Yahudi'nin derdi, Özkök'ü gerdi!-VİDEO
ÖZKÖK'ÜN AÇIKLAMALARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
NTV'deki programa katılarak soruları cevaplayan Ertuğrul Özkök, Başbakan Erdoğan'ın Davos çıkışı ile ilgili şunları söyledi: O oturum yapılırken başka bir yerdeydim. İlk gelen izlenimler felaket, skandal, başbakan terketti gibiydi. Tepkili izlenimlerdi. Türkiye'den telefonlar gelmeye başladı, Davos'taki mesajların tam tersiydi. Aydın Bey aradı, olumlu buldum dedi, yapması gereken bir şeydi dedi. Hoşuma gitti dedi. Bir bölüm ölçüsüz buluyordu ama İsrail Cumhurbaşkanının konuşmasını da ölçüsüz ve sert buldular."
"HERKES BAŞBAKAN'IN TAVRINI DESTEKLEMEK ZORUNDA DEĞİL"
Aydın Doğan medyası diye bir yapının bulunmadığını iddia eden Özkök, kartel basın yayın organlarında çıkan eleştirel yazıları şöyle savundu: "Bizim başından beri tartıştığımız yanlış izlenim buydu. Aydın Doğan medyası diye bir grup yok ki, 4-5 gazete var, televizyonlar var. Elbette Aydın Beyin telkinleri var. Ama oturup manşete şunu atın bunu atın diye bir etkisi olmadı. Beğendim dedi, ben de olsam aynı tavrı gösterirdim dedi. Ama gazeteler çok farklı manşetlerle çıktı. Radikal eleştirdi. Hürriyet serinkanlı davrandı. Başbakan'ın lehine verdi. Milliyet daha temkinli verdi. Yazarlardan bunu eleştirenler de var ama bunlar normal. Bütün yazarlar Başbakan'ın tavrını desteklemek zorunda mı? Önemli olan ertesi gün gördüklerimiz. Oktay Ekşi, Ruşen... Neredeyse adamları linç edecekler. Hepimiz bir mutabakattan söz ediyoruz ama acaba kaçımız gerçek düşüncelerimizi aktarıyoruz."
APO YAKALANDIĞINDA HÜRRİYET NE YAPTI?
Özkök, sözü teröristbaşı Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye teslim edildiği döneme getirerek Hürriyet'in o günkü tutumunu bakın nasıl özetledi. "Geriye dönelim, Apo'nun yakalandığı günler. Hürriyeti alıp incelerseniz o günlerde Emin Çölaşan dahil, Hürriyet neredeyse Öcalan asılmasın diye kampanya yaptı. O zaman esen hava neydi. Halka bıraksaydınız Apo'nun hemen asılmasından yana bir tavır vardı."
"BEN OLSAM MASADAN KALKMAZDIM"
"Gazeteler hergün her konuda halkın doğrultusunda yayın yapacak diye bir şey yok. İdam cezasını halkın oyuyla... Ben burada Başbakan'ın oradaki tepkisi benim gururumu okşadı. Ama bu nereye kadar yapılmalıydı ama ben olsam masadan kalkıp gitmezdim ama bu benim görüşüm."
DEDİKODU DEDİ, GERÇEKMİŞ GİBİ DE SAVUNDU!
Konuşmanın sonunda Özkök, asıl derdini ses tonunu yükselterek özetledi. Türkiye'deki Yahudi vatandaşlarımızın tehlikede olduğunu öne süren Özkök, "Yahudi cemaatinin rahat olduğunu düşünmüyorum. Korku boyutları var. Rahatlatıcı ve güven verici bir söylemin yapılması gerekir. Gazze'deki gelişmeler bazı çevreler tarafından bilinçli olarak Yahudilere karşı bir tepki gibi gösteriliyor. Türkiye'de Yahudi'lere yapılan uygulamalara ilişkin kötü örnekler geliyor. Dünyanın her yerinde böyle bir takım dedikodular çıkar. Fransa'da da bazı dönemlerde dedikodular vardı ve Yahudiler zor durumda kalmıştı. Bu hiç birimize yakışan bir tavır değil" diye konuştu.
ÖZKÖK UTANÇ DUYUYORMUŞ!
Gazze katliamlarına gösterilen tepkileri, "Türkiye'nin kimyası bozuldu" olarak nitelendiren Özkök, iddialarını şöyle sürdürdü: "Buradaki Yahudiler dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar Türk toplumuna saygılı, Türk toplumunu seven insanlar, katkıları çok olmuştur. Cumhurbaşkanının elinden devlet ödülü verdik bu insanlara. Bunların zor durumda kalmasını istemiyoruz. Ben bu ülkenin vatandaşıyım diyor, demokratik haklarımı istiyorum diyor. Bu nedenle, gelişmeler bana utanç veriyor. