Mehmet Ali Ağca Kimdir? İşte M.Ali Ağca'nın Biyografisi!

Mehmet Ali Ağca Kimdir? İşte M.Ali Ağca'nın Biyografisi!
1 Şubat 1979 yılından Abdi İpekçi'yi öldürerek gündeme gelen Mehmet Ali Ağca, dönemim papası Papa II. Jean Paule'e suikast girişimiyle de uluslararası alanda gündeme oturdu.

MEHMET ALİ AĞCA KİMDİR? NE YAPMIŞTIR? İŞTE MEHMET ALİ AĞCA HAKKINDA MERAK EDİLENLER...

9 Ocak 1959da Hekimhan, Malatyaya bağlı İsmailli köyünde doğdu. Türkiye Ağcayı 1979da Abdi İpekçi suikastı ile tanıdı. 1981de, Papa II. Jean Paule suikast girişiminin ardından ise, uluslararası alanda tanınan bir tetikçi haline geldi.

9 Ocak 1959'da Hekimhan, Malatya'ya bağlı İsmailli köyünde doğdu.

Türkiye Ağca'yı 1979'da Abdi İpekçi suikastı ile tanıdı. 1981'de, Papa II. Jean Paul'e suikast girişiminin ardından ise, uluslararası alanda tanınan bir tetikçi haline geldi. Ancak tetiğin çekilmesi talimatını kimin verdiği hala meçhuldür.
Ülkücü odaklarla bağlantıları bilinen Mehmet Ali Ağca, 1 Şubat 1979'da Milliyet gazetesi başyazarı Abdi İpekçi'ye düzenlenen suikastın tetikçisi olarak, olaydan 5 ay sonra 25 Haziran 1979'da yakalandı. Polisin ek gözaltı süresi istemesine rağmen, bu talep reddedildi ve Maltepe Askeri Cezaevi'ne konuldu.
Ancak cezaevinde fazla kalmadı. 23 Kasım 1979'da, adı Susurluk Kazası ile gündeme gelen Abdullah Çatlı'nın da aralarında bulunduğu iddia edilen bir grubun yardımıyla kaçırıldı. Gıyabında ölüm cezasına çarptırıldı.
13 Mayıs 1981'de Papa II. Jean Paul'e suikast düzenleyen Mehmet Ali Ağca'nın suikast soruşturması boyunca 128 kez ifadesi alındı. 22 Mart 1986'da İtalya'da ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
13 Haziran 2000'de dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi'nin affını onaylamasıyla Türkiye'ye iade edildi. Sadece gasp suçundan Türkiye'ye iadesi kararlaştırılan Mehmet Ali Ağca'nın Abdi İpekçi cinayetinden tekrar yargılanmasının mümkün olmadığı açıklandı. Mahkemede "Ben Abdi İpekçi'nin katili değilim. Sadece aktörlük yaptım" dedi. Her duruşmasından sonra gazetecilere mektup dağıtan Mehmet Ali Ağca, Vatikan'a da tehdit savurarak hesap soracağını ileri sürdü. Ağca, "Katolik olmam için Vatikan bana 50 milyon dolar, özgürlük ve kardinallik önerdi." iddiasında da bulundu.
Ağca'nın İpekçi cinayetinden aldığı ölüm cezası 1991 yılında yürürlüğe konulan İnfaz Yasası gereği 10 yıl hapse çevrilmişti. Kadıköy'de iki ayrı gasp ve soygun suçlarından aldığı toplam 36 yıl ağır hapis cezası da, kamuoyunda "Rahşan Affı" olarak bilinen Af Yasası nedeniyle 7 yıl 2 ay hapse çevrilmişti.
12 Ocak 2006 tarihinde serbest bırakıldı.
Adalet Bakanlığı'nın itirazı üzerine, Yargıtay tahliye kararını oybirliğiyle bozdu, Mehmet Ali Ağca 20 Ocak 2006 tarihinde tekrar tutuklanıp Kartal H Tipi Cezaevi’ne konuldu.
Kartal H Tipi Cezaevi'nden tahliye edildikten sekiz gün sonra Yargıtay'ın tahliye kararını bozması üzerine tekrar yakalanarak aynı cezaevine konulan Mehmet Ali Ağca'nın cezaevinden çıkacağı tarih 18 Ocak 2010 olarak açıklandı. 
Yıllardır üzerinden çıkarmadığı mavi kazağının özgürlüğü temsil ettiğini iddia etmektedir.
 
