İran'da alışılmadık slogan

İran'da alışılmadık slogan
İran Uzmanı Mustafa Caner, İran'daki protestolarda "Kahrolsun ABD" ya da "Kahrolsun İsrail" yerine "Kahrolsun Rusya" sloganının duyulduğunu söyledi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORMER) İran Uzmanı Mustafa Caner, İran'daki protestolarda "Kahrolsun ABD" ya da "Kahrolsun İsrail" yerine "Kahrolsun Rusya" sloganının duyulduğunu belirterek, "İran'ın Suriye'de yakın iş birliği içerisinde olduğu Rusya'yı hedef alan bu slogan, protestocuların İran'ın bölgesel siyasetine duyduğu öfkeyi yansıtıyor." dedi.

Caner, AA muhabirine İran'da devam eden protestoları değerlendirdi.

İran uzmanı Mustafa Caner, toplumsal olayları tek bir nedenle açıklamanın yanıltıcı olabileceğini dile getirerek, ekonomik bozulmanın İran'daki olayların tetikleyicisi olduğunu söyledi.

'KAHROLSUN ABD' YERİNE 'KAHROLSUN RUSYA' SLOGANLARI

Haziran ayından bu yana ekonomik talepler üzerinden protestolar yaşandığına dikkati çeken Caner, gösterilerin hızla siyasi yapıyı hedef alan bir niteliğe büründüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Bu taleplerin ise yalnızca hükümete olan kızgınlıktan değil, mevcut siyasal sisteme bir bütün olarak itiraz etmekten beslendiğini görüyoruz. 'Kahrolsun mollaların yönetimi' ve 'Kahrolsun Ruhani' gibi sloganlar bu durumun ifadesi. Elbette son dönemlerde İran'da yaşanan siyasal tartışmaların yolsuzluk ekseninde dönmesi de halkın kurumlara olan güvenini zayıflatmış olabilir. Bunun yanı sıra protestocular, İran'ın bölgesel siyasetine ve bunun getirmiş olduğu mali yüke de karşı çıkıyorlar. Bu yüzden eylemlerde İran'da duymaya alışık olduğumuz 'Kahrolsun ABD' ya da 'Kahrolsun İsrail' sloganları yerine 'Kahrolsun Rusya' sloganını duyuyoruz. İran'ın Suriye'de yakın iş birliği içerisinde olduğu Rusya'yı hedef alan bu slogan, protestocuların İran'ın bölgesel siyasetine duyduğu öfkeyi yansıtıyor."

Caner, eylemler sistem karşıtı bir nitelik arz ettikçe eylemcilerin demografik profilindeki değişmenin üzerinde durulması gereken önemli nokta olduğuna işaret ederek, gösteriler şiddetlendikçe, maaşlarını zamanında alamayan emeklilerin ve fiyat artışlarından şikayet eden orta yaş grubu kesimin yerini 20'li yaşlarındaki öfkeli gençlere bıraktığını dile getirdi.

İKİLİ STRATEJİ

Mustafa Caner, ABD ve İsrail'in İran'da rejim değişikliği isteklerini gizleme ihtiyacı hissetmediği için Donald Trump başta olmak üzere pek çok ABD'li yetkili ve siyasetçinin protestoları destekleyen mesajlar verdiğini, aynı doğrultuda ABD medyasının da İran'daki olayları abartılı bir biçimde aktardığını aktardı.

ABD ve İsrail'den gelen bu tür açıklamaların İranlı yetkililerin eylemlerin perde arkasında yabancı güçlerin olduğuna dair tezlerini haklılaştırmak ve göstericilerin itibarını sarsmak için kullanıldığına işaret eden Caner, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle müesses nizam kurumlarının cuma imamları, devrim muhafızları komutanları, yargı mensupları gibi temsilcileri bu söylemi çokça dile getiriyorlar. Cumhurbaşkanı Ruhani ise farklı bir pencereden olaya yaklaşarak 'Bütün göstericilerin dışarıdan emir aldıklarını söyleyemeyiz.' dedi. Bu hamlesiyle halkın hoşnutsuzluğunun farkında olduğu mesajını vermiş oldu. Dolayısıyla ikili bir strateji söz konusu. Bir taraftan olayların 'kökü dışarıda' denilip kriminalize edilmesi, diğer taraftan da halkın hükümete olan güveninin kaybedilmemesi adına ekonomide bazı aksaklıkların bulunduğunun ve bunun halkta olumsuz karşılık bulduğunun kabul edilmesi."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum