ABD-Çin rekabeti teknoloji yarışıyla kızışıyor
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin'in son yıllarda artırdığı teknolojiyatırımlarının ABD'nin bu alandaki üstünlüğünü kaybetmesine yol açabileceği endişesi yarattı. Amerikalı politikacılar ve Pentagon yetkilileri, bir süredir Çin'in Amerikalı savunma ve havacılık şirketlerine yaptığı yatırımlarla ABD'nin askeri teknolojilerini ele geçirmeyi hedeflediğini açık açık dillendirmekten çekinmiyordu. Bu durumun ABD'nin ulusal güvenliği için risk oluşturduğunu öngören Cumhuriyetçi kongre üyeleri, geçen seneden beri bu endişeleri giderecek bir yasal düzenleme üzerinde çalışıyordu.
Trump, Kongre'yi beklemeden ilk adımı attı
ABD Başkanı Donald Trump ise bu konuda daha fazla zaman kaybedilmemesi amacıyla geçen günlerde ilk adımı attı.
Çin'i fikri mülkiyet hırsızlığının ABD ekonomisine yıllık maliyetinin 600 milyar doları bulduğunu savunan Trump, ülkesinin fikri hakları ve teknolojilerini korumak için Çin'e ek gümrük vergileri ve yatırım kısıtlamaları getirilmesi için başkanlık kararnamesi çıkardı.
Kararname çerçevesinde, ABD Hazine Bakanlığı'nın Çinli şirketlerin, ABD teknoloji sektörüne yönelik yatırımlarının ne şekilde kısıtlanabileceği konusunda iki ay içinde Beyaz Saray'a bir rapor sunması gerekiyor. Trump yönetiminin söz konusu kısıtlamaları, 1977 tarihli “Uluslararası Olağanüstü Ekonomik Güçler” yasasına dayandırması bekleniyor. Eylül 2011'de New York'taki İkiz Kuleler'e yapılan terör saldırıları sonrasında da başvurulan bu yasa, Çin'in teknoloji yatırımlarının ABD'nin ulusal güvenliği için risk oluşturduğu gerekçesiyle engellenmesini sağlayacak.
İki devlet arasındaki ekonomik rekabetin teknoloji yarışıyla kızışacağına işaret eden bu gelişmeler, "ABD yönetimi endişelerinde haklı mı?" sorusunu da beraberinde getirdi.
Merkezi New York'ta bulunan ekonomik araştırma ve danışmanlık şirketi Rhodium Group'un her yıl hazırladığı “Çin Yatırım Monitörü” veri bankasından derlenen bilgilere göre, Çinli şirketler tarafından ABD'ye 2005-2017'de yapılan toplam yatırım 171 milyar dolara ulaştı. Bu yatırımların, yaklaşık 60 milyar doları bilgi teknolojileri, komünikasyon, otomotiv, havacılık ve tıp alanında faaliyet gösteren teknoloji odaklı şirketlere yapıldı.
Verilere göre, Çin'in ABD'ye yönelik yatırımları, 2016 yılında yaklaşık 46 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Bu rakam, ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk yılında ise yüzde 35 azalarak 29 milyar dolara geriledi.
Çinliler en büyük teknoloji yatırımları için yaklaşık 6 milyar dolarla Ingram Micro, 4 milyar dolarla IBM, 3,5 milyar dolarla Lexmark, 2 milyar dolarla OmniVision Technologies, 1,8 milyar dolarla Tesla ve 1 milyar dolarla Uber gibi şirketleri seçti.
Bununla birlikte, Çinli yatırımcılar özellikle yapay zeka alanında faaliyet gösteren teknoloji start-uplarına da milyonlarca dolar aktardı. Bazı göstergelere göre, ülkede son yıllarda kurulan her 10 start-up şirketinden 7’si Çin’den yatırım desteği aldı.