PAPA SUİKASTI (13 mayıs 1981)

Washington Post: İtalya, Papa'ya Suikast Düzenleyen Ağca'yı Affetti

Washington. Tirajı günde 800 bin olan Washington Post gazetesinin 14 Haziran 2000 tarihli sayısında, Sarah Delaney imzasıyla yukarıdaki baslık altında yayımlanan Roma çıkışlı haberin çevirisi şöyledir: 
İtalya bugün, hiç beklenmedik bir adım atarak, 1981 yılında papa II. John Paul'e St. Peter meydanında suikast girişiminde bulunan ve Papa'yı ciddi bir biçimde yaralayan esrarengiz Türk terörist Mehmet Ali Ağca'yı affetti. 
42 yaşındaki Ağca, affedildikten birkaç saat sonra, 1979 yılında bir Türk gazetesinin başyazarını öldürdüğü için verilen cezanın geri kalan 8 yılını çekmek üzere Türkiye’ye götürüldü. 

19 yıl bir ay hapiste kaldıktan sonra İtalya cumhurbaşkanı Carlo Ciampi tarafından affedilen Ağca'nın Türkiye’ye iade edilmesi, Papa suikastını ve Ağca'yı çevreleyen esrar perdesini aralamaya pek yardımcı olmayacaktır. Uzun ve tartışmalı sorgulaması boyunca Ağca, bir süre, Bulgar gizli servisi’nin talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, daha sonra ise ısrarla, kendisinin Hazreti İsa olduğunu ve kutsal emirleri uyguladığını söylemişti. Ağca, erken serbest bırakılmasında büyük etkisi olan Papa John Paul'e de bol bol teşekkür etti. 

Ağca, avukatı Marına Magıstrellı aracılığıyla yaptığı açıklamada "bu bir rüya. Papa'ya ve cumhurbaşkanı Cıampı'ye teşekkür ederim" dedi.. İtalyan televizyonuna yaptığı açıklamada, adaletin tecelli ettiğini söyleyen Magıstrellı de "19 yıldır hapis cezası çeken Ağca'ya merhamet edilmesi zamanının geldiğine inanıyorduk. Ağca'nın affedilmesi, özellikle de Papa'nın herkesin bağışlanması dileğinde bulunduğu kutsal 2000 yılına daha büyük bir anlam katmıştır" dedi. 

Cumhurbaşkanı Cıampı, müebbet hapse mahkum olan Ağca'yı affetme gerekçesi hakkında net bir açıklama yapmadı. Öte yandan, İtalya adalet bakanlığının bir açıklamasında, "13 mayıs 1981'de saldırıya uğrayan Papa, saldırganı affettiğini kamuoyunda dile getirmişti" ifadesi kullanıldı ve Vatikan’ın, "Papa'nın bu hoşgörüsünü, bir anlamda onayladığı" belirtildi. 

Vatikan sözcüsü Joaquın Navaro-Valls, İtalyan devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, Papa'nın sonuçtan memnun olduğunu; Ağca'nın affedilmesi konusundaki isteğini zaten bir süreden beri dile getirdiğini ve hatta bunu kuvvetle arzu ettiğini söylediğini belirtti. Pek çok sorunun yanıtsız kaldığını da kabul eden Navarro-Valls, Papa açısından merhametin öncelik taşıdığını ve 13 mayıs 1981'de yapılan suikastla ilgili gerçekleri gene de tarih önünde ortaya çıkabileceğini söyledi. 

