İsrail planını yaptı! Müslümanlar sesini çıkarmazsa..
Müslümanların ilk kıblesinde kuşatma sürüyor. İsrail yönetimi 3 gün kapalı tuttukları Mescid-i Aksa’nın girişlerine x-ray kabinleri koydu, camiye girip namaz kılmak isteyen Müslümanlar bu detektörlerden geçmek zorunda.
Filistinliler duruma tepkili. X-ray cihazından geçmeyi reddediyorlar. Çünkü orası bir cami ve her Müslüman içeri girip namaz kılmalı ancak ibadet özgürlüğü Yahudi bir asker veya polisin inisiyatifine bırakılınca durumun rengi değişiyor.
Çünkü İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik farklı planları var. Günün birinde Mescid-i Aksa’yı tamamen ortadan kaldırıp yerine büyük Yahudi mabedini inşa etmeyi amaçlıyorlar.
Bundan 17 yıl önce bir Yahudi’nin Mescid-i Aksa’ya girmesi intifada sebebiydi. 28 Eylül 2000’de dönemin muhalefet lideri Ariel Şaron, Mescid-i Aksa’ya provokatif bir baskın yaptığında öyle olmuştu.
Ancak 2010’dan sonra İsrail bu konuda da ezberleri bozdu. Yahudi gruplar, uluslararası bir anlaşmayla yasaklanmış olmasına rağmen, her gün periyodik olarak Mescid-i Aksa’ya girip, kendi dini inançlarına göre, Müslümanların ilk kıblesinde ibadet ediyorlar.
Filistinliler 2014’te Aksa’nın işgal planındaki bu aşamaya sert tepki göstermişler ve 1 Ekim 2015’te üçüncü intifada sürecini başlatmışlardı.
Mescid-i Aksa tam 50 yıldır işgal altında. 4 Haziran 1967’den bu yana İsrail askerleri, Müslümanların ilk kıblesini işgal ediyor. Aksa’ya çıkan tüm kapılarda İsrail askerleri nöbettedir ve onların izniyle içeri girersiniz, avlunun içerisinde de sabit polisler vardır.
Bugün Aksa işgali farklı bir boyut kazandı. Artık camiye girebilmek için İsrail askerlerinin izniyle birlikte bir de metal detektörlerden geçmek zorundasınız. Gözle yapılan kontrol x-ray cihazlarıyla destekleniyor. Eğer geçerken cihaz öterse içeri alınmıyorsunuz.
Filistinliler, bunun işgal planının bir parçası olduğunun farkında. Dün askerini kapıya koyan bugün x-ray kabinini getiren yarın kapıyı komple kapatabilir.
O nedenle direniyorlar, x-ray kabinlerini reddediyorlar. Buna ne kadar yüksek sesle karşı çıkarlarsa o kadar geri adım attırabileceklerini biliyorlar. Karşı çıkmadıkları takdirde başlarına neler geleceğinin de bilincindeler.
Bunun bir örneği var, o nedenle tecrübeye de sahipler. El Halil kentindeki Hazreti İbrahim Cami, 1994’ten bu yana ikiye bölünmüş durumda, yarısı sinagog olarak kullanılıyor. Ve Hazreti İbrahim caminin girişinde x-ray kabinleri var, namaz kılmak isteyen oradan geçmek zorunda.
Aslında Aksa üzerindeki işgal planının tamamlanıp, oranın tıpkı El Halil’deki Hazreti İbrahim Cami gibi ikiye bölünüp, yarısının sinagog olarak kullanılması veya Aksa’nın yıkılıp yerine Yahudi mabedinin inşa edilmesi sadece Filistinlileri ilgilendiren bir mesele değil.
Çünkü Mescid-i Aksa Filistin’deki bir camiden ibaret değil. Miraç mucizesinin yaşandığı, Hazreti Peygamber’in mirası olan etrafının bereketli olduğu Kuranı Kerim’de ayetle müjdelenen, Müslümanlar için Mekke ve Medine’den sonra en kutsal üçüncü mekan olan bir belde orası.
O nedenle de Aksa’yı bekleyen tehlikeye sadece Filistinlilerin tepki gösteriyor olması garip, Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin değil dünyadaki tüm Müslümanların sahip çıkması gereken bir yer.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.