Fitch'ten Türkiye açıklaması!

Fitch'ten Türkiye açıklaması!
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Finansal Kuruluşlar Direktörü Lindsey Liddell, “Türk bankaları faaliyet ortamına ilişkin baskılara rağmen dış finansman piyasalarına erişimini sürdürmeye devam ediyor. ”dedi.


AA muhabirinin Türk bankacılık sektörüne ilişkin sorularını yanıtlayan uluslararası krediderecelendirme  kuruluşu Fitch Ratings Finansal Kuruluşlar Direktörü Lindsey Liddell, “Bu zamana kadar Türkiye’nin bankacılık sistemi, Kredi Garanti Fonu  teşvikinin azalması nedeniyle (önceye kıyasla) daha yavaş kredi büyümesine rağmen  istikrarını korudu.” ifadesini kullandı.
 
Bankacılık sisteminin geleceğine ilişkin öngörülerde de bulunan  Liddell, “İleride dikkate değer hükümet teşviklerinin olmaması durumunda,  sektörün karlılığının 2018’de, daha ılımlı iç sermaye üretimi kapasitesinin  sonucunda normalleşmesini bekliyoruz. Bunun bankaların daha ılımlı büyüme  hedeflerine sahip olması nedeniyle sektörün büyümesini finanse etmek için büyük  ölçüde yeterli olmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
 
Türkiye’nin bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik seviyesini de  değerlendiren Liddell, “Sektörün toplam sermaye yeterliliği, güçlü gelirlerin  desteği ile 2017 yılının sonunda yüzde 16,9 seviyesine yükseldi. Bu büyük oranda  Kredi Garanti Fonu’nun desteğinin yansıması, denetim önlemleri yoluyla sermaye  rahatlaması ve Tier 2 düzenlemeleri yoluyla gerçekleşti.” şeklinde konuştu.
 
"TÜRK BANKALARI DIŞ FİNANSMAN PİYASALARINA ERİŞİMİNİ SÜRDÜRÜYOR "
 
Liddell, Türk bankalarının dış finansman erişiminin devam ettiğini  vurgulayarak, “Kısa vadeli döviz cinsinden toptan finansman yükümlülüklerinin  sonucunda yeniden finansman riskleri yüksek seviyede. Bununla birlikte Türk  bankaları faaliyet ortamına ilişkin baskılara rağmen dış finansman piyasalarına  erişimini sürdürmeye devam ediyor. Sektörün döviz likiditesi bir yıl içerisinde  vadesi yaklaşan toptan döviz finansmanını kapsamak için yeterli seviyede.” dedi.
   
İlerleyen döneme ilişkin olası riskleri sıralayan Liddell, “Bankaların  döviz likiditesi, uzun süreli piyasa erişiminin kesilmesi halinde baskı altına  girebilir. Buna rağmen eğer ekonomik büyüme gücünü korur ve bankalar varlık  kalitesi ve finansman erişim şoklarıyla karşı karşıya kalmaz ise, bir yandan  bankalar bilançolarını ve iş hacimlerini geliştirirken, sektörün öz sermaye  karlılık oranının da orta vadede yüzde 10-15 seviyesinde olmaya devam etmesini  bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
 
Liddell, şunları kaydetti:
 
“Türkiye’de bankacılık sektörünün performansı zorlu faaliyet ortamına  rağmen son üç yılda düzenli bir şekilde artan ortalama varlık getirisiyle  istikrarını korudu. Öz sermaye karlılık oranı 2017 yılında yüzde 15’e yükseldi.   2018 yılında performansın 2017 yılındakinin biraz daha altında olmasını  bekliyoruz. Fakat oynak faaliyet ortamı, ödemesi yaklaşan kredi borçları, yüksek  finansman maliyetleri nedeniyle daha dikkate değer riskler devam ediyor. Sektörde  Türk lirasındaki değer kaybı göz önüne alındığında yüksek döviz borçlanması,  artan maliyetler nedeniyle varlık kalitesine, performansa ve sermayelendirmeye  ilişkin riskler devam ediyor. Yüksek finansman maliyetlerinin sonucunda kar  marjları baskı altına girebilir.”
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.