Heyecanlandıran açıklama: 'Duyum aldık, Erdoğan yenisini başlatıyor'

Heyecanlandıran açıklama: 'Duyum aldık, Erdoğan yenisini başlatıyor'
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, yurt içindeki önemli yatırımlar için birtakım talep sahibi kurumlarla bu ay sonuna doğru Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir programı olacağına ilişkin duyum aldıklarını söyledi.

Yurt içindeki önemli yatırımlar için birtakım talep sahibi kurumlarla bu ay sonuna doğru Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir programı olacağına ilişkin duyum aldıklarını söyleyen Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, yeni yatırım seferberliğinin başlatılacağını duyurdu.

Ali Kibar, "İş Dünyası Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Geçen yıl devreye giren Kredi Garanti Fonu (KGF) ve piyasalara enjekte edilen 250 milyar liralık finansman kabiliyeti ile özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde hareketlenme yaşandığını ifade eden Kibar, büyümeyi tetikleyen ve yaklaşık 1,2 milyon civarında istihdam kazandıran bir süreç yaşandığını kaydetti.

ÖDEME KABİLİYETİ DEVAM EDİYOR

Kibar, bu süreç için finansal anlamda öngörülen potansiyel risklerin oluşmadığına işaret ederek, "Kamu, potansiyel geri dönmeyecek borçlanma yapılarında yüzde 3,5'lere kadar finansal kesime taahhütte bulundu ancak bu seviyelerin fevkalade altında kalındığını görüyoruz. Bu, piyasanın ödeyebilme kabiliyetinin devam ettiğini, hem finans hem kamu kesimine daha az yük gelecek bir şekilde sürecin ilerlediğini gösteriyor." şeklinde konuştu.

KDV REFORM PAKETİ

Bu yıl için KGF'den gelen ve geri dönen kaynakların, sanayi ile Eximbank da dahil ihracat ve üretim endeksine katkıda bulunmasıyla ilgili birtakım çalışmalar bulunduğunu aktaran Kibar, şunları kaydetti:

"Bunun yanı sıra önümüzdeki dönemde ekonomimize çok önemli katkısı olacak, özellikle KDV'lerin finansmanının flexible (esnek) hale gelmesi ve şirketlerin bilançoları üzerinde taşıdığı yükün hafifletilmesine ilişkin KDV Reform Paketi var. Bunun önümüzdeki günlerde Meclis'ten geçmesi ve uygulamaya alınmasına yönelik bir çalışma yapılıyor diye biliyoruz. Bankacılık sektöründeki TL borçlanma faizlerinin yüzde 16-20'ler seviyesine geldiği bir ortamda, şirketlerin üzerindeki baskıyı önemli anlamda absorbe edecek bir süspansiyon... Adeta bir amortisör görevi sağlayabilir. Birçok kuruma endirekt bir mekanizmayla bağladıkları paranın kendi işlerinde kullanılabilmesi için kısmi anlamda fırsat yaratacak. Paketin, bu yılki büyümeye pozitif katkısı olacağını, yatırımları hızlandıracağını düşünüyorum. Bunların da katkısıyla bu yıl büyümede yüzde 6,5 seviyelerinin yakalanabileceğini düşünüyorum."

Bekleyen KDV'lerin şirketler için önemli bir yük olduğunu vurgulayan Kibar, kamu tarafında iade nakli ya da mahsup sisteminin devreye alınmasının reel sektöre önemli bir dolaylı kaynak girişi anlamına geleceğini söyledi.

"FAİZ ORANLARI KURU YUKARI ÇEKİYOR''

Ali Kibar, Türkiye'de mevcut faizlerle iş yaşamının sürdürülebilirliğinin sıkıntılı olduğunu vurgulayarak, "TL faizlerin mutlaka aşağı inmesi lazım. Gerekiyorsa endirekt bir destek mekanizmasıyla bu sorunu ivedilikle çözmeye çalışmamız lazım." dedi.

Yüksek faizin dolaylı olarak kur üzerinde baskı oluşturduğunu belirten Kibar, "Faiz oranlarının yüksekliği, kur üzerinde baskı oluşturuyor ve kuru yukarı çekiyor. Bir müddet kurlar durağan gitse de kar realizasyonu dönemleri geldiğinde hızlı bir şekilde yabancı para birimine dönüş olabiliyor. Bu da esasında tüm halkımız dahil hepimize enflasyon ya da dolaylı maliyetler olarak yansıyor. Faizlerin, gelişmekte olan ülkelerdeki seviyelere indirilmesi çok önemli. Faizler, maliyet anlamında da makul seviyelere geldiği zaman yeni yatırımların önü açılır. TL'de yüzde 15-16 faiz vererek, yeni yatırımı uzun vadeli geri ödeme planıyla öngörmem ne kadar realistik olabilir? Yatırımcı faizi yüzde 6-8'ler seviyesinde görürse, bunları realize edebilirsiniz ve birçok alanda yeni yatırım ve istihdamın önü açılmış olur." şeklinde konuştu.

NELER YAPILABİLİR?

Faizlerin düşürülmesi için yapılabilecekler konusuna değinen Kibar, şunları kaydetti:

"Bankaların, Merkez Bankası'nda tuttuğu karşılıklarda birtakım iyileştirmeler olabilir. Bankaların topladığı mevduatın belirli bir oranını sanayi üretimi yapan kitleye verilmesi için sınırlar getirilebilir. Sadece zincirin tek halkasını yöneterek olmaz. Daha harmonize bir formatta, bankaların da makul karlılık seviyesinde çalışacağı bir yönlendirme yapılabilir ve buna da kamu bankaları öncülük edebilir. Kalkınma Bankası gibi bir banka kurulabilir. Böyle bir bankanın kurulmasıyla sanayicinin yeni yatırımlarına orta vadeli kaynak sağlanabilir.

'BİR DUYUM ALDIK'

Neticede insanların yatırım yapma ortamıyla ilgili sıkıntısı yok ama yatırıma girerken 'Ben bu yaptığım yatırımı kaç yıl içerisinde geri alabileceğim?' diye düşünülüyor. Bugün önemli ölçekteki yatırımları 10-14 yılda ancak geri alıyorsunuz. Türkiye'nin global oyuncular içine girmesi için ölçekli yatırımlar yapılması lazım. Bunları yapmak için de kaynak maliyeti ve kaynağın bulunabilirliği önemli. Yurt içindeki yeni, önemli ve ölçekli yatırımlar için birtakım talep sahibi kurumlara bu ay sonuna doğru Sayın Cumhurbaşkanımızın bir programı olacağına ilişkin duyum aldık. Ülkeye katma değer yaratacak, yeni yatırım seferberliği gibi… Henüz davet gelmedi ancak toplantıda kısmet olursa biz de olacağız."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.