Kırmızı et neden pahalı? İşte nedeni...
Son günlerde şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili tartışmalarda gündeme gelen konulardan biri pancar küspesinin yem olarak ne kadar önemli bir girdiği olduğu. Şeker fabrikalarının özelleştirme sonrası kapanması yönündeki endişeler küspeleri hayvan yemi olarak kullanan aktörleri de tedirgin ediyor.
Merkez Bankası'nın blogunda yer alan bir yazı kırmızı et fiyatları için yem girdisinin gerçekten büyük bir etki taşıdığını gösterdi.
Merkez Bankası Uzmanı Hüseyin Songül tarafından kaleme alınan yazıda Türkiye’de bir taraftan dana eti talebi hızlı bir şekilde arttığı, diğer taraftan ise üretim maliyeti üzerinde besi yemi kaynaklı olarak ciddi bir baskı söz konusu olduğu belirtildi.
Songül yazısında şu analizleri yaptı:
Karkas dana eti üretimi esas itibarıyla besicilik işletmeleri yoluyla yapılıyor. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinde 12 aylık danaya besi hayvanı materyali deniliyor. Besicilik işletmeleri 12 aylık besi hayvanı materyalini Doğu Anadolu bölgesindeki yetiştiricilerden ve/veya Et ve Süt Kurumu (ESK) üzerinden ithalat yoluyla yurt dışından temin ediyor. Besicilik işletmeleri 12 aylık danayı 6-8 ay besledikten sonra kesime göndermekte.
Karkas dana etinin maliyet bileşenlerine baktığımızda besi hayvanı materyalinin yüzde 55-60, yem giderlerinin yüzde 30-35, diğer giderlerin ise (işçilik, finansman, ilaç vs.) yüzde 10-15 paya sahip olduğunu görüyoruz. Besi hayvanı materyali yurt dışından ithal edilmişse karkas dana eti maliyetinin yaklaşık üçte biri yurt içinde yapılan yem giderlerinden oluşuyor.
Bununla birlikte, besicilik işletmeleri besi hayvanı materyalini yurt içinden temin etmişse karkas dana eti maliyeti içinde yem giderlerinin payı yüzde 60’lara kadar çıkabiliyor. Çünkü 12 aylık besi hayvanı materyali maliyetinin yaklaşık yarısı da yem giderlerinden oluşmakta. Bu çerçevede, dana eti fiyatının oluşumunda yem maliyetinin oldukça önemli rol oynadığı tespitini yapabiliyoruz.
Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve besiciliğinde esas itibarıyla iki tür yem kullanılıyor: kaba yem ve karma yem. Mera, yem bitkileri, silaj, bahçe içi otlak, sap saman ile anız başlıca kaba yem kaynakları. Söz konusu kaynaklar arasında meralar, büyük hayvan sürülerinin besin ihtiyaçlarının en ucuza karşılanabildiği alanlar olarak ön plana çıkmakta. Türkiye coğrafyası ve iklim koşulları ise mera yetiştiriciliği ve besiciliğine çok elverişli değil.
Mera yetiştiriciliği ve besiciliği Türkiye’de sadece mera sezonunun kısa sürdüğü Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde yapılabilmekte. Karma yem ise çeşitli tahıllar, yağlı tohumlu bitkiler, küspeler, kepekler, vitamin ve mineral karışımından oluşan fabrikasyon bir ürün. Karma yem üretiminde esas olarak hububat ürünleri, hububat ve bakliyat ürünlerinin işlenmesinden yan ürün olarak elde edilen kepekler, başta soya olmak üzere yağlı tohumlu bitkiler ve yağlı tohumlu bitkilerin işlenmesinden yan ürün olarak elde edilen küspeler kullanılmakta.
Kaba yem karma yeme göre çok daha ucuz olduğundan büyükbaş hayvan üretimini ağırlıklı olarak kaba yem kullanarak yapan ülkeler kırmızı eti daha ucuza mal edebilmekte. Ayrıca, başlıca et ihracatçısı ülkelerin de doğal mera alanları bakımından zengin oldukları görülmekte.
5 Eylül 2017 tarihli besi yemi rasyonuna göre, besi yeminin toplam hammadde maliyeti içinde yurt içinde üretilen hububat ve hububat yan ürünlerinin payı yüzde 67 iken, ithal girdilerin payı yüzde 30. İthal girdilerin Türk Lirası cinsinden fiyatlarının 2009-2016 yılları arasında kur etkisi sebebiyle yüksek oranda arttığını biliyoruz. Söz konusu etki de hesaba katıldığında ilgili dönemde besi yemi fiyatı ile hububat ürünleri ağırlıklı ortalama fiyatının aynı doğrultuda geliştiklerini gözlemlemek mümkün.
Özetlemek gerekirse, Türkiye’de bir taraftan dana eti talebi hızlı bir şekilde artarken, diğer taraftan üretim maliyeti üzerinde besi yemi fiyatı kaynaklı olarak ciddi bir baskı söz konusu.
Besi yemi üretimi ve tüketimi son 15 yılda 4 katına çıkarken, besi yemi fiyatının oluşumunda kritik rol oynayan hububat üretimi ise neredeyse yerinde sayıyor. Besi yemi hammadde maliyetinin yükselmesinde yurt içi hububat fiyatlarında talep ve arz kaynaklı artışlar kadar döviz kurundaki hareketler de etkili oluyor.
Ayrıca, korumacılık ve düşük verimlilik gibi nedenlerle yurt içi hububat fiyatları seviye olarak da uluslararası fiyatların çok üzerinde seyrediyor. Saydığımız tüm bu faktörler neticesinde temel bir gıda maddesi olan kırmızı eti, kişi başına düşen milli geliri Türkiye’nin üzerinde olan ülkelerden bile daha pahalıya tüketmek durumunda kalıyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.