CIA'nın karanlık prensi devrede! İşte yeni hedef
“Karanlık Prens” lakabıyla bilinen, CIA’in birçok gizli operasyonunu yöneten Michael D’Andrea, CIA’in İran operasyonlarının başına getirildi.
CIA’in İran’daki operasyonlarının başına getirdiği D’Andrea ile ilgili Amerikan New York Times gazetesinde, Matthew Rosenberg ve Adam Goldman imzasıyla ilginç bir makale yayımlandı.
TRUMP YÖNETİMİNİN SERTLEŞECEĞİNİN İŞARETİ
Makalede; sertlik yanlısı ve agresif bir kişilik olan ve “Ayetullah Mike” ya da “Karanlık Prens” lakaplarıyla bilinen D’Andrea’nın İran ile ilgili bölüme atanmasının, Trump yönetiminin ve dolayısıyla ABD’nin İran konusunda daha da sertleşeceği yönünde önemli bir gösterge olduğu yorumuna yer verildi. D’Andrea’nın İran konusundaki kişisel görüşleri ise kamuoyunda bilinmiyor.
ACIMASIZ KİŞİLİK
NYT’DEKİ makaleye göre bu çok da önemli değil, zira D’Andrea’nın üstlendiği görev politika yapma ile değil uygulamayla ilgili. D’Andrea’nın sert kişiliği, tarzı, şimdiye kadar Afganistan, Pakistan, Yemen gibi ülkelerdeki acımasız uygulamaları, İran’a karşı izlenecek yeni politikanın sertleşeceğinin de göstergesi olarak görülüyor.
CIA’in İran’daki operasyonlarının başına getirdiği D’Andrea ile ilgili Amerikan New York Times gazetesinde, Matthew Rosenberg ve Adam Goldman imzasıyla bir makale yayınlandı. Makalede; sertlik yanlısı ve agresif bir kişilik olan ve “Ayetullah Mike” ya da “Karanlık Prens” lakaplarıyla bilinen D’Andrea’nın İran ile ilgili bölüme atanmasının, Trump yönetiminin ve dolayısıyla ABD’nin İran konusunda daha da sertleşeceği yönünde önemli bir gösterge olduğu yorumuna yer verildi.
D’Andrea CIA çevrelerinde, El Kaide’nin zayıflatılmasının ardındaki bir numaralı isim olarak görülüyor ve Ortadoğu’da sayısız CIA operasyonuna katıldığı belirtiliyor.
Makalede D’Andrea’yla ilgili ayrıntılı bilgilere de yer veriliyor. Virginia’da doğup büyüyen D’Andrea’nın ailesinin de iki kuşaktır CIA’e bağları olduğu belirtiliyor. D’Andrea hakkındaki çok ilginç bir başka bilgi ise Müslüman bir kadınla evlendikten sonra kendisinin de İslâm dinini seçtiği iddiası.
D’Andrea’nın İran konusundaki kişisel görüşleri ise kamuoyunda bilinmiyor. Bu çok da önemli değil, zira D’Andrea’nın üstlendiği görev politika yapma ile değil, uygulamayla ilgili. D’Andrea’nın sert kişiliği, tarzı, şimdiye kadar Afganistan, Pakistan, Yemen gibi ülkelerdeki acımasız uygulamaları, İran’a karşı izlenecek yeni politikanın sertleşeceğinin de göstergesi olarak görülüyor.
TAHRAN'DAKİ ÇİFTE SALDIRININ FAİLLERİ İRANLI ÇIKTI
Öte yandan İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Başkan yardımcısı Rıza Seyfullahi, İran meclisi ve Humeyni’nin türbesine düzenlenen saldırıların faillerinin İran asıllı olduğunu söyledi. Saldırganların, İran’ın farklı kesimlerinden DAEŞ terör örgütüne katılanlar olduğunu kaydeden Seyfullahi, İran’ın, DAEŞ’le mücadelede verdiği destekten dolayı hedef alındığını ifade etti. Seyfullahi, şu ana kadar 58 saldırının İran güvenlik güçlri tarafından önlendiği bilgisini paylaştı. İran Ambulans Müdürü Pir Hüseyin Kulivend, İran meclisi ve Humeyni’nin türbesine düzenlenen saldırılarda 13 kişinin hayatını kaybettiğini, 52 kişinin de yaralandığını duyurdu.
SONUÇTAN ÇOK MEMNUN!
ABD Başkanı Donald Trump, Katar ve bazı Arap ülkeleri arasındaki krizle ilgili Twitter hesabı üzerinden yeni paylaşımlarda bulundu. Trump, Twitter mesajında, “Kral ve 50 ülke temsilcileriyle buluştuğum Suudi Arabistan ziyaretinin “sonuç verdiğini” (!) görmek memnuniyet verici. Aşırılığın finansmanına karşı katı bir çizgiyi takip edeceklerini söylemişlerdi ve tüm göstergeler Katar’ı işaret ediyordu. Belki de bu, terör korkusunun sonunun başlangıcı olacaktır” ifadesini kullandı. Trump, daha sonraki paylaşımında da, “Ortadoğu ziyaretimde, radikal ideolojilerin artık finanse edilemeyeceğini söyledim. Liderler Katar’ı işaret etti, bakın!” değerlendirmesini yapan Trump, aynı gün içinde ikinci kez Katar’ı suçladı.
MİLLİ GAZETE
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.