Seçim süreci başladı! Yine devreye girdiler
Cumhurbaşkanılığı seçimlerinin erkene alınması ile Türkiye seçim sürecine girdi. Başta yurt içinde olmak üzere yurt dışında da Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı sistemi aleyhine propaganda faaliyetleri artmaya başladı. 2017 yılındaki Cumhurbaşkanlığı Referandumunda olduğu gibi her yönden saldırılar ve karalama kampanyaları gelmeye devam ediyor.
Standard&Poor's, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu "BB"den "BB-"ye düşürdü, görünümünün durağan olduğunu bildirdi.
Kredi notunun düşürülmesiyle ilgili olarak, elle tutulur veriler paylaşamayan derecelendirme kuruluşu, Türkiye'nin makro ekonomik dengesizliklerinin arttığını belirterek, enflasyon görünümünün bozulduğu, Türk lirasında değer kaybı ve volatilite görüldüğü ifade edildi.
Türkiye'nin mali pozisyonunun zayıfladığına dikkatin çekildiği açıklamada, ekonominin aşırı ısındığı gibi dikkat çeken ifadelere yer verildi.
Politik saiklerle yapıldı
Standard&Poor's'un Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu düşürmesine ilk tepki Maliye Bakanı Naci Ağbal'dan geldi.
Kararın zamanlamasına dikkat çekerek ilginç bulduğunu söyleyen Bakan Ağbal, ''Türkiye bir seçime gidiyor. Bu ortamda bile Merkez Bankası para politikası alanında bir karar almış. Burada raporun içinde olan tereddütlerle ilgili konular tartışılabilir. Bu açıklama politik saiklerle yapıldığı izlenimi veriyor. Burada ciddi bir kredibilite kaybı söz konusu" dedi.
'İcracı Cumhurbaşkanlığı denetim gücünü sınırlar' iddiası
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken 2017 Cumhurbaşkanlığı Referandumu'nda karşılaştığı senaryoyla tekrar karşı karşıya kalmış durumda.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu "BB", yerli para cinsinden notunu "BB+" seviyesinde teyit etmiş, not görünümünü de "durağan"dan "negatif"e indirmnişti. Yaklaşık iki saat sonra da Fitch Ratings, Türkiye'nin kredi notunu "BBB-"den "BB " seviyesine düşürmüş, not görünümünü ise "durağan"da tutmuştu.
2017 yılında Türkiye'de icracı başkanlık sistemini getirmeyi amaçlayan anayasa değişikliğinin öncelik için ekonomik reformlarla yarıştığını belirten S&P, icra gücünün cumhurbaşkanına geçtiği sistemi hakkında, "Bu durum parlamentonun ve potansiyel olarak yargının hükümet kararları üzerindeki denetim gücünü büyük ihtimalle sınırlayacaktır" ifadeleriyle asıl niyetini ortaya koyarak bir skandala imza atmıştı.
Çark ettiler
2017 yılında Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının siyasi davrandıklarını ifade eden Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Eğer objektif davransalardı hemen darbe girişiminin akabinde Türkiye’nin notunu düşürmezlerdi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının öngörüleri bugüne kadar tutmadı bugünden sonra da o öngörüler tutmayacak” açıklamasında bulunmuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.