Başbakan Davutoğlu Seçim Beyannamesini Açıkladı

Başbakan Ahmet Davutoğlu Ankara Arena'da AK Parti seçim beyannamesini açıkladı.

Davutoğlu "Kılıçdaroğlu'nun babayiğitliği nereye kadar biliyor musunuz, yüzde 35’e kadar. Ben ise sizin bir neferiniz olarak, yüzde 35’i burada telaffuz etmektense bu görevi bırakırdım. Yüzde 55 desem, yüzde 45’in gönlüne giremem anlamına gelir. Bizim hedefimiz açıktır, 77 milyonun gönlüne girmek" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasından satırbaşları:

Bugün sizin karşınıza beyaz kefen giymiş Alparslan gibi çıkıyorum. AK Parti bütün seçimlerden büyük bir zaferle çıktı. Szilere Kurucu genel başkanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdim. AK Parti tarihi bir yürüyüşün bugün tecessüm etmiş halidir. Burada Fatih'in askerlerini görüyorum. Burada 15'lileri görüyorum.

DAVUTOĞLU HERKESİ AYAĞA KALDIRDI

"Şimdi sizden bir ricam var, bu erdemliler hareketinin son erdem abidesi olan, üç dönemi bitmiş olmakla birlikte, bu salonda bulunan ağabeylerinizi, dava öncülerinizi alkışlamanızı ve selamlamanızı istiyorum. Ayağa kalkın ve dava neferlerini selamlayın. Benden çok onları selamlayın. İşte ön sırada oturan erdemliler hareketinin öncüleri var ya size güzel bir örnek oldular.  Şunu da söylüyorum. Onlar sadece kısa bir ara verdiler. Onlar benden daha çok alkışı hak ediyor. Partimizin her kademesinde çalışmaya devam edecekler."

AK Parti bir milli irade hareketidir. Önümüze 13 yılda birçok engel koydular. Bize engel olanlar aynı beddua odasına girdiler.

Bu topraklarda canımızı vermek gerekirse bu topraklarda vereceğiz. Reklamcısını Amerika'dan getiren dışarıdan emir alanlara karşı ben bu toprakların çocuğuyum diyor muyuz?

Türkiye AK Parti dünyada bir adalet hareketidir. Bu toprakların çocukları 28 Şubat'ta her türlü adaletsizliği yaşadı. Bu toprağın çocukları lehçeleri yüzünden adaletsizlik yaşadı. Bu topraklarda yasakların sonu AK Parti ile geldi.

AK Parti bir kalkınma hareketidir. Maltepe meydanından korkanlar kendilerini Kartal'da miting yaptı. Bu bir inşaa beyannamesidir.

HDP'ye bakın: Demirtaş İstanbul'da konuştuğunda barış güvercini, Ağrı'da terörün temsilcisi. Bukalemun siyasetini bırakın mertçe söyleyin.

Silahlı baskıyla Doğu ve Güneydoğu'daki oyları çalarız diyorsanız oradaki vatandaşlarımız neyin ne olduğunu biliyor.

Demirtaş bu sandık düşmanlarına bir şey söylemiyor. Bizi komplo yapmakla suçluyor. Demirtaş çıksın desin ki seçim zamanına kadar hiçbir silahlı baskıyı kabul etmiyoruz desin. O zaman demokraside anlaşırız. İzmir'de barış güvercini, Ağrı'da terörist eyleme destek vermişti. 6-7 Ekim olaylarında bunların gerçek yüzünü gördük. Seçim güvenliği alınacaktır. Demirtaş ve ekibine bir kez daha sesleniyorum: Çıkın ve doğru dürüst siyaset yapın.

AK Parti teşkillatına sesleniyorum: Sandıkları teröristlere teslim etmemeye var mısınız?

Bahçeli'ye sesleniyorum: Tüm hesapları bir gerilim olur da tepki oylarını almak. Anadolu insanı kimin milliyetçi olup olmadığını biliyor. Şimdiye kadar tek bir dil kullandım. Bu dil aşk dilidir, muhabbet dilidir.
Tarihi olayları tahrif etme sırasına Papa da girdi. Sayın Papa'ya tekrar sesleniyorum: Papalığın engizisyon mahkemelerinden kaçanlar bu topraklara sıpınmıştır. Tarihi olaylar üzerinden Türkiye'ye şantaj yapılmasına izin vermeyiz.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara'da büyük katılımla gerçekleştirilen AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda içinde başkanlık sistemine geçiş planı da olan "Yeni Türkiye Sözleşmesi"ni okumaya başladı.

