Merkel’in seçim kozu Erdoğan

Türkiye ile Almanya arasında iki yıldır devam eden kriz, bakanların konuşmaları iptal edilince tavan yaptı. Alman tarafı görüşmelerin kesilmemesi ve sorunların diyalog yoluyla hallolmasını isterken krizi derinleştiren yasakların ise ardı arkası kesilmiyor.

Önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin konuşma yapacağı iki salon güvenlik gerekçesiyle iptal edildi. Şimdi ise aynı skandal karar, Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu’nun Hamburg’da yapacağı toplantı için alındı.

Federal yetkililer “İptal kararı mahallî idarelere aittir” derken, mart ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde Türk vatandaşlarıyla bir araya geleceği haberleri ise haftalarca Alman medyasında “Gelmesin, istemiyoruz!” yorumlarıyla yer aldı.

ALMAN MEDYASI ERDOĞAN'A SALDIRIYOR

Son 2 yıldır özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında Alman medyasında 2 milyon 260 bin olumsuz haber yer aldı. Son günlerdeki Türkiye’ye yönelik saldırıların asıl sebebinin 24 Eylül’de yapılacak olan genel seçimler olduğu belirtiliyor. 3 dönemdir ülkeyi yöneten Angela Merkel, 4. dönem için de aday oldu. Merkel’in partisi Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU’nun oy oranı yüzde 31 dolayında. En yakın takipçisi Sosyal Demokrat Partinin (SPD) ise Merkel’in partisinin önüne geçmiş durumda. Her iki partinin birbirine üstünlük sağlaması radikal oylara bağlı. Bunun için Türkiye’ye karşı sert tepki ve sert sözler söylemek Almanya’da pirim yapıyor. Sosyal Demokratların hedefi, Türkiye aleyhtarı söylemlerle aşırı solcuların oylarını alarak Merkel’in birkaç puan önüne geçmek. Hristiyan Demokratlar ise Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı yaparak aşırı sağcı oyları alarak seçimden birinci parti olarak çıkmayı hedefliyor. ‘PKK terör örgütü olmaktan çıkarılsın’ diyen Sol Parti ve Yeşiller Partisi ise Almanya’daki sol görüşlü Alman vatandaşlığına geçmiş olan Kürt kökenlilerin oylarını alabilmek için Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı yaparak oy toplamaya çalışıyor. Bu iki partinin de yüzde 5’lik barajı aşamama endişeleri bulunuyor.

Kamuoyu araştırmalarında oy oranı yüzde 12 civarında bulunan Almanya için Alternatif Parti (AfD) de İslam ve mülteci karşıtlığıyla taraftar toplamaya çalışıyor.

ALMANYA İLE KRİZE NEDEN OLAN OLAYLAR

17 Mart 2016’da Alman NDR televizyonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ağır eleştiriler içeren video.

MİT tırları davasında yargılanan ve Almanya’ya kaçan Can Dündar ile Erdem Gül’ün 25 Mart’taki duruşmasına katılan Alman Büyükelçi Martin Erdmann, yargıya müdahale edici davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.

Alman Parlamentosu, 1 Haziran 2016’da 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak nitelendiren tasarıyı onayladı.

Temmuz ayında Köln’de yapılması planlanan “Darbeye karşı demokrasi mitingine” telekonferans yöntemiyle katılacak olan Erdoğan’ın bu izni iptal edildi.

Türkiye’nin Almanya’ya sığınan FETÖ mensupları ile PKK, DHKP-C ve aşırı sol örgütlerin elebaşlarının iade edilmesi talebi, hukuk süreci gerekçe gösterilerek geri çevrildi.

HDP Eş Genel Başkanlarının tutuklanması ve bazı medya kuruluşunun kapatılması üzerine Berlin’den tepkiler geldi.

TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın pasaportunu çaldırdığı için aldığı geçici pasaport sebebiyle Köln Havalimanı’nda saatlerce alıkonulması.

Almanya’da bazı imamlar hakkında “casusluk” iddiasıyla soruşturma başlatıldı, evlerine baskın düzenlenerek aramalar yapıldı.

Temmuz ayında İncirlik’teki Alman askerlerini ziyaret etmek isteyen Alman milletvekillerinin talebi “İncirlik askerî bir tesistir. Sivillerin germesi yasaktır” denilerek reddedildi.