Sular iyice ısındı! Koca şehir kana bulanabilir!
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi 25 Eylül'de, 5 bini tartışmalı bölgelerde kurulacak 12 bin oylama noktasında, 5.5 milyon seçmene, 'IKBY'nin Irak'tan ayrı bağımsız bir devlet olmasını istiyor musunuz?' sorusunu soracak.
Ancak Barzani hükümetinin aldığı referandum kararı bölgede gerilimi arttıran ve istikrarsızlığa neden olan kararlardan biri olacak gibi gözüküyor. Referanduma 6 gün kala, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırları içerisinde bulunmayan Kerkük kenti ise gerilimin merkez noktalarından biri olmaya aday.
Türkmenler, Kürtler, Araplar ve Süryanilerin bir arada yaşadığı kentte gerilimin fitili dün akşam Türkmen Milliyetçi Hareketi'ne yönelik düzenlenen silahlı saldırıyla ateşlendi. Gece geç saatlerde yaşanan olayda 1 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı.
ÇOK SAYIDA POLİS NOKTASI KURULDU
IKBY sınırları içerisinde yer almamasına karşın, Erbil yönetiminin referandum sandıklarını kurmayı planladığı şehirde yaşanan silahlı saldırının ardından çok sayıda polis ekibi şehirde yaşanabilecek çatışmaları engellemek için farklı noktalara konuşlandırıldı.
2014'te terör örgütü DEAŞ'ın saldırıları sonrasında Irak ordusu Kerkük'ten çekilmiş, Peşmerge güçleri ise şehre girerek kontrolü ele geçirmişti. O günden sonra fiili olarak IKBY yönetimine giren Kerkük'te, Bağdat yönetiminin askeri varlığı kalmadı.
Son olarak IKBY yönetimine yakın Kerkük Valisi Kerimi, kentten referandum yapılacağını açıklamasının ardından Irak parlamentosu tarafından görevden alındı ancak Kerimi bu kararı tanımayacağını açıklayarak görevinden ayrılmadı.
PEŞMERGE VE HAŞDİ ŞABİ KARŞI KARŞIYA GELEBİLİR
Bir süre önce resmi kurumlara IKBY bayrağı çekilmesi sonrasında başlayan bayrak kriziyle gündeme gelen Kerkük'teki ciddi çatışma riski şehrin çok parçalı yapısının yanısıra, Şii milis gücü Haşdi Şabi'den gelen açıklamalarla da kendini gösteriyor.
Zira gücünü Tahran'dan alan İran destekli Haşdi Şabi, Kerkük'te referandum yapılmasında ısrarcı olunursa, Peşmerge'yi şehirden 'silecekleri' yönünde açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların ardından, 70 araçlık ağır silahlı Haşdi Şabi konvoyu Kerkük'ün güneyinde konuşlandı.
Daha önce de Haşdi Şabi Genel Komutan Yardımcısı Hadi Amiri, "Referandumun ertelenmemesi halinde şüphesiz iç savaş çıkacak" şeklinde konuşmuş, Peşmerge Güçleri 70 Birlikleri Komutanı Cafer Şeyh Mustafa ise Haşdi Şabi komutanına, "Her türlü saldırıya karşılık verebilecek güçteyiz" şeklinde yanıt vermişti.
Haşdi Şabi, Peşmerge ve Irak ordusuna bağlı güçler, terör örgütü DEAŞ'a karşı Musul'da yürütülen operasyonda aynı safta savaşmıştı
KERKÜK NEDEN TARTIŞMALARIN ODAĞINDA?
Irak'ın ABD tarafından işgal edilmesinin ardından hazırlanan yeni anayasa 2005 yılında kabul edilmiş, Kerkük'ün geleceğinin ise 2007 yılında yapılacak referandumla belirlenmesine karar verilmişti.
Ancak aradan geçen 10 yılda bu referandum yapılamadı ve Kerkük, anayasadaki 'bir bölgeye bağlı olmayan vilayet' statüsünde kalmaya devam etti.
Hem Kürt Bölgesel Yönetimi'nin hem de Bağdat yönetimin üzerinde hak ettiği Kerkük'ün nüfusu ağırlıklı olarak Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşuyor. 1.4 milyon nüfusa sahip şehir, Bağdat'ın 250 kilometre kuzeyinde, Erbil'in ise 83 kilometre güneyinde yer alıyor.
IKBY Başkanı Mesut Barzani'nin 'Kürdistan'ın kalbi' olarak tanımladığı Kerkük, zengin petrol yataklarıyla da dikkat çeken bir kent. Günde yaklaşık 300 bin varil petrol ihraç edilen Kerkük'teki petrol yatakları 2016'da yapılan anlaşmayla IKBY ve Irak hükümeti arasında paylaşılmıştı.
Kerkük petrolü, 970 kilometre uzunluğunda Kerkük-Ceyhan boru hattıyla Ceyhan'a getirilip Türkiye üzerinden dünya pazarına açılıyor. Bu hem Ankara, hem Erbil hem de Bağdat için önemli bir gelir kapısı anlamına geliyor ve bu yataklar üzerindeki siyasi kontrolün önemini arttıyor.
'KERKÜK KİME AİT' TARTIŞMASI
Kerkük'ü tartışmaların odak noktası haline getiren konulardan biri de şehrin demografik yapısı ve uzun süredir devam eden tarihsel tartışmalar.
Türkmenler, 1960'lı yıllara kadar şehirde çoğunlukta olduklarını ancak önce Saddam hükümetinin Araplaştırma politikaları, sonrasında IKBY'nin Kürtleştirme politikaları nedeniyle şehirdeki çoğunluğu kaybettiklerini belirtiyor.
'Tarihsel olarak kime ait olduğu' uzun yıllardır tartışılan Kerkük'te, Türkmenler ve Kürtlerin yanısıra Araplar da hak iddia ediyor. Zira Saddam yönetimi sırasında şehre yerleştirilen Araplar içerisinde kuşaklar boyunca şehri terk etmeyenler mevcut.
Öte yandan Kerkük, Türkiye açısından da tarihsel ve etnik nedenlerle önem arz ediyor. Türkiye, kentin bir Türkmen kenti olduğunu savunarak IKBY yönetimine girmesine şiddetle karşı çıkıyor. Ayrıca şehir Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda ortaya konulan 'Misak-ı Milli' sınırları içerisinde de yer alıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.