Aynı rezalete daha önce de imza attı!
Çankaya Köşkü'ndeki Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ açıklama yaptı.
Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun ABD'deki dava konusundaki tavrının geçmişte Almanya'nın Deniz Feneri davası üzerinden yapmaya çalıştığı itibar suikastıyla aynı olduğunu belirtti.
İşte Bozdağ'ın o sözleri:
ALMANYA'DAKİ DENİZ FENERİ DAVASI ÜZERİNDEN...
...2008'in yaz aylarıydı, Almanya'da bugün New York'taki dava gibi bir dava vardı. Deniz Feneri davası üzerinden bir takım hadiseler vardı. Kılıçdaroğlu'nun ilk parlatılmaya çalışıldığı hadise de bu Almanya kaynaklı projelerdir. Amerika'da görülmeye başladığı hafta Türkiye'de de eş zamanlı bir şekilde sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesi hakkında bir itibar suikastına Kılıçdaroğlu teşebbüs etti. Geçmişte de Almanya'da Deniz Feneri, Türkiye'de de aynı konuda Kılıçdaroğlu rol almıştı. Şimdi aynı şeyin buradan devam ettiğini görüyoruz. Türkiye'nin hukukunu korumak için, hiçbir ülke Türkiye hakkında yargı yolu ile karar veremez demesini beklerdim. Onun üzerinden bu işe bir tavır koyması, yerli ve milli bir duruş ortaya koyması lazım.
Kılıçdaroğlu'nun duruşu yerli ve milli değildir.17-25 Aralık'ta FETÖ'nün Türkiye'de yaptığı bir yargı darbe teşebbüsünün bir parçasını oluşturmaktadır. Türk savcılıkları soruşturma yaptı, takipsizlik kararı verdi. TBMM komisyon kurdu, konuyu inceletti sonuçta Yüce Divan'a sevk etmeme kararı verdi. Şu anda New York'ta devam eden davanın yargıcı 2014'te FETÖ terör örgütünün bir organizasyonu ile Türkiye'ye getirilmiş ve 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün görüşlerini kullanarak Türkiye'ye karşı açıklamalarda bulunmuş birisidir.
Davanın bütün lojistiği FETÖ'dendir. Burada devam eden bu dava FETÖ-ABD yargısı işbirliği ile 17-25 Aralık'ta Türkiye'de başarılamayanın ABD'de yapılması ve tekrarlanmasından başka hiçbir şey değildir. Türkiye İran'la yaptığı ticaretini ulusal ve uluslararası hukuka uygun yapmıştır. Türkiye hakkında herhangi bir ülkenin yargılama yapması da söz konusu değildir. Türkiye bu noktada kendisine karşı yürütülen bu hadiseleri yakından takip etmektedir.
BURADAN ÇIKACAK KARAR...
Buradan çıkacak kararın bizim açımızdan bir kıymeti yoktur. Rıza Sarraf'a yaptırılan iftiralar var. Bunların tamamı komplonun ortaya konmasından ibarettir. Bu konuda uluslararası alanda ne yapılır, Bakanlar Kurulu'nda konuşulmadı. Türkiye'ye dönük bir yargılama söz konusu değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.