Bakanlar Kurulu sonrası flaş açıklama
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü BekirBozdağ, "Türkiye serbest piyasa ekonomisine sahip bir ülkedir. Cumhurbaşkanımız para transferlerinin kısıtlanması ya da engellenmesiyle ilgili herhangi bir talimatı olmamıştır. Bu konuda herhangi bir sınırlandırma söz konusu değildir" dedi.
İşte Bozdağ'ın açıklamasının satır başları:
ERDOĞAN'IN PARA TRANSFERİ AÇIKLAMASI
- Her türlü para transferi de bu maksatla yapılabilir. Türkiye'de bu alanda herhangi bir sınırlama söz konusu olmamıştır, bundan sonra da sınırlama söz konusu olmayacaktır. Cumhurbaşkanımızın herhangi bir talimatı olmamıştır. Cumhurbaşkanımızın dikkat çektiği husus sadece kendi ülkesine güvenmediği için sermayesini başka yerlere aktarmak isteyenlere yönelik bir sitem olduğunu ifade etti.
- PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C terör örgütleri Türkiye'nin kaynaklarını da yurt içi ve yurt dışında terörü finanse etmek maksadıyla Türkiye'den elde ettikleri gelirlerini kullanmaktalar. İş adamlarımız küresel finans sistemine dahil bir şekilde faaliyetlerini öyle devam ettireceklerdir. Bunların teminatı bizim yasalarımız, anayasalarımız, bankacılık sistemimiz ve hükümetimizdir. Türkiye'de serbest piyasa ekonomisi vardır.
KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARI
Bu dekontlar sayın Kılıçdaroğlu'nun müfteriliğini kesinlikle ispat etmiştir. Yalancı olduğunu ispat eden kanıtlardır. Hiçbir tartışma burada yok. Onun için bizim Kılıçdaroğlu'ndan beklediğimiz şu. Onurlu davranmak. Ben de buradan soruyorum. Gösterdiğin dekontlar sizin müfteriliğinizi ispat eden belge olduğu ortaya çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu, söyler misin? Alçak kim, müfteri kim, yalancı kim? Bunu net bir şekilde ifade etmesi lazım. Onurlu bir insan gibi yapması gereken CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmektir. İstifa etmeye davet ediyorum. İstifa etmeyeceğini bilerek davet ediyorum. İstifa etmeyeceğini bilerek davet ediyorum. Sizi göreve getiren baronlar, FETÖ'cüler sizin gitmenize karar vermişler.
Kaset operasyonunu yapan FETÖ ve onlarla işbirliği içerisinde olan baronlar ve karanlık güçler, Kılıçdaroğlu'nun son kullanma tarihinin dolduğuna karar vermiş durumdalar. Bu malzemeyle daha fazla bir fayda elde edemeyeceğini gördükleri için Sayın Kılıçdaroğlu'nu bir rezillikten öbür rezilliğe iterek toplum içine çıkamaz hale getirmek istiyorlar. Yarın da başka belgeler açıklayacağını söylüyor. Ne açıklayacak ben de merakla bekliyorum. Yine hangi yalancılığını ortaya koyacak, hep beraber göreceğiz.
BUNUN SONU FELAKET OLUR
(Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan edeceği iddiaları) Kudüs'le ilgili son günlerde çok yoğun haberler var. Kudüs'ün İsrail'in başkenti yapılması hususunda adım atılacağına ilişkin iddialar dolaşıyor. Kudüs'ün statüsü bellidir. Kudüs'ün statüsünü korumak, bölgedeki huzur ve barışı korumak bakımından tarihi öneme sahiptir. Kudüs'ün uluslararası anlaşmalarla koruma altına alınan statüsü kaldırılarak başka adımlar atılırsa büyük bir felaket olur. Bölgede yeni çatışmalara, kavgalar yol açar. Hiç ön göremediğimiz, ne zaman biteceğini bilemediğimiz olayların ortaya çıkmasına yol açabilir. İsrail'e, başka ülkelere, bölgeye faydası yoktur. Bu adımı atmak bölgeyi yeni bir felakete sürüklemek için yeni kapılar açmaktan başka bir işe yaramaz.