İtalyan anayasasına göre cumhurbaşkanı Cıampı, sınırlı yetkilere sahip bulunuyor. Cumhurbaşkanı, ülkesini en üst düzeyde temsil ediyor ama icranın gerçek sorumlusu da başbakan. Cumhurbaşkanı olmadan önce İtalya’da bir bankanın müdürlüğünü yapan Cıampı hiçbir siyasi partiye bağlı değil. 
13 mayıs 1981'de Ağca, St. Peter meydanında toplanan binlerce kişiyi açık arabasından takdis eden Papa II. John Paul'e iki el ateş etmişti. Mermilerden biri Papa'nın eline, diğeri ise hayati organlarının çok yakınından geçerek karnına isabet etmişti. Papa II. John Paul, silahlı saldırıdan dört gün sonra, tedavi olduğu Roma’daki Gemelli hastanesi’ndeki hasta yatağından Ağca'yı affettiğini açıklamıştı. Papa, 1983 yılında da Roma’da Ağca'nın kaldığı Rebıbbıa Cezaevini ziyaret etmiş ve Ağca'yı affettiğini bir kere de burada, televizyon kameraları önünde açıklamıştı. 
Ağca, Roma’ya gelmeden önce, Türkiye’de bir gazetenin başyazarını öldürme suçundan tutuklu bulunduğu cezaevinden kaçmıştı. O donemde Ağca, Bozkurtlar adıyla bilinen aşırı sağcı örgütün mensubuydu. Ağca, olaydan iki ay sonra yargılanarak, Papa'ya silahlı saldırıda bulunmaktan suçlu bulundu. Ağca hakkındaki iki soruşturma ve Papa'ya yapılan suikast girişiminin Bulgaristan gizli servisi ve Sovyetler Birliği tarafından planlandığı iddiasına dayanan bir diğer duruşma ise sonuçsuz kalmıştı. 
Ağca'nın cezasının tamamlamadan affedilmesi, onun uzun yıllardan beri medya ve kamuoyunu kurnazca yönlendirdiğini düşünen çevrelerde büyük hayal kırıklığına yol açtı. Savcı Antonıo Marını, Ağca'nın mahkemede akli dengesi yerinde değilmiş gibi davrandığını söyledi. Assocıated Press Ajansının bildirdiğine göre Marını, "Ağca'nın affedilmesi, gerçeklerin açığa çıkması konusundaki son umudu da yok etmiştir" dedi. 
Papa'ya suikast girişiminin ardındaki esrar perdesi, saldırının bu yılki yıldönümünde yeni bir boyut kazandı. Papa II. John Paul, 1917 yılında Meryemana'nın üç çoban çocuğa göründüğü söylenen Portekiz’deki Fatima’yı ziyaret etti ve hayatını bağışladığı için Meryem Ana'ya şükranlarını sundu. 
Papa'nın bu ziyareti sırasında Vatikan Dışişleri Bakanı Kardinal Angelo Sodano, Fatima'nın Üçüncü Sırrını açıkladı. Katolik inanışına göre bu, iletilen üç mesajın sonuncusuydu. Bu üç mesajın, 13 mayıs 1917'de üç çocuğa göründüğü ifade edilen Meryem ana tarafından verildiği bildiriliyordu. 1930'lardaki ilk iki mesajın, birinci ve ikinci dünya savaşları ile Sovyetler birliği’nin yükselişi ve çöküşüyle ilgili olduğu söyleniyordu. 
Sonuncu mesaj ise Vatikan’ın üst düzey birkaç yetkilisince büyük bir ketumlukla saklanmış ve bu sır Papa'dan Papa'ya geçirilmişti. Kardinal Sodano, bu kehanette, "Beyazlar giymiş bir piskoposun, bir silahın patlamasıyla birlikte cansızmış gibi yere düştüğünün" tasvir edildiğini söyledi. Bu da, papa'ya girişilen suikastın önceden haber verilmesi olarak yorumlandı. 
Ağca, Mayıs 1985 yılında mahkemede, "Saldırının, Fatima’nın üçüncü sırrıyla bağlantılı" olduğunu söylemişti. 
İki sene önce de sorgu hakimleri, örnek bir mahkum olduğu söylenen Ağca'nın cezasının hafifletilmesini önermişlerdi. Hapisteki yıllarının büyük bir bölümünde tek kişilik hücrede kalan Ağca'nın cezası, iyi halinden dolayı, 1.575 gün azaltılmış bulunuyor.
Le Temps: Türkiye’ye Yine Hapishaneye Girmek Üzere Dönen Mehmet Ali Ağca Sırrını Sonuna Kadar Korumuş Olacak
