Böylesi görülmedi! Satan satana...
Varlık Yönetim Şirketleri Derneği (VYŞD) Başkanı Selçuk Tuncalı, geçen yıl yaklaşık 9 milyar TL tutarında alacak satışı gerçekleştiğini, varlık yönetim şirketleri tarafından yönetilen toplam tahsili gecikmiş alacak portföyü tutarının 36 milyar TL'ye ulaştığını bildirdi.
Bireysel tüketicilerden esnafa, KOBİ'lerden kurumsal firmalara milyonlarca müşteriye finansman desteği sağlayan bankacılık sektörü, geçen yıl 2 trilyon 135 milyar liralık kredibüyüklüğüne ulaştı. Sektörün kredi stoku 2017'de bir önceki yıla göre yüzde 20'nin üzerinde artış gösterirken, bu gelişmede Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaletli kredi kullandırımının etkisi oldu. 2017 sonu itibarıyla bankalardaki mevduat hacmi 1 trilyon 802 milyar liraya yükselirken, kredi/mevduat oranı da yüzde 120'ya yaklaştı.
Kredi hacminin 2 trilyon lirayı aşmasıyla beraber sektörde kredilerin dönüşünde sorun yaşanıp yaşanmadığı merak edilirken, 2017 sonu itibarıyla sektörde takipteki brüt alacak tutarı 63 milyar 645 milyon lira oldu. Bu alacaklara 50 milyar 365 milyon lira özel karşılık ayrılırken, takipteki net alacak büyüklüğü 13 milyar 280 milyon lira düzeyinde kayıtlara geçti.
Bankacılık sektöründe takipteki kredilerin toplam kredilere oranı (NPL) yüzde 3'ün altında bulunuyor. Bankalar, sorunlu kredilerini ilgili mevzuat ve hukuki takibin ardından varlık yönetim şirketlerine satabiliyor.
"TAHSİLİ GECİKMİŞ ALACAK PORTFÖY SATIŞI YÜZDE 30'UN ÜZERİNDE ARTTI"
Varlık Yönetim Şirketleri Derneği (VYŞD) Başkanı Selçuk Tuncalı, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, geçen yıl yaklaşık 9 milyar TL tutarında alacak satışının gerçekleştiğini ifade ederek, 2016'daki 6,4 milyar TL'lik tahsili gecikmiş alacak portföyü satışına göre geçen yıl yüzde 30'un üzerinde bir artış yaşandığını, halihazırda sektörde faaliyet izni bulunan toplam varlık yönetim şirketi sayısının 14'e ulaştığını bildirdi.
Tuncalı, Birleşim Varlık, Efes Varlık, Final Varlık, Güven Varlık, Hayat Varlık, İstanbul Varlık ve Vera Varlık'tan oluşan derneğin, sektörün çok önemli bir büyüklüğünü temsil ettiğini söyledi.
Bugüne kadar bankalar tarafından satışı gerçekleştirilen portföylerin yaklaşık yüzde 90'ını VYŞD üyesi şirketlerin yönettiğini ifade eden Tuncalı, 2008'den bu yana varlık yönetim şirketleri tarafından temlik alınan tahsili gecikmiş alacak portföyü tutarının 36 milyar TL'ye ulaştığını bildirdi.
"BANKANIN TAKİP SÜRECİ YAKLAŞIK 2-3 YIL SÜRER"
Selçuk Tuncalı, konunun daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikli olarak bankalardan nasıl bir portföy devralındığının bilinmesi gerektiğini, bankada vadesi gelen herhangi bir borcun, 90 gün içerisinde ödenmemesi durumunda tahsili gecikmiş alacak statüsüne geçtiğini ve yasal takip sürecinin başlatıldığını, 90 günlük süreçte bankanın, müşterisine sözlü ve/veya yazılı olarak ulaşıp borcunu ödemesini hatırlattığını anlattı.
Tuncalı, bu süreçte borca gecikme faizi uygulandığını ve 90 günlük süreden sonra bankanın alacağını yasal yollardan tahsil etmek için gerekli hukuki işlemleri başlattığını bildirdi.
