir savaştır. Bu savaş dünya barışı için yeni bir ufuk açmıştır.

Mehmetçik karşısındakini bir düşman olarak görmemiştir. Bir can olarak görmüştür. İki cephede insani ilişkiler kurabilmiştir.

O gün bize karşı savaşan devletler yeni dostluk köprüleri kurulmuştur.

Türkiye olarak tüm dünyada barışı tesis etme amacı güdüyoruz.

İçeride ve dışarıda bazıları Çanakkale'deki 250 bin şehidi ve acıları görmezden gelenler tek tip tarih anlayışını bize dayatmak istemektediler.

Biz Ermeni diasporasına, Ermenistan'a sesleniyoruz: Eğer dürüstseniz, eğer kendinize güveniyorsunuz çıkarın belgelerinizi. Bizim tasnif edilmiş 1 milyon belgemiz var. Ortaya çıkamıyorlar. Çünkü dürüst değiller. Arşivlerinizi açın diyoruz ses yok. Neden? Çünkü arşivleri yok.

Lobilerle bu iş yürümez. Çünkü sizin karşınızda dik duran bir Türkiye var.

Şayet samimiyseniz, sorunu çözmeye niyetiniz varsa? Biz buradayız. Aynı tavrın herkes tarafından gösterilmesini bekliyoruz.

Çanakkale'yi en iyi özetleyen cümle şudur: Geldiler, gördüler ve döndüler.

Çanakkale: Uhuvvetin en çarpıcı örneklerinin yaşandığı yerdir. Çanakkale bizi dünyadaki kardeşlerimizle tek bayrak, tek vatan ve tek millet haline getirmiştir.

Çelik ve barut inancın, imanın karşısında diz çökmüştür. Bu ruhta Seyyid Onbaşı vardır. Bu ruhta Mehmet Çavuş vardır. Çanakkale hasta adamın diriliş cehdidir.

Türkiye Çanakkale gibi büyük fedakarlıkların üzerine kurulmuş bir devlettir. Milletimiz imanı ve kardeşliği şimdiye kadar nasıl Çanakkale ruhunun çiğnenmesine izin vermediyse buna asla izin vermeyecektir.

Geçmişte yaşadığımız işlerden ders çıkarmazsak tarih tekrar eder. Bu azim ve inanç olmasaydı ikna odalarından bugünlere gelemezdik.

Yüzlerce kitap eski harflerle yazıldığı gerekçesiyle yasaklandı, yakıldı. Bu ülkenin camileri kapatıldı ve satıldı. İnsanlar yobaz, mürteci, takunyalı diye asağılandılar.

Yıllarca bu ülkede milli ve manevi değerler ayaklar altına alındı.

Milli şairimiz Mehmet Akif de mürteci olarak fişlenmiştir. Milletin oylarıyla iktidara getirdiği Başbakanlar, bakanlar idam edildi.