Yerli ve milli uçaklarla ilk onlar uçuyor
HÜRKUŞ Test Pilotu Murat Özpala, ‘Kendi semalarımızda kendi kanatlarımızla uçuyoruz’ dedi. ‘ANKA benim gözbebeğim’ diyen ANKA Test Pilotu Ahmet Emre Yılmaz duygularını ‘Başına bir şey gelirse çok üzülüyorum, her başarısında gurur duyuyorum’ diye ifade etti.
Bugün 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü. Gazete Habertürk'ten Murat Gürgen de Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii, TAI’de üretilen yerli, milli helikopter ve uçaklarla ilk uçuşları yapan test pilotlarıyla konuştu. T129 ATAK taarruz helikopteri, HÜRKUŞ temel eğitim uçağı ve ANKA tipi insansız hava araçlarını geliştirip üreten TAI’de 30 test pilotu görev yapıyor. Kara Kuvvetleri’nin ATAK taarruz helikopterlerinin pilotlarına da ilk eğitimleri TAI’de veriliyor.
‘HÜRKUŞ’LA GURUR DUYUYORUM’
Murat Özpala, HÜRKUŞ Test Pilotu. Hava Kuvvetleri’nde görev yaparken, 2006’dan itibaren HÜRKUŞ tasarım ekibiyle birlikte çalışan Özpala, projeye Ar-Ge subayı olarak destek vermeye başladı. Habertürk'ün haberine göre, “2010 yılında binbaşı rütbesindeyken TAI’nin isteği üzerine Hava Kuvvetleri ile protokol yapılarak ayrıldım ve HÜRKUŞ test pilotu olarak buraya geldim” diyen Murat Özpala, şunları dedi:
“O tarihte Güney Kore’den alınan 40 adet KT-1T eğitim uçağının testini yaparak Hava Kuvvetleri’ne teslim ettik. Hava Kuvvetleri’ndeyken nasıl bir temel eğitim uçağı yapılması gerektiği konusunda dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyorduk. Sonra da TAI’ye geçerek, kara kalem eskiz halindeki bir uçağın levyesini tutma fırsatım oldu. İlk uçuşu 2013’te yaptık. O zamandan beri 1000 saate yakın test uçuşuyla uçağı geliştirdik. Şu anda silahlı versiyon da dahil, üç farklı versiyonla test uçuşlarımız ve üretim geliştirme faaliyetlerimiz devam ediyor. Hava Kuvvetleri için 10. uçağı üretmiş durumdayız. Yıllarca F-4 ile uçtum. Yerli bir uçakla uçmak hepimizin hayaliydi. Uçak deyince aklımıza hep Amerikalıların yaptığı uçaklar geliyordu. HÜRKUŞ ile bu hayalim gerçekleşti. Müthiş mutluluk, gurur duyuyorum. HÜRKUŞ ismi kendi semalarımızda kendi kanatlarımızla hür bir şekilde uçtuğumuzu simgeliyor, benim nazarımda. HÜRJET’in tasarım çalışmalarına da başladık. Milli muharip uçağımızdan önce HÜRJET de havalanacak.”
‘BENİM GÖZBEBEĞIM’
ANKA Test Pilotu Ahmet Emre Yılmaz da 2004’te Harp Okulu’ndan mezun olup Hava Kuvvetleri’ne katıldı. İsrail yapımı HERON tipi insansız hava araçlarını (İHA) uçuran Yılmaz, ANKA projesinin sözleşmesini yazanlardan biri:
“Sözleşme aşamasında bulunduğumuz bir uçağın bugün test pilotluğunu ve görev uçuşlarını yapar hale geldik. 2016’da TAI’ye katıldım. HERON eğitimi için İsrail’e gidip dönünce yaşadığımız sıkıntıları burada yaşamamak için tecrübe aktarımında bulunmuştuk. HERON’dan daha kabiyetli olsun, onun yaşattığı sıkıntıları bize yaşatmasın öngörüsünde ve çabasında olduk. ANKA, orta irtifa uzun havada kalış (MALE) sınıfında. Dünyada bunu yapan ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Türkiye’nin de bu seviyedeki ilk ve tek İHA’sı. Milli uyduların kapsama alanında bulunan bütün coğrafi bölgelerde görev yapabiliyor. 200 kilo faydalı yük taşıyabilmesi ayırt edici bir özelliği. İhtiyaca göre, farklı silah, kamera, radar çapraz eşleştirmeleri yapabiliyoruz. Operasyonlarda aktif olarak kullanılıyor. Havayolu şirketlerinde pilotaj faaliyetlerinde bulunabilecek lisansım varken TAI’ye geldiğimde ‘Niye?’ diye soranlar oldu. ANKA benim gözbebeğim, çocuğum gibi. Benim için çok kıymetli. Başına bir şey gelirse çok üzülüyorum, her başarısında gurur duyuyorum. Biz de ANKA’nın daha da iyi olması için elimizden geleni yapıyoruz.”
‘DÜNYANIN EN İYİ HELİKOPTERİ’
ATAK Helikopteri Test Pilotu Gökhan Korkmaztürk, Kara Havacılık Komutanlığı’nda görev yaparken uçuşlarının yüzde 90’ını Cobra helikopterleriyle Güneydoğu’da yapan bir pilot. Emekli olduğunda ATAK helikopterinin proje aşamasında olduğunu söyleyen Korkmaztürk, şunları dedi:
“Optik ve arayüz tasarımında çalıştım. İlk test uçuşuna çıktım. Prototip test uçuşlarının ardından, şimdi seri üretim testlerini yapıyoruz. Şu ana kadar 34 helikopterin teslimatını yaptık. Dünyadaki bütün taarruz helikopterleriyle uçtum. Hepsinin avantaj ve dezavantajları var. TSK için seçim yapan heyette yer aldım. Çok iyi bir seçim yaptığımızı düşünüyorum. Atış gücü, manevra kabiliyeti bakımından en optimumu bu helikopter. Tasarımına katkıda bulunduğumuz bir helikopterde uçmak çok keyifli. Beğenmediğimiz bir şey olduğunda, oturup tartışıyoruz, mühendislerimiz gerekli değişiklikleri yapıyor. Bunu yabancı bir helikopterde yapabilmek mümkün değil. Kıtadan yapılan geri beslemelerle, bizim uçarken yaşadıklarımızla, helikopter hâlâ gelişmeye devam ediyor. Ama en temel modeli bile dünyada uçtuğum tüm helikopterlerden daha iyi.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.