ABD Suriye'den çıkmak için şartını açıkladı
ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Suriye'de barış sağlanmadan ABD'nin ülkedeki kuvvetlerini çekmeyeceğini söyledi.
Mattis, Savunma Bakanlığındaki (Pentagon) Basın Ofisini ziyaret ederek gazetecilerle sohbet etti.
ABD’nin çekilmesi durumunda sahada kalması için bölge ülkelerinden bir kara gücü toplama konusunda bir ilerleme olup olmadığına ilişkin soruya Mattis, bölgedeki tüm ülkelerle konuyu enine boyuna tartıştıklarını ifade etti.
Bugün Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ile Suriye’de istikrarı görüşmek üzere bir araya geleceğini dile getiren Mattis, “Devlet başkanlarının vereceği kararlar olması dolayısıyla bunun (Suriye için dışarıdan kara gücü toplama) daha çok diplomatik bir boyutu var. Ben de Bakan Pompeo ile çalışıyorum bu konuda.” dedi.
ABD’nin, 2001'de çıkarılan, El Kaide ve onunla bağlantılı örgütleri hedef alan Askeri Güç Kullanma Yetki Yasası kapsamında Suriye’de bulunduğunu hatırlatan Mattis, ABD'nin Suriye'den çekilmesine ilişkin şunları söyledi:
“Bölgede neredeyse tüm ülkeler, İran’ın orada yaptıkları konusunda kaygılı. Yapmak istemediğimiz şey şu: (DEAŞ’ın) Hilafeti fiziksel ve coğrafi anlamında bitirerek savaşı meydanda kazanırken, diplomatlar barışı sağlamadan oradan çıkmak istemiyoruz. Önce savaşı kazanırsınız sonra da barışı kazanırsınız.”
Suriye’deki durumu onlarca yıllık askerlik görevi boyunca görebildiği "en karmaşık güvenlik konusu" olarak niteleyen Mattis, bir taraftan DEAŞ ile mücadele ederken diğer taraftan Cenevre’de devam eden Suriye görüşmelerini bir yere vardırmak üzere çalıştıklarını kaydetti.
Türkiye ile görüşmeler devam ediyor
Anadolu Ajansı muhabirinin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye ile ABD arasında Menbiç konusunda ortak bir yol haritasına ilişkin açıklamalarını hatırlatıp Menbiç modeline ilişkin neler söyleyebileceğine yönelik sorusunu Mattis, şöyle yanıtladı:
“NATO müttefikimiz ile fikir ayrılığı yaşadığımız bir konu üzerinde çalışırken, bu görüşmeler devam ediyor. Bunlar devam ediyor. Şunu söyleyebilirim sadece. Bu görüşmelerin nasıl gittiği konusunda bilgilendiriliyorum ancak bu konuda konuşmaya hazır değilim.”
Brüksel'de NATO dışişleri bakanları toplantısına katılan Çavuşoğlu, ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüştüğünü açıklamıştı.
Burada basına yaptığı açıklamalarda Çavuşoğlu, "Görüşmemizde daha önce Suriye ile ilgili çalışma grubumuzun ön mutabakatı sağladığı yol haritasının bir an önce iki bakan tarafından onaylanması konusunda teyitleştik." ifadesini kullanmıştı.
Çavuşoğlu, ayrıca, "Bu yol haritasını onayladıktan sonra Münbiç modelini Suriye'nin diğer kesimlerinde, özellikle Fırat'ın doğusunda uygulayacağız. Böylelikle ikili ilişkilerimizde gerginliğe yol açan bir konuda da birlikte adım atmış olacağız." açıklamasında bulunmuştu.
İsrail’in Suriye saldırıları
İsrail’in önceki gün Hama’da gerçekleştirdiği saldırılarına yönelik soruyu da Mattis, “Biz Suriye’de dün herhangi bir saldırı gerçekleştirmedik.” şeklinde cevapladı.
ABD’nin İsrail tarafından yapıldığı belirtilen bu saldırılara yardım edip etmediğine ilişkin bir soruyu ise Mattis, “Dün geceki saldırılara herhangi bir dahlimiz yok.” dedi.
Suriye'de Beşşar Esed rejiminin Hama ve Halep'teki askeri üslerine saldırı düzenlenmişti.
Rejime ait haber ajansı SANA da dün 22.30 sularında rejimin Halep ve Hama'daki iki askeri üssüne füze saldırısı düzenlendiğini açıklamıştı.
Her iki üste İran destekli unsurların bulunduğuna yer veren İran'ın yarı resmi haber ajanslarından İSNA'nın haberine göre ise saldırıda en az 18'i İranlı güçlerden olmak üzere çok sayıda kişi ölmüştü.
Rejim ve İran kaynakları, saldırıların İsrail tarafından düzenlendiğini iddia ediyor. İsrailli yetkililer ise saldırıları inkar ya da teyit eden açıklamalar yapmaktan kaçınıyor.
İran anlaşmasının düzeltilmesi gereken noktaları var
Mattis, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun İran nükleer programına ilişkin yaptığı açıklamalarla ilgili yorum yapmaktan kaçınırken, İran ile P5+1 ülkeleri olarak da bilinen BM Güvenlik Konseyi 5 Daimi üyesi ülkeler ve Almanya arasında 2015 yılında imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) konusunda karar verme sürecinin devam ettiğini ifade etti.
İran nükleer anlaşması olarak da bilinen JCPOA’ya ilişkin 12 Mayıs’ta nihai kararını vermesi beklenen ABD Başkanı Donald Trump’a tavsiye vermeye devam ettiğini ifade eden Mattis, “JCPOA’nın kesinlikle düzeltilmesi gereken kısımları var.” dedi.
DEAŞ militanlarının Guantanamo’ya nakli
Suriye’de sağ olarak ele geçirilen DEAŞ üyelerinin Guantanamo’ya nakledilmesiyle ilgili sorular hakkında da Mattis, bu konuda henüz bir karar vermediklerini ifade etti.
Suriye’de tutuklu bulunan DEAŞ'lılarla ilgili Mattis, “Suriye’de şu anda kadar bildiğim kadarıyla 400 yabancı savaşçı SDG, Suriye Demokratik Güçleri’nin elinde bulunuyor. Oradakilerin ülkeleri ile konuşuyoruz.” diye konuştu.
Bazı ülkelerin söz konusu yabancı savaşçıları vatandaşlıktan çıkardığını kaydeden Mattis bu durumdaki yabancı teröristlerin durumu konusunda Dışişleri Bakanlığının çalıştığını söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.