Ankara. İsviçre’de yayımlanan Le Temps gazetesinin 15.6.2000 tarihli sayısında, yukarıdaki başlık altında ve Erıc Bıegala imzasıyla yer alan İstanbul çıkışlı haberin çevirisi şöyledir: 
--Türkiye... 1981'de Papa'yı öldürmeye teşebbüs eden adam, 10 yıllık bir hapis cezasını çekmek için Kartal Cezaevi’ne kondu. 1979'da bir gazeteciyi öldürmüştü-- 
Bugünlerde söz konusu kişiye atfedilen tinsellikle uyumlu olarak, Sabah Gazetesi çarşamba günkü sayısında Mehmet Ali Ağca'nın tüm hikayesinin 13 rakamı etrafında yaşandığını belirtiyor. "II. Jean Paul'e yönelik saldırı 13 mayıs 1981'de gerçekleşti, Fatima kehanetleri 13 Mayıs 1917'de ortaya çıkıyor, Vatikan bu kehanetleri 13 Mayıs 2000'de açıklıyor ve Ağca 13 Haziran’da serbest bırakılıyor" diyen gazete "Hıristiyan inancına göre Meryem ana her ayın 13'ünde dünyaya geliyor" ifadesinde bulunuyor. 
Her türlü rakam sıralamasından uzak, Milliyet Gazetesi de Ağca'nın hala 1979'da öldürülen genel yayın yönetmeni Abdi İpekçı'nin cinayetinden sorumlu olduğunu hatırlatıyor. Dolayısıyla Ağca, İstanbul’a gelir gelmez 1979'da gazetecinin öldürülmesinin ardından kendisine verilen cezanın kalan 10 senesini çekmek için Kartal Cezaevi’ne kapatıldı. Türkiye’de ilk tutuklandığında, Ağca, beş ay içinde askeri cezaevinden kaçmıştı. Bundan üç gün sonra, Milliyet Gazetesinin binasının yanında bir mesaj bulundu: Ağca, Papa'yı öldürme niyetini söylüyordu. Yine de onu bu eyleme iten nedenler hala aydınlanmadı. 80'li yıllarda Bulgaristan’a uzanan bir iz üzerinde duruluyordu: Ağca, SSCB’nin emriyle Bulgar gizli servisince işe alınmıştı. Çünkü SSCB, II. Jean Paul'un "Polonyalı" etkinciliğini bir tehdit olarak görüyordu. Bu iz 1986'da İtalyan adaletince bırakıldı.                                 cemaatler.com
Aşırı sağcı katil Mehmet Ali Ağca'nın gerçekten de Bulgarlar ile bazı ilişkileri vardı. Bulgarlar onun aracılığıyla aşırılıkçı Türklere silah temin ediyorlardı. Mehmet Ali Ağca o zamanlar, Türkiye’de yaşanan birçok siyasi çatışmanın sayısız güdümleyicilerinden biriydi. Bunların sonucunda 5.000'e yakın kişinin ölümüne neden olan ve 1980'deki askeri darbe ile son bulan bir kaos yaşandı. 
Kanıtlanmamış bir diğer iz de, aşırı sağın uluslararası şebekelerini ilgilendiriyor, özellikle de 70-80'li senelerde İtalya’da son derece etkili olan "Gladio" adlı meşhur örgütü. Gladio ile temas halinde olan tanınmış bir gangster ve eski "Bozkurt" Abdullah Çatlı da bu yolla 1981'deki saldırı silahını temin etmişti. Yine de saldırının nedeni bir bilinmezlik içinde kalıyor. Ve bu sürmeye devam edecek bir esrara benziyor. Nitekim Çatlı, 1996'da, bir emniyet müdürü ve iktidardaki bir partinin milletvekili ile beraber bulunduğu bir arabada kaza geçiriyor ve ölüyor. Bu da, aşırı sağın mafyası ile ülkenin güvenlik teşkilatı arasındaki ilişkileri gün ışığına çıkarıyor. 
Bugün hükümeti oluşturan bir parti konumundaki Türk aşırı sağı imajını uygarlaştırmaya çalışıyor... Bu arada, şu anda hazırlık aşamasında olan ve bu partinin milletvekillerince desteklenen bir genel af yasası Ağca'nın işine yarayabilir. Bu yasa tasarısı zaten bir senedir tartışma yaratmaktadır: muhalifler, böyle yasaların su anda hapiste bulunan aşırı sağcı katilleri aklamaktan başka bir işe yaramadığını düşünüyorlar. Yine de dun, adalet bakanı, Ağca'nın daha önce bir aftan yararlandığı için bir kez daha böyle bir imkandan faydalanma ihtimalinin çok zayıf olduğu güvencesini vermeye çalışıyordu

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.