MHP gazetesi Ortadoğu’dan ilginç anayasa yorumu

MHP gazetesi Ortadoğu’dan ilginç anayasa yorumu
Anayasa değişikliğinde gözlerin çevrildiği MHP’nin yayın organı Ortadoğu, 38 maddelik AK Parti teklifine itirazları olduğunu belirterek “Sayın Cumhurbaşkanının beklentilerinin çok farklı olduğunu biliyoruz” diye yazdı.

MHP’nin sesi olarak bilinen Ortadoğu gazetesinin Ankara Temsilcisi ve Yazarı Orhan Karataş, AK Parti’nin MHP’ye sunduğu Anayasa değişikliği konusunda çok çarpıcı bilgiler verdi; ilginç yorumlarda bulundu.

MHP’nin 38 maddelik teklifi incelemeyi tamamladığını, bazı maddelerine ciddi itirazları olduğunu, bazı maddelerinin ise tümden metinden çıkarılmasını istediğini; özellikle Cumhurbaşkanı’nın yetkilerine paralel olarak sorumlu da olması gerektiğini belirttiğini anlatan Orhan Karataş, şöyle yazdı: “MHP'nin taleplerinin AKP tarafından ne kadar dikkate alınacağını hep birlikte göreceğiz. Bir samimiyet sınavı verilmektedir. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanının beklentilerinin çok farklı olduğunu biliyoruz. Burada unutulmaması gereken nokta, sayın Bahçeli'nin söyledikleridir. Zira, sayın Bahçeli çok net bir şekilde AKP ile mutabakat sağlanabilmesi için MHP'nin düşüncelerinin korunduğu bir zeminde görüşmelerin sürdürüleceğini söylemiş ve "yoksa bizim orada ne işimiz var?" diyerek, kırmızıçizgilerden hiçbir şekilde taviz verilmeyeceğini kesin olarak ortaya koymuştun.”

Orhan Karataş’ın yazısının tamamı şöyle:

“Türkiye 2 yılı aşkın bir süredir hukuksuzluğun zirvelerinde dolaşmaktadır. Anayasa gereği devletin başı olan, bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletinin birliğini temsil eden, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetmekten sorumlu bulunan, tarafsız olarak bu görevleri yürüteceğine yemin eden Cumhurbaşkanı, bir fiili durum oluşturduğunu bizzat yine kendisi ilan etmiştir. Bu durum sürdürülebilir olmadığı gibi, çok yönlü ve amansız bir saldırı altında bulunduğumuz bu kritik süreçte, çok daha ağır sorunlar doğuracaktır.

SIKINTI BÜYÜK

Üç koldan terör saldırı altındayız. Özellikle güney sınırlarımız her türlü tehdit ve tehlikeye açıktır. Bu tehlikeyi ortadan kaldırabilmek için sınır dışında operasyonlar yapıyoruz ve örtülü bir savaş ortamındayız. Ermeni iftiraları alttan alta yürümekte ve yeni boyutlar kazanmaktadır. Kıbrıs'ta olup bitenleri takip dahi edemiyoruz, ama orada da büyük kayıpların eşiğinde olduğumuz muhakkaktır. Egedeki adalarımıza sahip çıkamıyoruz. ABD ve AB ülkeleri açık bir düşmanlık içinde canımızı yakan terör örgütleriyle açık şekilde işbirliği yapıyor ve Türkiye'yi rezil şekilde tehdit ediyorlar. Bütün bunlara dibe vuran ve yarın ne olacağını kimsenin kestiremediği ekonomik sıkıntılar eklenmiştir. Doların ateşinin ekonomide büyük bir yangın çıkarması gibi ciddi bir tehlike kapıya dayanmış durumdadır.

BÖYLE DEVAM EDEMEYİZ

Daha önce de belirtmiştik, bir defa daha altını çizelim. Ülkenin bu perişan halinde 14 yıldır tek başına iktidar olan AKP'nin başrolü oynadığını akıl ve vicdan sahibi herkes kabul edecektir. Dolayısı ile hesabı vermesi gereken de AKP'dir. Ancak, AKP bu büyük enkazın altında kalsın ve çekip gitsin derken, ülkenin elimizden çıkmasına seyirci kalamayız. Ne acıdır ki, AKP ile birlikte hepimizin içinde bulunduğu gemi batıyor. Tedbir almak ve müdahale etmek durumundayız. İşe sistemi düzelterek, hukuksuzluğu ortadan kaldırıp, fiili duruma son vererek ve işleyen, herkesi kucaklayan, gerginliği, çatışmayı ortadan kaldıran bir düzen kurarak başlamak gerekiyor. MHP'nin yapmaya çalıştığı budur. 11 Ekim'de sayın Bahçeli bu durumun düzeltilmesi ve normalleşmenin sağlanması için düğmeye basmıştır ve bugün de bunun gereğini yapmaktadır.

