BBP'den kara propagandaya net tavır: Kurulan tezgahı bozacağız
Büyük Birlik Partisi (BBP) olarak kurulduğumuz günden bu yana sorumluluk bilinciyle yapıcı yol gösterici bir muhalefet anlayışı ile hareket ettik. Devletimiz, ülkemiz, milletimiz ve inancımız söz konusu olduğunda siyasi menfaatleri, çıkarları elimizin tersiyle ittik.
Parti menfaatini ülke ve millet menfaatinin önüne koymadık. Bunun tersini yapanlar belki siyaseten geçici başarılar elde ettiler. Lakin gayesi "Rıza-i İlahi" ve "Nizam-ı Âlem" olan Büyük Birlik kadroları asla bu tür kazanımlar peşinde koşmadı ve bundan sonrada koşmayacak.
Ülkemiz; 1 Mart 2003 tezkeresinin TBMM'de reddinden bugüne ABD' tarafından; "..günü gelince bunun hesabı sorulacak" mantığıyla hep hedefteydi. 1 Mart 2003'te Ortadoğu'daki hesapları sekteye uğrayan ABD ve Siyonist İsrail, Suriye kriziyle emellerine ulaşmak için PKK ile işbirliğinden çekinmedi. Bütün dünyanın gözü önünde Trump'ın deyimiyle, "..terör örgütleri oluşturdu" ,"var olanları destekledi."
Öte yandan, Türkiye içerisinde ki yerli işbirlikçileri ve ajanları ile de Türkiye'yi uluslararası arenada zor duruma düşürecek iç siyasi karışıklıklara, ekonomik istikrarsızlıklara sebep olacak argümanlar oluşturup, bunları kullanacak gün için biriktirdi.
15 Temmuz Fetö darbesiyle amaçlarına ulaşamayanlar bu sefer ABD'ye götürdükleri İran asıllı sözde işadamı kılıklı Reza Sarraf adındaki işbirlikçi ajanları marifetiyle bunu yapmaya çalışıyorlar.
Hedefte; Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin olduğu su götürmez bir gerçektir. Lakin, Büyük Birlik Partisi olarak Surda gedik açılmasına ve Türkiye’nin diz çöktürülmesine müsaade etmeyeceğiz.
Bu hadise bu kadar apaçık iken Anamuhalefet partisinin ABD'deki kurmaca mahkeme süreciyle eş zamanlı olarak aynı günlerde Cumhurbaşkanı'nın yakın çevresi ile ilgili bir takım para transferlerini gösteren, lakin içeriği henüz ispatlanmayan dekontları, önce meclis kürsüsünde sonra da kamuoyuyla paylaşması en hafifi ile insanın aklına 'acaba ABD'deki mahkeme sürecinin bir uzantısı mıdır ' sorusunu getirmektedir. CHP'nin bu tavrı bize , Üstad Necip Fazıl'ın 1956'da yine CHP için söylediği; "Bugün bizdeki muhalefet, iktidarı düşürmek kaydıyla vatanı düşürmeye bile razıdır" sözünü hatırlatmıştır.
Geçmiş dönemlerde buna benzer belgeler 1990'lı yılların iktidar çevreleri için Büyük Birlik Partisi'ne de gelmiş ama BBP'nin asil kadroları tarafından "Bunlar siyasetin değil, hukukun konusudur" denilerek ellerinin tersiyle itilmiştir.
Yaklaşık 6 ay önce, bir internet sitesinde malum çevrelerce paylaşıldığı söylenen ve hukukun konusu olan bu iddiaların bugün bizzat Anamuhalefet partisinin genel başkanı ve sözcüleri tarafından dillendirilmesi çok yönlü bir şaibeye de sebep olmuştur. Bu da, büyük bir iddia ile açıklanan bu dekontların kaynağı ile ilgilidir. Hukukun konusu olması gereken hususlar, günlük ve çıkar amaçlı siyasetin konusu yapılmamalıdır.
Bunun yapana da faydası olmayacaktır. Burada kazanacak olan sadece bu dekontları servis edenler ve arkalarındaki Türkiye düşmanları olacaktır. CHP'li yöneticilerin bundan sonra yapması gereken şey ellerindeki bütün argümanları savcılıkla eksiksiz bir şekilde paylaşmak ve yargının vereceği kararı beklemek olmalıdır.
Siyasetteki iç çekişmelerin gün geçtikçe düzeysiz bir şekilde cereyan etmesi ne yazık ki dışardaki bu planlı taarruzu güçlendirmektedir.
Bugün karşılaştığımız bu çirkin tezgah; iktidarı- muhalefeti, iç çekişmeleri bir kenara bırakarak ABD'nin tilki kurnazlığı ve sahte oyunu karşısında birlikte hareket etmeyi zorunlu kılmaktadır.
Zarrab'ın pisliklerini tanıklık sıfatıyla takas eden Haçlı zihniyetin Türkiyeye yönelik planlarına karşı gelmek, her Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşının görevi olmalıdır.
Büyük Birlik Partisi (BBP) olarak, Türkiye'nin zor şartlardan geçtiği bu kritik süreçte; bütün itirazları, geçmişte yaşanan hadiseleri bir kenara ve hukuka bırakarak ABD'nin başını çektiği emperyalist, siyonist, terörist hain ve işbirlikçi çevrelerin planlı taarruzuna karşı devletimizin ülkemizin ve milletin iradesi ile seçilmişlerin yanındayız.
Tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, medya mensuplarını velhasıl Türk milletini topyekün birlikte olmaya ve ülkemize karşı kurulan bu sinsi planları ve tezgahları bozmak için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.
GÜN; MALAZGİRT RUHUYLA, ÇANAKKALE RUHUYLA, KUT'ÜL AMARE RUHUYLA, KUVAYI MİLLİYE RUHUYLA, BİRLİK OLMA VE BİRLİKTE HAREKET ETME GÜNÜDÜR..!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.