Suudi Arabistan'da bir ilk daha!
Suudi Arabistan, ekonomisinin petrole bağımlılığının kırılması, petrol dışı sektörlerin geliştirilmesi ve özel girişimin güçlendirilmesi amacıyla 2016'da açıklanan 2030 Vizyonu'ndan sonra kadınlara yönelik kısıtlamaları kaldırmanın yanı sıra ekonomik ve sosyal hayata dair kapsamlı reformlarla gündemden düşmüyor.
Suudi Arabistan'da son zamanlarda devlet ve toplumun çeşitli düzeylerini kapsayan değişimler; Yemen'de İran destekli Şii Husilere karşı meşru hükümete destek verme yönünde 26 Mart 2015'te başlatılan ve hala devam eden operasyon gibi dış etkenlerin yanı sıra Ocak 2015'te tahta oturan KralSelman bin Abdülaziz'in oğlu Muhammed bin Selman'ın yönetim kademelerinde kontrolü sağlama gibi iç etkenler ve küresel ham petrol fiyatlarındaki düşüş üzerine petrole dayalı ekonomiden kurtulmanın etkili olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Kadınlara yönelik yasaklar tek tek kalkıyor
Dünyada kadın haklarının en çok tartışıldığı ülkelerden biri olan Suudi Arabistan, seçme ve seçilmenin yanı sıra araç kullanma ve spor etkinliklerine katılmaya izin verme yönünde aldığı bir dizi kararın ardından geçen şubat ayında bunlara bir yenisi daha ekledi.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Mısır'a ve sonrasında İngiltere'ye gerçekleştirdiği ziyaretlerden hemen önce yayımlanan kraliyet kararnameleriyle, Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere üst düzey askeri kademelerde ve bazı bakanlıklarda yapılan yeni atamalarla göreve getirilenler arasında Çalışma ve Sosyal Kalkınma Bakan Yardımcısı Temadır bint Yusuf er-Remah isimli bir kadın bürokrat da yer alıyor.
KDV için ilk beyannameler verildi
Milli gelirinin yüzde 90'ını petrolden sağlayan ülke, 2018 yılına ilk defa uygulanan yüzde 5 KDV ve benzine getirilen yüzde 130 zamlarla girmişti.
Gelir ve Zekat Kurumu, 1 Ocak 2018'de yaptığı açıklamada, "bugün itibarıyla sağlık, eğitim, bankacılık işlemleri, emlak, ulaşım, akaryakıt, elektrik, su, iletişim ve sigorta işlemleri gibi pek çok alanda KDV uygulamasına başlandığı"nı duyurmuştu.
Suudi Arabistan Gelir ve Zekat Kurumundan önceki gün yapılan yazılı açıklamada da ülkede yıllık cirosu 40 milyon riyali (10,7 milyon dolar" bulan işletmelerin yüzde 95'inin, ocak ayındaki KDV için beyannamelerini verdikleri belirtildi.
Açıklamada, 2018 yılı boyunca KDV'den yaklaşık 23 milyar riyal (6,1 milyar dolar) gelir elde edilmesinin beklendiğine işaret edildi.
Saudi Aramco'nun halka arzı 2018'de gerçekleşebilir
Suudi Arabistan yerel basında yer alan haberlere göre, Enerji, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Halid el-Falih, Suudi Arabistan'ın milli petrol şirketi Saudi Aramco'nun halka arzının 2019 yılına ertelenebileceği yönündeki söylentilere rağmen şirketin, 2018'in ikinci yarısında Londra ve New York gibi uluslararası borsalarda ilk halka arzına ilişkin adımın atılabileceğini ifade etti.
'2030 Vizyonu' kapsamında, yaklaşık 2 trilyon dolarlık piyasa değeriyle dünyanın en büyük petrol şirketi konumunda bulunan Saudi Aramco'nun yüzde 5'inin özelleştirilerek 100 milyar dolar gelir elde edilmesi hedefleniyor.
Sinema salonları lisansı ve film sektörü
Suudi Arabistan Genel Kültür Kurulunun sosyal medya hesabından 20 Mart'ta yapılan açıklamada, "Suudi Film Konseyi"nin oluşturulduğu belirtildi.
Açıklamada, söz konusu konseyin, film sektörüne canlılık getirecek yatırımlar ile yetenekleri destekleme yönünde çalışmalar yürüteceğine vurgu yapıldı.
Suudi Arabistan Enformasyon ve Kültür Bakanlığından Aralık 2017'de yapılan yazılı açıklamada, sinema salonlarına lisans izni veren bir karar yayımlandığı bildirilmiş, ilk sinema salonunun Mart 2018'de açılmasının beklendiği ifade edilmişti.
Veliaht Prens Selman'dan reform değerlendirmesi
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, 19 Martta CBS kanalının "60 Dakika" programında yaptığı açıklamalarında, Suudi Arabistan'da son zamanlarda gerçekleştirilen reformlara ve özellikle de kadınlara yönelik kısıtlamaları kaldırmaya ilişkin atılan adımlara değinerek, "Bizler de Körfez'deki diğer ülkeler gibi normal hayatımızı yaşıyorduk, sinemalar da vardı, kadınlar da araç sürüyor ve bütün alanlarda çalışabiliyordu. Bizler, 1979 yılı öncesinde tıpkı diğer dünya ülkeleri gibi gelişiyorduk." ifadelerini kullandı.
Bin Selman, ülkesinin 40 yıl önce bu durumda olmadığını ve internet üzerinden 1979 öncesi Suudi Arabistan'ı araştıran insanların farkı kolaylıklar görebileceğini savundu.
Zorlukların pek çok olduğu ancak en büyük zorluğun ise kendilerinin yaptıklarını insanlara inandırmak olduğuna işaret eden Bin Selman, İran devrimine işaret ederek, "Aslına bakılırsa 1979 yılından sonra kurban biz olduk ve özellikle de bizim nesil çok çekti" dedi.
Kadınların haklarını verme konusunda ciddi anlamda mesafe katettiklerine dikkati çeken Bin Selman, İslam hukuku bağlamındaki kanunların gayet açık olduğunu dolayısıyla kadınların da erkekler gibi uygun ve saygılı giyinebileceklerini dile getirerek, "Bu da özellikle siyah abaya (ferace) giyilmesi veya siyah başörtüsü takılması anlamına gelmiyor. Ne tür kıyafet giyecekleri kararı tamamen kadınlara bırakılmış." diye konuştu.
Suudi Arabistan’da yürüttükleri yolsuzlukla mücadele operasyonlarının amacının para toplamak değil, yolsuzluk yapanları cezalandırmak olduğunu söyleyen Bin Selman, bunun sonucunda 100 milyar dolar elde ettiklerini ve bunu tamamen yasal yollarla yaptıklarını savundu.
Bin Selman, program sırasında "Suudi Arabistan'daki reform sürecini engelleyebilecek bir şey var mı?" şeklinde kendisine yöneltilen soru üzerine "Beni, reformları hayata geçirme konusunda ancak ölüm durdurabilir" diye konuştu.
Bin Selman, Kamu Yatırım Fonu'nun 24 Ekim 2017'de Riyad'da düzenlediği ve 60 kadar ülkeden 2 bin 500 kişinin katıldığı Gelecek Yatırımlar Girişimi toplantısında ülkesini ılımlı İslam'a döndürme sözü vermişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.