BESMELE ÇEKEREK BAŞLADI

Başbakan Davutoğlu, seçim beyannamesini okumaya başlamadan önce "Vatandaşlara, rakibimiz olan siyasi partilere, STK’lara, Türkiye’nin entelektüel camiasına aydınlara yönelik olarak 2023’e giderken yeni Türkiye sözleşmesini onlara takdim ediyorum. işte AK Parti vizyonunun 2023 Yeni Türkiye sözleşmesi. Bu sözleşmeyi buradan bu kürsüden okuyacağım. Çağrıda bulunacağım, ya bu sözleşmeyle ilgili kanaatlerinizi bildirin, yada kendi sözleşmenizi çıkarın. Ta ki 77 milyona hitap eden ortak bir metinde anlaşalım. 100 maddeden oluşan sözleşmeyi okuyacağım." dedi. Davutoğlu 100 maddelik "Yeni Türkiye Sözleşmesi"ni okumaya Besmele çekerek başladı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu seçim beyannamesini açıkladı:

Her siyasal ve düzen insana hitap etmek zorundadır. İnsana hitap etmeyen hiçbir düzen kalıcı olamaz.

Cumhuriyet'i kuran torunları bizler bu ülkenin gerçek sahipleriyiz. 100 yıl önce kadim coğrafayamızda Orta Asya'dan Hind'e gelenler İstiklal Savaşımız bir milletin kurtuluşu değil diğer mazlum milletlerin de kurtuluşuydu.

İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın felsefesini şiar edindik.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en  temel ilkesi insanın onurunu korumaktır.

İnsanın onurunu zedeleyen hiçbir politika meşru görülemez.

İnancı, rengi cinsiyeti ve siyasal düşüncesi nedeniyle kimse hor görülemez.

Önceliğimiz katılımcı, çoğulcu, demokratik, özgürlükçü yeni bir anayasadır.

Düşünce ve inanç ifade ve girişim özgürlüğü insan onurunun vazgeçilmez unsurudur.

Özgürlük ve güvenlik dengesini siyasal meşruiyetin temeli olarak görüyoruz.

"Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi daim kalacak.

Dolaylı dolaysız tüm darbe girişimlerini kınıyoruz. Anti demokratik tüm girişimlere karşı tavır alacağımızı beyan ediyoruz.

Şeffaf seçimler siyasal demorkasinin temel iradesi olacaktır.

Cumhuriyetimiz ortak adiyetimizdir. Farklı renklerimizin korunması demokrasimizin güvencesidir.
Yeni anayasal düzende denetlenmeyen hiçbir güç kalmayacaktır.

Seçimlerden sonra Meclis'in temel görevi Yeni Anayasa'yı yapmaktır.

Parlamanter sistem darbelerle özünden uzaklaştırılmıştır. Bu durum yetki karmaşasına neden olmuştur.
Yetki karmaşasının sona ermesi için başkanlık sistemini gerekli görmekteyiz.

Yürütme erkinin yeniden düzenlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Başkanlık sistemi bir zarurettir.

İdari yapının başkanlık sistemi çerçevesinde yeniden düzenlenmesini gerekli görüyoruz.

Başkanlık sistemi, yetki karmaşasını giderecek, millet kendi yöneticilerini kendisi seçecek.
Yüksek gelir seviyesine ulaşmamız temel hedefimizdir.

Eğitimi merkeze koyacağız.

Teknoloji ve AR-GE'yi geliştireceğiz.

Dış Politikada benimsediğimiz aktif ve etkin siyasetimiz devam edecektir.

Tabiat ve doğanın korunması gelecek nesillere karşı bir görevimizdir.

Muhalefet partilerine sesleniyorum: Seçim meydanlarını fikir harmanları haline getirelim. Alkışlamayı bırakın, alkışlanacak işler yapın.