'Basireti bağlanan insan karar vermekte zorlanır'

'Basireti bağlanan insan karar vermekte zorlanır'
Prof. Dr. Yankı Yazgan, insanın basiretinin bazı durumlarda bağlandığını ve insanın karar vermekte zorlandığını belirterek, sonunda ya alışkanlıklara göre ya da herkesin yaptığı şekilde hareket edildiğini söyledi.

Uludağ Üniversitesi'nin (UÜ) davetlisi olarak Rektörlük A Salonu'nda 'Basiret Nasıl Bağlanır ve Çözülür?' konulu bir konferans veren psikiyatrist Prof. Dr. Yankı Yazgan, insanların yaşamlarında karşılaştıkları ve kritik olduğunu sandıkları birçok konunun aslında hiç de önemli olmadığını söyledi. Türkçe sözlüklerde 'Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği' olarak tanımlanan 'basiret'in bazı durumlarda 'bağlandığını' ve insanın karar vermekte zorlandığını belirten Prof. Dr. Yazgan, "Bu durumda insanlar, çok düşünürlerse daha iyi karar vereceğini sanırlar, ama birçoğu sonunda ya alışkanlıklarına göre karar verir, ya da herkesin yaptığını yapar." dedi.

İnsanoğlunu, 80 bin yıl önce yaşayan insan soyuna en yakın canlı türü Neandertal'den ayıran en önemli özelliğin 'geleceği planlamak ve umut etmek' olduğunu aktaran Prof. Dr. Yazgan, bunu da, Neandertal'de olmayan ve sadece insan beyninin ön tarafında bulunan 'frontal lob'un sağladığını söyledi. İnsanların 'frontal lob'un arkasında bulunan bir bölgenin de risk ve tehlikeyi algılayabilmeyi sağladığını kaydeden Prof. Dr. Yazgan, şunları söyledi: "Risk algısı fazla olanlar geleceği daha fazla düşünüyor. Bazıları ise sadece bugünü kotarmayı düşünebiliyor. Bazı insanlar çeşitli baskılarla karşılaştıklarında birbirine benzer davranabiliyor. Örneğin kriz koşullarında; bunu iki türlü yapıyor, ya otomatik olarak alışkanlıklarına göre davranıyor, ya da mahalle baskısı örneğinde olduğu gibi, pek benimsemese de yaşamını sürdürmek için herkes nasıl davranıyorsa öyle davranıyor. Yani insan, kriz veya zaman sınırlaması gibi bazı baskılar altında çoğunlukla Neandertal gibi davranıyor. Bu da, frontal bölgedeki zorlanmanın geleceği planlayan bölgeyi bloke etmesinden kaynaklanmaktadır."

Neandertal insandan farklı bir tavır sergileyip her şeye rağmen kendi doğru bildiğini yapan insanların 'acı duyduğunu' ve beyindeki ağrı ve sızı ile ilgili 'talamus' bölgelerini aktif hale getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Yankı Yazgan, "Gerçekten de doğru bildiğini söylemek büyük bir cesaret işi ve acı duymayı gerektiren bir faaliyet. İnsanı, 60 bin yıl önce yaşayan Neandertal'den farklı kılan tek şey alışkanlıkların tutsağı olmadan, bağımsız fikir sahibi olabilmesi ve geleceği tasarlayabilmesidir. İnsan, geçmişe saplanıp kalmadan şimdiyi iyi değerlendirip geleceğini planlayabildiği sürece insandır ve basiretini ancak o zaman çözebilir." diye konuştu.

Prof. Dr. Yankı Yazgan konferansının ardından dinleyenlerin sorularını cevapladı. Rektör Prof. Dr. Mete Cengiz, Yankı Yazgan'a teşekkür plaketi verdi ve İznik Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin yaptığı İznik çini desenlerinden oluşan bir çini tabak hediye etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.