Alman kanalında Almanya'ya demokrasi dersi verdi
Alman ZDF kanalında Maybrit Illner moderatörlüğünde yayınlanan tartışma programına konuk olan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı AK Partili Mustafa Yeneroğlu, anayasa değişikliği referandumunu, Türkiye’nin terörle mücadelesi ve bu bağlamda özellikle yurtdışında oluşturulan tutuklu gazeteciler algısı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
"DENİZ YÜCEL İLE İLGİLİ KARARI BAĞIMSIZ YARGI VERECEK"
Illner'ın "Sizce Deniz Yücel suçlu mu?" sorusunu yanıtlayan Mustafa Yeneroğlu, "Buna mahkeme karar verecek. Kendisi hakkında birtakım iddialar var. Bunları detaylı olarak bilmiyorum. Konu hakkında biraz bilgi edinmeye çalıştım. Bu bilgiler ışığında diyebilirim ki, avukatların tutukluluğun sona erdirilmesine dair verdikleri dilekçe çerçevesinde daha fazla bilgi edinebileceğiz." şeklinde konuştu.
Illner'ın "9 ay önce bu programda Deniz Yücel ile beraberdiniz ve onunla tartışmıştınız. Sizce neden endişe etmeli?" sözleri üzerine Yeneroğlu, "Sanki Türkiye’de kişilerin işledikleri suçlar hakkında bağımsız yargı değil de Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da hükûmet karar veriyormuş gibi yaygın bir algı var burada nedense. Bu beni oldukça şaşırtıyor. Deniz Yücel’den önce Almanya’da öfkeye sebep olan başka davalar da vardı. Mesela 2007 yılındaki Marko davasını hatırlarsınız. Bu genç, bir genç kıza cinsel tacizde bulunmakla suçlanmıştı. 2007 yılında. O zamanlar da Almanya’da bir öfke seli oluşmuştu, ancak (Türkiye) hükûmeti o yıllarda bugünkü gibi yerden yere vurulmuyordu." dedi.
"TÜRKİYE'DE DEVLET TERÖRE TEPKİ VERİYOR"
Yeneroğlu, Illner'ın "anlamaya çalıştığımız şu: Neden yoğun bir şekilde gazeteciler hedef tahtasına oturtuluyor? Gazetecilik suç mu? Bir şeyleri anlamak ve aktarmak istemeyi aktif propaganda faaliyeti olarak görmemek… Terör propagandası. Suçlama bu çünkü." şeklindeki sorusuna "Türkiye’de özgürce işlerini yapan binlerce gazeteci var. Sayın Sancar’ın da sayılarla az önce ifade ettiği üzere çeşitli suçlamalara maruz kalmış gazeteciler de mevcut. Gazetecilerin meslekleri icabı bazı ayrıcalıklara sahip olması, cezadan muaf olmaları gibi bir durum hiçbir yerde geçerli değildir, Türkiye’de de bu böyledir. Almanya’da da gazetecilere soruşturmaların açıldığını biliyoruz. Ayrıca bir hususu sık sık unutuyoruz, Türkiye’de şu anda çok özel bir durum söz konusu ve bu da Almanya’da nedenle sonucun birbirine karıştırılmasına yol açıyor. Olağanüstü Hâl ve sert tedbirler alınması gibi uygulamalar netice itibarıyla devletin teröre verdiği tepkilerdir. Bunlar durup dururken ortaya çıkan uygulamalar değildir. Geçtiğimiz iki yılda Türkiye’de yaklaşık bin insanımızı teröre kurban verdik. 4 binin üzerinde insanımız terör saldırıları sebebiyle yaralandı. Bunları da konuşmamız gerekir." sözleriyle yanıt verdi.
Illner'ın "Bu yüzden Olağanüstü Hâl var." sözleri üzerine Yeneroğlu, "Bilhassa baskıcı uygulamalardan, tutukluluk hâllerinden bahsediyorsak terör örgütlerinden de bahsetmek zorundayız." dedi.
"PKK'NIN ALMANYA'DAKİ FAALİYETLERİNDEN KİMSE NEDEN RAHATSIZ OLMUYOR?"
Almanya'nın Türkiye'ye yönelik tavrını eleştiren Yeneroğlu sözlerine şöyle devam etti: Cem Özdemir burada HDP için PKK aktivistlerinin örgütleri vasıtasıyla seçim çalışmaları tertip ediyor. Kimsenin de buna itirazı olmuyor. HDP için, muhalefet partileri için Almanya’nın her yerinde propagandaların yapıldığını görüyoruz. Sendikaların salonları kiralanıyor, belediyelere ait salonlar kiralanıyor. Bunlar kimseyi rahatsız etmiyor. Ama diğer tarafta Türk Hükûmeti ya da iktidar partisi tarafından buna cevap verildiğinde hemen yaygara koparılıyor.
YENEROĞLU'NDAN ZOR SORU: TÜRKİYE NSU DAVALARINDA AYNI ŞEKİLDE, AYNI ÖFKE ATMOSFERİYLE BURAYA KARIŞSAYDI...
Bir noktaya değinmek gerek. Sürekli olarak Almanya’nın hukuk devleti olduğu, ama Türkiye’nin olmadığı gibi bir ortam sunuluyor. O zaman şöyle bir düşünelim; Türkiye mesela NSU davalarında aynı şekilde, aynı öfke atmosferiyle buraya karışsaydı… Mesela 6-7 tanığın neden aniden öldüğünü, diğer yandan 9 Türkiyeli insanın öldürülmesine rağmen cinayetlerin, bilhassa da siyasi bağlantıların niye hâlâ aydınlatılamamış olduğunu…"
Illner, Yeneroğlu'nun sert sözlerine "Olayın aydınlatılması için çaba harcıyoruz. Hukukçular, mahkemeler…" şeklinde yanıt verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.