'Darbe Anayasası İle Yönetilmemizin Tek Sorumlusu Chp’dir'
AK Parti Ankara Milletvekili Adalı Nuri Elibol, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim beyannamesinde 12 Eylül darbe yasalarının kaldırılacağı yönündeki açıklamasına tepki göstererek, Türkiye’nin hala 12 Eylül darbe anayasası ile yönetilmesinin tek sorumlusunun CHP olduğunu söyledi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim beyannamesini büyük bir umut ile dinlediğini belirten Nuri Elibol, CHP’nin beyannamesinde ‘güçlü millet’ değil, ‘güçlü devlet’ten bahsedildiğini belirtti. AK Parti milletvekili adayı olarak demokratik bir yarışa hazır olduğunu kaydeden Elibol, “Evet ben iktidar partisinin milletvekili adayıyım. Ama benim yarışacağım ana muhalefet partisi ne kadar güçlü olursa, ne kadar insan haklarına, demokrasiye, hukuka, dünyanın gidişatına uygun bir yol ve yöntem ortaya koyarsa bende o kadar rahat ederim ve yarışım onunla. Demokratik bir yarışa varım, ama eğer rakibim saçma sapan konulardan bahsediyorsa, eski Türkiye’de takılıp kalmışsa, hala CHP’nin bildiğimiz malum genlerini taşıyorsa, hala millet değil de devlet diyorsa insan üzülüyor. CHP’nin seçim beyannamesinde güçlü devletten bahsediyor, CHP’nin seçim beyannamesinde güçlü millet yok. Beyannamede hayal kırıklığına uğradım” dedi.
“CHP TÜRKİYE’NİN YENİ BİR ANAYASAYA KAVUŞMASINI ENGELLEDİ”
CHP’nin geçtiğimiz yasama döneminde Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını tıkayarak Türkiye’nin hala 12 Eylül anayasası ile yönetilmesini sağladığını belirten Elibol, “Türkiye’nin temel problemleri var. Bir tanesi artık bu deli gömleği olan anayasa ile yönetilemiyor. Bu anayasa darbe anayasası, bu anayasanın sağını solunu değiştirdik ama bu gömlek bize uymuyor, kolları kısa geliyor, önü kapanmıyor. Bu darbe anayasasından kurtulmak için bir önceki dönemde bütün partiler yeni anayasa sözü verdiler. CHP Anayasa Uzlaşma Komisyonuna üye verdiği halde, yaklaşık 3 yıl boyunca komisyonu kilitledi, Türkiye’nin yeni bir anayasaya kavuşmasını engelledi. Türkiye hala 12 Eylül anayasası ile idare ediliyorsa bunun tek sorumlusu CHP’dir. CHP geçtiğimiz dönem 3 yıl boyunca Anayasa çalışmalarını tıkayarak, engel olarak yeni bir anayasa yapılmasını engelledi. Kemal Bey çok pişkin bir şekilde, sanki bu milletin aklına hakaret edercesine ’12 Eylül yasalarından kurtulacağız’ diyerek beyannameye koyuyor. Seçmeni sen aptal yerine mi koyuyorsun? 4 yıl boyunca senin partin Meclis’teydi, bu Meclis anayasa Meclis’iydi, neden engel oldun, uzlaşma komisyonunda yeni bir anayasa yapılmasına engel olan bir adamın ‘12 Eylül yasalarından Türkiye’yi kurtaracağız’ söylemine kim inanır. ‘Benim adım Kemal bana inanın.’ Biz senin neyine inanalım, senin geçmişte söyleyip tam tersini yaptığın 100 tane örnek var elimizde. Ben ciddi bir çelişki görüyorum Kemal Bey’de. 4 yıl boyunca yeni anayasa yapılmasını engelliyor, ama bugün topluma yaranmak için ‘12 Eylül darbe yasalarından Türkiye’yi kurtaracağız’ diyor. Bu bir samimiyetsizliktir ben buna inanmıyorum” diye konuştu.