Tüm bu sürecin bankalar tarafından Kredi Kayıt Bürosu'na (KKB) raporlandığını, müşterinin bu gecikme durumunun tüm KKB üyesi kuruluşlar tarafından görüntülenebildiğini ifade eden Tuncalı, şunları kaydetti:
"Müşterinin kredi notu olumsuz etkileneceği için uzun vadede kullanmak isteyeceği krediler ve kredi başvuruları da doğrudan etkilenecektir. Bankanın takip süreci yaklaşık 2 ila 3 yıl sürer. Bankalar, ortalama 2-3 yıl hukuki takipten sonra tahsil edemedikleri dosyalardan oluşan tahsili gecikmiş alacak portföylerini ihale yoluyla varlık yönetim şirketlerine temlik eder. Tahsilat beklentisinde her portföyün tahsilat oranı kredilerin türüne, teminat durumuna ve mevcut ekonomik koşullara göre farklılık göstermektedir. Burada yaşanan en büyük sorun müşterilerin erişilebilirliğidir. Zaman içerisinde müşterilerin iletişim bilgileri değiştiği için temlik alınan portföylerin önemli bir kısmını erişilemeyen dosyalar oluşturmaktadır."
"2017'DEKİ TUTAR, ŞİMDİYE KADAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ EN YÜKSEK TUTAR"
VYŞD Başkanı Tuncalı, Türkiye'de tahsili gecikmiş alacakların toplam kredilere oranının son yıllarda yüzde 3 civarında seyrettiğini belirterek, tahsili gecikmiş alacakların yaklaşık yüzde 70'inin perakende ve KOBİ kredilerinden oluştuğunu, kalan yüzde 30'luk kısmın ise ticari ve kurumsal kredilerden meydana geldiğini bildirdi.
Tuncalı, 2017'de gerçekleştirilen 9 milyar TL tutarındaki tahsili gecikmiş alacak satışının yıl bazında şimdiye kadar gerçekleştirilmiş en yüksek tutar olduğuna dikkati çekti.
Sektörde devralınan portföylerin takibinin uzun zaman aldığını, yıl bazında değerlendirmeden ziyade uzun vadeli değerlendirme yapmanın daha doğru olacağını ifade eden Tuncalı, bu yıl devralınan bir portföyün net olarak değerlendirmesinin ortalama 6-8 yıl sonra yapılabileceğini kaydetti.
"1,5 MİLYON VATANDAŞIN BORCU TAKİPTE"
Selçuk Tuncalı, halihazırda finansal sistemdeki tahsili gecikmiş alacakların 3'te birinin VYŞ'ler tarafından yönetildiğini ve şimdiye kadar bankalar için önemli bir çözüm ortağı olduklarını söyledi.
Sektörün kendi insan kaynağını yetiştirdiğini ve teknoloji yatırımlarıyla kendi teknolojik altyapısını oluşturduğunu ifade eden Tuncalı, devamla şunları kaydetti:
"Sektörümüz ile ilgili üzerinde durulması gereken en önemli husus, varlık yönetim şirketlerinin 2 milyonun üzerinde vatandaşımızın dosyasını devralmış olmasıdır. Bugüne kadar 700 bin dosya, tekil kişi olarak bakıldığında ise 500 bin vatandaşımızın borcu yapılandırılmış ve vatandaşlarımız finansal özgürlüğüne kavuşturulmuştur. Bugün finansal kesime borçlu toplam vatandaşımızın sayısı 3 milyonun üzerinde olup yaklaşık 1,5 milyon vatandaşımızın borcu varlık yönetim şirketleri tarafından takip edilmektedir. Vatandaşlarımızın bize güveni ve onlara çözüm sunmak bizim için her şeyden önce gelir."
Tamamen yasal temellere dayanarak hareket ettiklerini ve çözüm sunmak için çalıştıklarını dile getiren Tuncalı, varlık yönetim şirketlerinin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan (BDDK) aldıkları lisansla ve yine BDDK denetiminde, bankalar ve banka dışı finansal kuruluşların tahsili gecikmiş alacaklarının temlik alınması ve yeniden yapılandırılarak tahsil edilmesi amacına yönelik faaliyet gösterdiklerini vurguladı.
Türkiye'deki varlık yönetim sektörünün, dünyada bankacılık otoritesi altında düzenlenen ve denetlenen tek varlık yönetim sektörü olduğunu belirten Tuncalı, "Hem vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunabilmek hem de sektörümüzü daha ileriye götürmek için bankacılık dışındaki sektörlerin (telekom, enerji, teknoloji, belediye alacakları gibi) tahsili gecikmiş alacaklarının satın alınabilmesi için VYŞD olarak çalışmalarımız devam etmektedir." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.