1-324.jpg

FİKRİ ZEMİNE DAYANIYOR

MHP'nin varlık sebebine son derece uygun, "önce ülkem" prensibinin gereği olan bu çabasının istismar edildiğini ve kasıtlı biçimde başka yerlere çekilmeye çalışıldığını ibretli izliyoruz. MHP'nin mevcut düzenin sürdürülmesine imkan tanıyacağını düşünmek de, söylemek de insafsızlığın ötesindedir. İlk günden itibaren kırmızıçizgiler çok net şekilde çizilmiş, ilan edilmiş ve bunların dikkate alınmadığı bir yerde MHP'nin olmayacağı kamuoyu ile paylaşılmıştır. Türkiye'nin ana meselelerine çözüm getirilmektedir. Her teklif, her değerlendirme, her arayış bir fikri ve ahlaki zemine yaslanmaktadır. Nitekim, gelinen aşamada AKP'nin ne dediği, ne istediği, nasıl bir teklif hazırladığı değil, MHP'nin kırmızıçizgileri sonucu belirleyecektir. Bu konuda daha önce yazdığımız yazıların tekrar değerlendirilmesinin yerinde olacağı kanaatindeyiz.

YETKİ VE SORUMLULUK       

Bir defa daha ve altını çizerek belirtelim. AKP'nin 38 maddelik teklifinin MHP'ye iletilmesinden sonra, büyük bir beklenti oluştu. Herkes ucundan kulağından bir şeyler yakalamaya ve ayrıntı vermeye uğraştı. Söylenen ve yazılanların içinde doğru olanlar bulunsa da, büyük kısmının gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmuyor. Öncelikle MHP'nin gelen metni olduğu gibi kabul edeceğini düşünmek ve buna göre hüküm vermek son derece yanlıştır ve yanıltıcıdır. AKP'nin gönderdiği metnin MHP tarafından aynen kabul edilmesi hiçbir şartta mümkün değildir. Cumhurbaşkanı mevcut halde sorumsuz ve AKP'nin metninde bu konuda yeterli bir tedbir yer almıyor. MHP bu durumu kabul edilebilir bulmadığı gibi mutlaka düzeltilmesini istiyor. Yetki ve sorumlulukta paralellik olmasını öneriyor. Cumhurbaşkanının yetkileri ölçüsünde sorumluluğu da üzerine alması gerektiğini belirterek, teklifin buna göre hazırlanmasını teklif ediyor. Bu durumda, AKP'nin gönderdiği metnin MHP tarafından aynen kabul edilmesi hiçbir şartta mümkün değildir. Tamamen itiraz edilen ve metinden çıkarılması istenen maddeler var. Bunlar, ayrıntılı olarak değerlendirilmiş ve MHP'nin önerilerine son şekli verilmiştir. Muhtemelen bugün AKP temsilcisi ile yapılacak görüşmede MHP'nin itirazlarının yanında, ne yapılması, hangi maddelerde hangi düzenlemelerin yapılması gerektiği teklifi masaya konulacaktır.

AKP KABUL EDECEK Mİ?

MHP'nin taleplerinin AKP tarafından ne kadar dikkate alınacağını hep birlikte göreceğiz. Bir samimiyet sınavı verilmektedir. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanının beklentilerinin çok farklı olduğunu biliyoruz. Burada unutulmaması gereken nokta, sayın Bahçeli'nin söyledikleridir. Zira, sayın Bahçeli çok net bir şekilde AKP ile mutabakat sağlanabilmesi için MHP'nin düşüncelerinin korunduğu bir zeminde görüşmelerin sürdürüleceğini söylemiş ve "yoksa bizim orada ne işimiz var?" diyerek, kırmızıçizgilerden hiçbir şekilde taviz verilmeyeceğini kesin olarak ortaya koymuştun.”

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.