Lo Lo Mahsun! Neden Diyarbakır'dan Kaçtın?

Lo Lo Mahsun! Neden Diyarbakır'dan Kaçtın?
Magazinciler, evlilik için Diyarbakır yerine Los Angeles'i seçen Mahsun Kırmızıgül'e ağır eleştirilerde bulundu. Kırmızıgül'ün Doğu sömürüsü gündeme getirildi.

Hürriyet gazetesi adına magazin röportajları yapan İzzet Çapa, magazincileri yemek masasına toplayıp sohbet etti. Konu ünlülerin evliliklerine geldi. Güneydoğu'daki terör operasyonları üzerinden devleti hedef alan Mahsun Kırmızıgül'ün avukat sevgilisi Ece Binay'la Los Angeles'ta dünya evine girmesi de tartışıldı. Kırmızıgül'ün en mutlu günü için Diyarbakır'ı değil de Los Angeles'i tercih etmesi sert şekilde eleştirildi. 

Doğu’nun saf çocuğu Mahsun çok değişmiş!

Kenan Erçetingöz: Mahsun’un özel bir davetle Los Angeles’ta evlenmesine kesinlikle karşıyım. Ben onun yerinde olsam düğünümü Diyarbakır’da yapardım. Sen yıllarca Doğu’nun ızdırabını filmlerinde kullan, mesaj vereceğim ayağına o filmlerden para kazan, Doğu’nun ekmeğini ye, sonra da git Los Angeles’ta evlen... Yuh yani! Mahsun adına çok talihsiz bir düğün bence. Peki ya “Yaralı çocukları, yaşlı insanları ölüme terk etmek hangi dinde yazar? Günah değil mi? Nasıl bu kadar zalim oldunuz, nasıl bu kadar merhametsiz oldunuz ey başbakan?” diye attığı tweet’ler ne olacak? Bundan başka daha birçok tweet attı, hesap sordu, sözde doğup büyüdüğü yerlere sahip çıktı! Yıllar önce daha hiç kimse bilmezken Şişli’nin arka sokaklarından saçı-sakalı birbirine karışmış halde tanıdığım Mahsun adına çok üzüldüm. Doğu’nun o saf çocuğu, zaman içinde çok değişmiş. Tamam değişebilirsin ama kıvıramazsın! Bu arada oğlu Mahmut, Los Angeles’ta okuyor. Belki ‘Oğlum okulu bırakıp buraya geleceğine ben orada evleneyim’ demiştir! Günahını almayalım!

İzzet Çapa: Açıkçası bu durum bana yıllarca sosyalizmi savunup sonra parayı bulunca kapitalist düzenin bayrağını taşıyanları hatırlatıyor. Twitter’da “Doğduğunuz ev, büyüdüğünüz sokaklar, gittiğiniz okul, namaz kıldığınız cami paramparça olsaydı ne yapardınız?” gibi sorular sorunca samimiyetine inanmıştı belki çoğumuz. Ama galiba Mahsun da o meşhur ‘klavye şövalyelerinden’ biriymiş. Sürekli tekrarladığı “Yaşasın barış ve kardeşlik” sloganını adını bile yanlış yazan Amerikalı evlilik memuruna da tekrarladı mı acaba? O bölgede tüm olup bitenlere rağmen, ben de bu mutlu gününü Diyarbakır’da geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Filmlerinde Doğu’nun kültürünü ve geleneğini mütemadiyen yansıtan adam ne oldu da Amerikan Rüyası’nın esiri oldu? Keşke güneşi okyanusun öte yanında değil de, doğduğu topraklarda görseydi.

Seray Sever: Vallahi ben de olsam gidip inadına düğünümü Diyarbakır’da yapardım. İşte o zaman tarihe geçerdi Mahsun. Eğer bu kadar büyük cümleler kuruyorsan ister Ali, ister Veli, ister Mahsun ol, söylediklerinin arkasında durmalısın. İcraat olmadan tuşlara basarak sözde destek vermenin göle maya çalmaktan ne farkı var? 

Kenan Erçetingöz: Mahsun kaçıyor mu demek istiyorsun?

Seray Sever: Bana samimi gelmediğini söylüyorum. Sanatı ve özel hayatı için hiçbir şey söyleyemem ama yazdığıyla yaptığı birbirine uymuyor. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum