ABD'ye korkutan uyarı!

East Lansing kentinde Michigan Eyalet Üniversitesi'ndeki bir programa video konferans yöntemiyle katılan Amsterdam, FETÖ ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

FETÖ kurumlarının nasıl çalıştığını anlamak için çok derine inmek gerektiğini belirten Amsterdam, "FETÖ'nün tüm sistem ve aktivitelerine bir bütün olarak bakmalısınız, tek başına parçalarına bakarak onları anlayamazsınız." dedi.

Amsterdam, FETÖ kurumlarının, siyasi ilişki ve PR çalışmaları için ciddi para harcadığını ve çok sayıda dinler arası diyalog organizasyonu düzenleyerek bu etkinliklere Amerikalı siyasileri davet ettiğini hatırlattı.

Siyasi yapıyla bu kadar içli dışlı olan bir kurumun hükümet fonlarına ihtiyaç duyacağına dikkati çeken Amsterdam, bu nedenle FETÖ'nün ABD'deki okullarına öncelikle baktıklarını dile getirdi.

Bu okullara Türkiye'den getirilen çok sayıdaki Türk öğretmenden önemli bir bölümünün "yetersiz" olduğunun tespit edildiğini vurgulayan Amsterdam, "Gülen organizasyonunda görev yapan öğretmenler, maaşlarının belli bir kısmını her ay nakit olarak Gülen'e veriyorlar." açıklamasında bulundu.

H1-B vizeleriyle ABD'ye getirilen öğretmenlerin eğitimden farklı amaçlarla bu ülkede olduklarını savunan Amsterdam, bu okulların sadece FETÖ'nün ABD'deki konumunu güçlendirmek için tasarlandığını ifade etti.

FETÖ'ye bağlı okulların kendi aralarında birçok usulsüz finansal işlem yaptığını kaydeden Amsterdam, ortada büyük bir sahtekarlık olduğuna dikkati çekti.

Finansal usulsüzlüklerden dolayı Magnolia Sözleşmeli (Charter) Okullarına ait üç okulun kapatılmasına karar verildiğini anımsatan Amsterdam, bunun çok önemli olduğunu belirtti.

California'daki Magnolia Sözleşmeli Okulları ile Teksas'taki Harmony Okulları ve FETÖ'nün diğer okullarındaki hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilen işlemlerde 4'te 3 oranında örgütün elebaşı Fetullah Gülen'e bağlı kurumların seçildiğini vurgulayan Amsterdam, FETÖ'nün bu sayede sadece Ohio'da 19 milyon dolar haksız kazanç elde ettiği bilgisini verdi.

140 ülkedeki 2 bin okul ile üstü örtülü siyasi faaliyetler

Daha önce Georgia eyaletindeki FETÖ okullarının da aynı gerekçeyle kapatıldığını hatırlatan Amsterdam, "Eyalet bütçelerinden aldıkları paraları nereye harcadıklarını tam olarak gösteremiyorlar." ifadesini kullandı.

Amsterdam, okulların yanı sıra kültür merkezleri ve diğer kurumların tüm FETÖ organizasyonunun farklı parçaları olduğuna değindi.

FETÖ'nün ilginç yanının, görünen yapısının altındaki yeraltı örgütlenmesini gizleyebilmesi olduğunu kaydeden Amsterdam, 15 Temmuz darbe girişiminin bu yapılanmanın açıklayıcı bir örneği olduğunu söyledi.

Robert Amsterdam, Türkiye'de yüzlerce kişinin ölümü, binlerce kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan darbe girişiminin sorumlusu olan FETÖ'nün bu yıl ABD'deki 26 eyalette, 140'tan fazla okulda yaklaşık 60 bin öğrenciye eğitim verdiği ve ülke ekonomisinden yarım milyar dolar çektiği uyarısında bulundu.

Fetullah Gülen grubunun ABD'de farklı platformlardaki bağlantıları nedeniyle Türkiye'de yaşanan her sorunun kamuoyuna kat ve kat abartılarak yansıtılmasını sağladığını dile getiren Amsterdam, FETÖ'nün 140 ülkedeki 2 bin okulu ile üstü örtülü siyasi faaliyetlerde bulunduğunu ileri sürdü.

Çok sayıda FETÖ mensubunun 15 Temmuz'dan kısa bir süre önce, Pensilvanya'da yaşayan Fetullah Gülen'i ziyaret ettiğini anlatan Amsterdam, ordudaki mensuplarının ağustos ayında atılacağını anlayan FETÖ'nün erken davranarak darbe girişiminde bulunduğunu ifade etti.

"FETÖ, Türkiye'nin geleceğine ve demokrasisine yönelmiş en büyük tehdittir." diyen Amsterdam, FETÖ'nün İslam anlayışının da "sorunlu" olduğunu, diğer yorumlara yer vermediğini ve örgüt mensuplarının "takiyye" yaparak yaşadığını belirtti.

Sahip olduğu gizli hareket etme anlayışının FETÖ'yü daha tehlikeli hale getirdiğine dikkati çeken Amsterdam, Türkiye'nin ve Türk hükümetinin zor bir süreçten geçtiğini sözlerine ekledi.

FETÖ'nün "Türkiye'de insan hakları ihlalleri" yalanı

Programda konuşan Türkiye'nin Chicago Başkonsolosu Umut Acar da FETÖ bağlantılı yapıların ABD'de çok sayıda vergi ve vize yolsuzluğu iddialarına konu olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin ABD'deki bir başkonsolosu olarak Türk vatandaşlarının bu ülkede kendilerine sunulan imkanları ve fırsatları suistimal ettiklerini görmekten üzüntü duyduğunu anlattı.