Son yıllarda engellenen yatırımlar
Çin'den gelen yatırımların 2016'da zirve yaptıktan sonra 2017'de düşmesinde Washington'daki yeni yönetimin tavrı kuşkusuz belirleyici rol oynadı.
ABD Başkanı Donald Trump, geçen yılın eylül ayında, Çin hükümeti destekli Canyon Bridge Capital Partners LLC’nin Amerikalı çip ve yarı iletken üreticisi Lattice Semiconductor’u almasına onay vermedi.
"Yarı iletken tedarik zincirinin ABD'nin ulusal güvenliği için önemli olduğu" gerekçesiyle engellenen 1,3 milyar dolarlık satın alma, Trump yönetiminin Pekin yönetimine ilk mesajı olmuştu. Bununla birlikte, Trump'ın selefi Barack Obama da Çinli Fujian Grand Chip adlı şirketin Alman çip üreticisi Aixtron'u satın almasını önlemişti. Obama'nın satın almayı önleyen başkanlık kararnamesinde, Çinli şirketin ABD'nin ulusal güvenliğini tehdit eden eylemlerde bulunabileceğine dair güvenilir kanıtlar olduğu ileri sürülmüştü.
Ayrıca, Çinli Ant Financial ve China Oceanwide Holdings Group’un Amerikalı finans şirketleri MoneyGram ve Genworth Financial’ı satın almasına izin verilmedi. Yine Çinli petrol şirketi CNOOC de “milli güvenlik” gerekçesiyle Unocal isimli Amerikan enerji firmasını bünyesine katamadı.
“ABD kaygılarında haklı”
Brookings Enstitüsü Çin Merkezi Kıdemli Uzmanı David Dollar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD’nin Çin piyasasına erişim konusundaki kaygılarını haklı bulduğunu söyledi.
Dollar, “Amerikalı şirketlerin, Çin’in imalat ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren şirketleri satın alması ya da yüzde yüz Amerikan iştirakli şirket kurması mümkün değil. Çin’in yüksek yatırım kısıtlamaları, ABD yönetiminin Çin’den gelen yatırımlara karşı kısıtlamalar getirmeyi değerlendirmesini meşru kılıyor.” ifadelerini kullandı.
Söz konusu yatırım kısıtlamalarının teknoloji odaklı sektörlerle sınırlanması halinde ABD ekonomisinin fazla zarar görmeyeceğini belirten Dollar, buna karşın yabancı yatırımların iştahını genel olarak kaçıracak adımlardan kaçınılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Dollar, ayrıca Çin’in halihazırda yüksek yatırım bariyerleri bulunmasından ötürü misilleme alanının dar olduğuna işaret ederek, “Çin yönetiminin cevabı, ülke ekonomisini liberalleştirmeye yönelik girişimleri yavaşlatmak olabilir.” dedi.
Amerikalı şirketler ve Çinli rakipleri
ABD'li ve Çinli teknoloji şirketlerinin piyasa değerlerinin karşılaştırılması da iki ülke arasındaki ezeli rekabetin ne kadar kızıştığını gözler önüne seriyor.
İşte o rekabetten bazı veriler:
Baidu,Google'a karşı; Dünyanın en büyük arama motoru devi Google'un piyasa değeri 359 milyar dolar iken Çinli rakibinin değeri ise 71 milyar dolar.
Tencent, Facebook'a karşı; Sosyal paylaşım sitesi Facebook en büyük rakibi olarak Twitter'ı düşünürken Çinli sosyal medya devi Tencent'in nefesini ensesinde hissediyor. Facebook'un piyasa değeri 226 milyar dolar, Tencent'in ise 185 milyar dolar.
Alibaba, Amazon'a karşı; Dünyadaki en büyük halka arzı gerçekleştiren e-ticaret devi Çinli Alibaba 219 milyar dolarlık piyasa değeriyle; en büyük rakibi Amazon'ı geçti. ABD'li Amazon'un piyasa değeri 198 milyar dolar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.