Suriye'de iç savaşın içinde iç savaş!
Suriye'de yabancı savaşçılardan oluşan ve 'harici' eğilimleri olan Cund'ul Aksa grubu ile ülkenin en büyük muhalif yapılanmaları arasında başı çeken Ahrar'uş Şam arasında başlayan çatışmalar zaten Esed rejimi, İran güçleri ve DAEŞ ile savaş halinde olan muhalifler arasında kanlı çatışmaların başlaması korkusunu gün yüzüne çıkardı.
Daha önce de pek çok kez diğer muhalif gruplar ile Cund'ul Aksa arasında yaşanan sürtüşmelerin aktif çatışma halini alması üzerine iki örgüt de güçlü olduğu bölgelerde 'düşman' karargahlarına saldırıp oraları ele geçirmeye başladı. Geçtiğimiz hafta yoğunlaşan bu saldırılarda Ahrar hareketi İdlib'de, Cund'ul Aksa ise ise Hama'da Ahrar karargahlarını ele geçirdi, esirler aldı ve silahlara el koydu. Bu süreçte iki örgüt arasında yapılan anlaşmayla esirlerin takas edilmesi kabul edildi ancak Cund'ul Aksa, esir aldığı Ahrar'ın Hama saha komutanı Mahmut el Debus ile 7 Ahrar mensubunu öldürdü.
'DAEŞ KUYRUĞU' SUÇLAMASI
O gün, Suriye genelinde 20 binden fazla savaşçısı bulunan Ahrar'uş Şam içinde dalgalanmalar yaşandı. Ahrar içindeki güçlü kesimler intikam istedi, aksi durumda örgütten kopacaklarını vurguladı. Çatışmanın yaygınlaşması ihtimaline karşı Ahrar harekete geçti ve etkin olduğu bölgelerde tüm Cund'ul Aksa mensuplarını tutuklamaya başladı. Aksa'yı 'DAEŞ kuyruğu' olarak nitelendiren Ahrar, intikam için sonuna kadar gidileceğini beyan etti. Hemen ardından Özgür Suriye Ordusu'nun 17 bileşeni de Ahraru'ş Şam ile birlikte hareket edeceğini açıkladı.
YENİ BİR DAEŞ'E GEÇİT YOK
Cund'ul Aksa'nın dünyanın dörtbir yanından 3 bin militanı ve ganimet olarak elde ettiği 20 tankı bulunuyor. Bu örgüte karşı hareket edeceğini açıklayan grupların da hatırı sayılır bir gücü var. Yüzlerce hatta binlerce muhalifin hayatına mal olacak, hatta Suriye direnişini artık içinden çıkılmaz bir noktaya taşıyacak çatışmalar, direnişçiler arasında tedirginliği yükseltti. Muhalif kaynaklar, Cund'ul Aksa'ya yönelik sert tutumlarının nedenin şöyle açıkladı: “Muhalefet, DAEŞ ilk boy göstermeye başladığında gerekli tepkiyi vermedi. Tepkisiz kalınınca yaptıklarının önü alınmaz bir noktaya geldi. Sonuçta binlerce kişi öldü. Cund'ul Aksa'nın DAEŞ eğilimleri var. Bu durumun bir daha tekrarlanmasına izin veremeyiz."
ÖRGÜT KENDİNİ FESHETTİ
Muhalifler arasında kanlı bir savaşın başlaması ihtimali belirince Suriye'de direniş gruplarına söz geçirebilen İslam alimleri devreye girdi. Daha önce Nusra olan ismini değiştirerek el-Kaide'den koptuğunu açıklayan Şam'ın Fethi Cephesi (ŞFC) ve Cund'ul Aksa'daki mutedil gruplar ile koordinasyon kuruldu. İdlib'de saatler süren toplantının ardından Cund'ul Aksa'yı oluşturan grupların yaklaşık yüzde 70'i ŞFC'ye katılma kararı aldı ve örgütün feshedildiğini duyurdu. Önce ŞFC'nin bunu kabul etmediği ancak ikna çabalarının ardından birleşmeye razı olduğu ifade ediliyor.
FİTNE BERTARAF EDİLECEK
Toplantıya katılan bazı muhalif isimler Cund'ul Aksa gruplarının ŞFC'ye katılmasının nedenini şöyle açıkladı: “Direnişe büyük darbe vuracak bu sorunun, suçluların ayıklanması ve cezalandırılmasıyla çözülebileceğini kararlaştırdık. Suçlara karışanlar zaten isim isim tespit edildi. Onlar bu şekilde ayrıştırıldı. Hama bölgesinde yaklaşık 400 kişilik Ebu Zer isimli komutan öncülüğündeki grup kavgayı devam ettiriyor. Halihazırda Cund'ul Aksa diye bir grup kalmadığından, yaşananları Ahrar-Aksa çatışması olarak nitelendirmemeliyiz. DAEŞ gibi davranan ve direnişe fitne sokan unsurlar temizlenecek."
Yenişafak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.