“SEN KENDİ GENEL BAŞKANINA KAZIK ATTIN”
Türkiye’nin temel sorunu arasında terör sorununun bulunduğunu kaydeden Elibol, “Kemal Bey, beyannamede terör sorununun çözümüne ilişkin ne sundu? ‘Benim adım Kemal ben bu sorunu çözerim.’ Allah aşkına komik olmayın, böyle bir söz olur mu, biz senin neyine güvenelim? Senin adın Kemal de sen kendi genel başkanına kazık attın. Genel başkanına ‘ben aday olmayacağım’ dedin, 3 gün sonra aday oldun. Hiçbir sözünde tutarlılık yok. Türkiye’nin en temel problemi olan terörün sona erdirilmesi ve terörle mücadele konusunda CHP ne öngörüyor? ‘Biz terör sorununu çözeceğiz’ nasıl çözeceksin? Sen açılıma karşı çıktın, çözüm sürecine karşı çıktın, Türkiye’nin Kürt sorununun ve terör sorununun çözümü konusunda atılan bütün adımları engellemeye kalktın. Bugün de ‘bunu çözersek biz çözeriz’ diyorsun. Aslında şunu söylemek istiyor, ‘Yine bunu AK Parti çözer de bu sefer söz veriyorum ben engel olmayacağım çözmelerine’ diyor. Aynı başörtüsü konusunda olduğu gibi. ‘Bu sorunu biz çözeriz’ diyordu, başörtüsü konusunu kimin çözdüğünü herkes biliyor. Çözüm sürecine ilişkin de beyannamede bir şey yok. Bu nedenle samimi bulmuyorum” şeklinde konuştu.
“KILIÇDAROĞLU DEMİREL’İ DE GEÇTİ, DEMİREL 5 VERİYORDU, KILIÇDAROĞLU 10 VERİYOR”
Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ekonomik stratejinin bu kaynaklarla mümkün olmadığını, kaynak gösterilmediğini ve sadece popülizm yapıldığını kaydeden Elibol, “İçinde çözüm sürecine ilişkin bir taahhüdün veya açıklamanın yer almadığı, terör sorununun çözümüne ilişkin samimi bir programın yer almadığı, yeni anayasaya ilişkin samimi, nasıl, neleri içereceğinin yer almadığı beyanname, ekonomik olarak kaynakların gösterilmediğini bir beyanname. Böyle bir bütçeyi nereden bulacaksınız. Seçimden önce Kemal Derviş’i çağırdınız ve görüştünüz. Kemal Derviş’i IMF ve Dünya Bankası bizin başınıza memur olarak gönderecek. Siz Kemal Derviş’e sormadan bunları nasıl dağıtacaksınız. Siz özgür değilsiniz ki. Kemal Derviş IMF, Dünya Bankası, Amerika ve İngiltere’deki fonların temsilcisi olarak gelip burada ekonomiyi yönetecek. Sana mı bırakacağını zannediyorsun, o kaynakların hangisini verir sana? ‘İktidara geleyim de ne olursa olsun’ diyor, hatta ‘koalisyon ortağı olayım da ne olursa olsun.’ Millet bu saçma sapan, önü arkası görünmeyen, kaynağı gösterilmeyen, nerden yapılacağı belli olmayan uçuk kaçık vaatlere kanmaz. Sayın Kılıçdaroğlu Demirel’i de geçti. Demirel, ‘kim ne veriyorsa 5 katını veriyorum’ diyordu. Bunlar 5 katını da geçti, 10 katını veriyor Kılıçdaroğlu. Türkiye popülizmden 2002’den kurtulmuştu, CHP’nin sayesinde umarım o hastalığa tekrar yakalanmayız” ifadelerini kullandı.
Elibol, Keçiören’de seçim çalışmaları çerçevesinde esnaf ve vatandaşlarla sohbet edip, sorunlarını dinledi.
Kaynak:İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.