Anlaşmalar ve BM'nin kararları Kudüs'ün statüsünü korumayı BM'ye de bir vazife olarak yüklemektedir ve BM'nin de bu statüyü korumak ayrı bir taahhüdü, sorumluluğudur. Türkiye, herkese bu noktada sorumluluklarını ve taahhütlerini bir kez daha hatırlatmaktadır. Bölgeyi lütfen yeni felaketlere, çatışmalara, kargaşalara sürükleyecek adımlar atmaktan kaçının. Türkiye'nin duruşu bugüne kadar bu konuda neyse bundan sonra da o olacaktır. Oldu bittilere karşı Türkiye'nin 'evet' demesini kimse Türkiye'den beklememelidir.
AFRİN'E OPERASYON
Suriye'de yaşanan her hadise Türkiye'nin ulusal güvenliği ile doğrudan ilgilidir. Bunu hep ifade ettik. Türkiye bölgede çatışmaların sona ermesine, barış ortamının tesis edilmesine son derece önem vermektedir. Terör örgütlerinin bu süreçte muhatap kabul edilmesini Türkiye reddetmektedir. Afrin'de PYD-YPG teröristlerinin yer aldığını, Türkiye'ye karşı hazırlık içinde olduklarını biliyoruz. Türkiye herhangi bir saldırı olasılığında karşılık vermekten tereddüt etmeyecektir. Afrin'e dönük bir adım atılıp atılmamasını bölgede yaşanacak gelişmeler tayin edecektir.
ABD'DE DEVAM EDEN RIZA ZARRAB DAVASI
2008'in yaz aylarıydı, Almanya'da bugün New York'taki dava gibi bir dava vardı. Deniz Feneri davası üzerinden bir takım hadiseler vardı. Kılıçdaroğlu'nun ilk parlatılmaya çalışıldığı hadise de bu Almanya kaynaklı projelerdir. Amerika'da görülmeye başladığı hafta Türkiye'de de eş zamanlı bir şekilde sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesi hakkında bir itibar suikastına Kılıçdaroğlu teşebbüs etti. Geçmişte de Almanya'da Deniz Feneri, Türkiye'de de aynı konuda Kılıçdaroğlu rol almıştı. Şimdi aynı şeyin buradan devam ettiğini görüyoruz. Türkiye'nin hukukunu korumak için, hiçbir ülke Türkiye hakkında yargı yolu ile karar veremez demesini beklerdim. Onun üzerinden bu işe bir tavır koyması, yerli ve milli bir duruş ortaya koyması lazım. Kılıçdaroğlu'nun duruşu yerli ve milli değildir.17-25 Aralık'ta FETÖ'nün Türkiye'de yaptığı bir yargı darbe teşebbüsünün bir parçasını oluşturmaktadır. Türk savcılıkları soruşturma yaptı, takipsizlik kararı verdi. TBMM komisyon kurdu, konuyu inceletti sonuçta Yüce Divan'a sevk etmeme kararı verdi. Şu anda New York'ta devam eden davanın yargıcı 2014'te FETÖ terör örgütünün bir organizasyonu ile Türkiye'ye getirilmiş ve 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün görüşlerini kullanarak Türkiye'ye karşı açıklamalarda bulunmuş birisidir. Davanın bütün lojistiği FETÖ'dendir.
ÇIKACAK KARARIN KIYMETİ YOKTUR
Burada devam eden bu dava FETÖ-ABD yargısı işbirliği ile 17-25 Aralık'ta Türkiye'de başarılamayanın ABD'de yapılması ve tekrarlanmasından başka hiçbir şey değildir. Türkiye İran'la yaptığı ticaretini ulusal ve uluslararası hukuka uygun yapmıştır. Türkiye hakkında herhangi bir ülkenin yargılama yapması da söz konusu değildir. Türkiye bu noktada kendisine karşı yürütülen bu hadiseleri yakından takip etmektedir. Buradan çıkacak kararın bizim açımızdan bir kıymeti yoktur. Rıza Sarraf'a yaptırılan iftiralar var. Bunların tamamı komplonun ortaya konmasından ibarettir. Bu konuda uluslararası alanda ne yapılır, Bakanlar Kurulu'nda konuşulmadı. Türkiye'ye dönük bir yargılama söz konusu değil.
TAŞERON
Taşeron konusu eli kulağında dersek yanlış olmaz. Çalışmalar tamamlanmış durumda. Bu hafta Bakanlar Kurulu'na gelmedi ama önümüzdeki Bakanlar Kurulu'na gelebilir. Bütçe görüşmelerinden sonra parlamentoya gelecek.
ENFLASYON ORANLARI
Bizim her şeye karşı dirençli bir ekonomimiz var. Türkiye'nin ekonomisi en fazla büyüyen ekonomilerden bir tanesi yine de.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.