Şentop'tan HDP'ye: HDP faşist bir parti olarak...
Şentop, Manavgat ilçesindeki otelde düzenlenen AK Parti Genel Merkez Seçim İşleri Başkanlığı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında, iki gün süren toplantıda sandık sonuçlarının genel merkeze iletilmesi için kurdukları sistemler ve yaşanabilecek bazı hususlar konusunda tartıştıklarını söyledi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün akşam toplantıya bağlanarak, seçim çalışmalarıyla ilgili genel değerlendirme yaptığını aktaran Şentop, herkesi motive eden çok güzel hususlara değindiğini belirtti.
HDP'YE ŞİDDET VE ŞANTAJ ELEŞTİRİSİ
Şentop, her seçimde olduğu gibi bu seçimde de hem propaganda dönemi hem seçim günü hem de sandıklar açıldıktan sonra sonuç alınmasına kadar geçecek sürenin sükunet ve barış ortamı anlayışıyla geçmesini arzuladıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Seçimde provokasyonlara, milletimizin sandığa yansıyacak iradesini manipüle etmeye yönelik birtakım teşebbüslere hükümet olarak da elbette engel olunacak ama biz de bunlara müsaade etmeyeceğiz. Sandıklara sahip çıkmak, 'millet iradesine sahip çıkmak' demektir. Dün yaşanan, belki bir meczubun yapmış olduğu olay olabilir ama yine de HDP Genel Merkezi'ne yapılan saldırıyı kınıyorum. Bu tür olayların seçim sürecinde olmaması, hepimizin azami dikkat göstermesi gerektiğini ifade ediyorum ama HDP üyelerinin temsilcilerinin veya onlara müdahil bazı çevrelerin, örgütlerin seçmen iradesini manipüle etmeye, yönlendirmeye yönelik şiddet, tehdit, şantajla HDP'ye oy toplama gayretlerini de kamuoyunun dikkatle takip etmesi gerektiğini belirtiyorum. Ege ve Marmara bölgesinde farklı, güya özgürlükçü siyasi söylemlerle ortaya çıkan bu siyasi parti, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde tamamen faşist bir parti olarak hareket ediyor.
Zorla milletin iradesini çarpıtarak, oy toplamaya çalışıyor. Bu, gerçek manada demokrasiye inanan siyasi partinin yapacağı bir iş değil."
CHP SEÇİM BEYANNAMESİNE İNCE GÖNDERME
Şentop, CHP'nin seçim beyannamesinin basına yansıyan ana başlıklarını hızlı şekilde değerlendirdiklerini anlattı.
"AK Parti yönetiminde 2002'den bu yana Türkiye'nin almış olduğu mesafe, hakikaten o kadar büyük ki bazı siyasetçilerin, başkanlarının, heyetlerinin anlamakta, tasavvur etmekte zorlandığını görebiliyoruz" diyen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2011 seçimleri öncesinde Sayın Bahçeli'nin kamuoyuna açıkladığı vaatlerden bir tanesi, Ankara ve Konya arasında hızlı tren yapacağı şeklindeki vaatti. Halbuki aynı tarihlerde bu konuda çok önemli mesafeler alınmıştı. Açılışıyla ilgili çalışmalar yapmak için adım atılmak üzereydi, bunun farkında değildi. Yine Bahçeli'nin o dönemdeki açıklamalarında da bunlar var. Bizim yıllardır yapmakta olduğumuz şeyleri vaat olarak, 'Bunları yapacağız' diye kamuoyuna deklare ediyordu. Bu seçime de bazı sözcülerini basın yayın organlarında dinledim. 'Şunları, bunları yapacağız' diye vaatlerde bulunuyorlar. Bu vaatlerin çok önemli bir kısmı, bizim tarafımızdan yıllardır zaten yapılıyor. Bunların halkla doğrudan teması olmadığı için, milletin içinde yaşadığı durumdan haberleri yok ancak seçim yaklaşınca bunu fark ediyorlar.
Onunla ilgili bazı vaatlerde bulunuyorlar ama önemli bir kısmı yıllardır bizim uygulamış olduğumuz şeyler."
Vaatler arasında özellikle parasal konuların yer aldığına dikkati çeken Şentop, bu işin pirinin cumhurbaşkanlığı da yapmış olan Süleyman Demirel olduğunu savundu.
Şentop, Demirel'in 1991 seçimlerinden önce biri ev, biri de araba olmak üzere iki anahtar vadettiğini hatırlatarak, "Seçim bittikten sonra ne oldu Var mı hatırlayan seçimden sonra anahtarların hepsi unutuldu, gitti. Bir daha da bunu seçim sonrasında hatırlamadı ama o zaman seçimi kazanma ihtimali vardı. Ona rağmen desteksiz atıyordu" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun seçim hedefini "yüzde 35" olarak açıkladığını aktaran Şentop, bunun da uçuk olduğunu öne sürdü.
Şentop, bunun yarısı tutturulabilirse CHP'ye yeteceğini ifade ederek, şunları dile getirdi:
"Kılıçdaroğlu, geçen gün açıklama yapmış. 'CHP, MHP ve HDP olarak hükümet kuracağız' diyor ancak üçü bir araya gelirse bir hükümet kurmayı hedefliyorlar. Düşman kardeşler MHP ile HDP'nin aynı kabinede, aynı koalisyonda yer alacak olması da çok enteresan. O zaman kamuoyunda göstermelik kavga yapıyorlar. AK Parti karşıtlığında, düşmanlığında bir araya gelebiliyorlar."
AK PARTİ'NİN OY ORANI
Türk, belki dünya siyasi tarihinde AK Parti'yi diğer siyasi partilerden farklı kılan hususlar bulunduğunu aktaran Şentop, bunlardan en önemlisinin arka arkaya 3 seçim kazanması olduğunu belirtti.
Şentop, bunu gerçekleştiren diğer siyasi partinin 1950-60'da Demokrat Parti olduğunu anımsatarak, AK Parti'yi ondan farklı kılan özelliğin ise 3 seçimi arka arkaya ama her seferinde oyunu artırarak kazanması olduğunu vurguladı.
"Bu, dördüncü seçim. İnşallah bu seçimi de oylarımızı artırarak kazanacağız" ifadesini kullanan Şentop, konuşmasını şöyle tamamladı:
"AK Parti'nin almış olduğu oy, her zaman potansiyel oyundan az olmuştur. Anket çalışmalarında 'Hangi partiye oy vereceksiniz' diye soruluyor. 'AK Parti'ye' diyor. 'Yüzde 50 bandında' diyoruz buna. 'Peki, Türkiye'yi hangi parti yönetmelidir ' dediğinizde, yüzde 60'lar civarında, daha üstünde AK Parti yönetimi çıkıyor. Demek ki başka partiye oy verdiği halde, kendi partisinin ülkeyi yönetmesini istemeyen, yönetemeyeceğini düşünen seçmen kitlesi var. Bunlar, AK Parti'nin Türkiye'yi yönetmesini istiyorlar ama oylarını henüz AK Parti'ye vermiyorlar. Bunlar potansiyel AK Parti'liler."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.