Türkiye'nin eli güçlü!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM Genel Kurulu için gerçekleştirdiği New York ziyaretinde ABD Başkanı Donald Trump'ın kendi söylediği, ''İki ülke hiç olmadığı kadar yakın'' ifadelerini çabuk unuttu.
Bu ziyaretten yaklaşık 3 hafta sonra iki ülke arasında vize gerilimi patlak verdi. Türkiye'nin karşılıklılık ilkesi gereği anında aynı karşılığı verdiği ABD'nin vize adımının gerekçeleri arasında Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesi, Rusya ve İran ile artan işbirliği ve diyalog çabaları karşısında ''eksen kayması'' suçlamaları, Irak kuzeyi ve Suriye’de Türkiye'nin artan etkinliği başta olmak üzere çok sayıda gerekçe bulunuyor.
NATO'DA BİR İLK
ABD, yıllardır yaptığı, çıkarlarına aykırı hareket eden ülkeyi cezalandırma uygulamasını bu kez Türkiye'ye karşı devreye soktu. ABD'nin adımının, stratejik ortaklık, model ortaklık diye adlandırılan müttefikliğe de uymadığı vurgulanıyor. Türkiye'nin Amerika'dan gördüğü bu tavrı bugüne kadar sınırlı ilişkileri bulunduğu ülkelerden bile görmediğine işaret ediliyor.
TÜRKİYE'NİN ELİNDE CİDDİ KARTLAR VAR
Türkiye ise FETÖ ile mücadele ve Suriye ve Irak'taki gelişmelere yönelik ulusal çıkarlarına yönelik attığı adımlarına, tüm tepki ve yaptırımlara rağmen devam etmekte kararlı. İki ülke arasında bir süredir örtülü olarak süren, ABD'nin vize adımıyla somutlaşan gerilimin tırmandırılması ihtimallerine karşı da gereken tedbirler alınıyor.
ABD'nin vize adımı sonrası olası yeni adımları arasında ekonomik ambargo ve bir süredir örtülü olarak uygulanan silah ambargosunun resmileştirilmesi de beklentiler arasında. Türkiye’ye parayla silah satmamasına rağmen Suriye’de terörist örgüt PKK’nın uzantısı PYD’yi düzenli bir ordu gibi donatan Amerika’ya karşı Türkiye’nin de elinde ciddi kartlar bulunuyor.
SEVİYESİ DÜŞÜRÜLEBİLİR
Türkiye uzun süredir, ABD ile stratejik ortaklık ve sonrasında model ortaklığa dönüşen ortaklık seviyesini sorguluyor. Amerika, Türkiye’ye örtülü ambargolar uyguluyor ve terörist örgütlere destek faaliyetleri yürütüyor. Dolayısıyla ilk adım olarak Türkiye’nin iki ülke ortaklık seviyesinin resmi olarak düşürüldüğünü ilan etmesinin sürpriz olmayacağı belirtiliyor.
AFGANİSTAN RESTİ GELEBİLİR Mİ?
Türkiye'nin NATO üzerinden Afganistan kartı da masada bulunuyor. Halen Afganistan'da NATO görevi, Türk askeri aracılığıyla yerine getiriliyor. Başta ABD olmak üzere NATO üyesi diğer ülke askerleri halk nezdinde kabul görmedikleri Afganistan'da neredeyse karargahtan çıkamıyorlar.
Türkiye'nin NATO görevinden çekilmesi halinde Amerika'nın Afganistan'da da kalmasının zorlaşacağı aktarılıyor. Büyükelçi John Bass'ın yeni görev yeri de Afganistan. Büyükelçi Bass da, Türk askerinin Afganistan'dan çekilmesi halinde hayli zor durumda kalacak.
İNCİRLİK KARTI ARTIK MASADA
Türkiye'nin Amerika'ya karşı elindeki en önemli kozlardan biri de İncirlik. 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin komuta üsleri arasında yer alan İncirlik Üssü, uzunca bir süredir terörist örgüt PKK ve PYD'ye operatif destek veren bir üs olarak kullanıldığı, Suriye'de oluşan tabloya bakıldığında son derece aşikar bir hale gelmiş durumda.
Son olarak Almanya'nın çıkma kararı aldığı İncirlik Üssü'ne dair Türkiye'nin adım atması uzunca bir süredir gündemdeydi. İncirlik Üssü'nde önce uçak kalkış ve inişlerinin durdurulması, gerilimin tırmanması halinde tamamen üssün boşaltılması ihtimaller dahilinde. Soğuk savaş döneminin NATO Üssü olan İncirlik, halen DEAŞ'a karşı ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun kullanımına tahsis edilmiş durumda.
İncirlik Üssü'nün kapatılması ve Türkiye'nin müttefikliğinin kaybedilmesi halinde ABD'nin Ortadoğu'daki varlığı hayli zorlaşacak.
SESSİZ KALMAYIZ
ABD'nin diplomatik teamüllere aykırı vize hamlesine AK Parti ve CHP’den sert tepki geldi. AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, süreci takip ettiklerini belirterek, ''Son derece rasyonel, uluslararası pozisyondaki haklılığının arkasında durarak, masada eşit bir şekilde varlığımızı sürdürüyoruz. Bize dönük yaptırımlarına da sessiz kalamayız. İlişkilerimize son derece dikkat ediyoruz'' dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da ''Milletimizin gururunu kıran, haysiyetini aşağılayan bir durumdur. ABD’nin bu tutumu hiç şüphesiz kabul edilemez. Bu Türk-Amerikan ilişkilerinde aynı zamanda bir dip noktadır. Ve tarihsel bir kırılmadır'' dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.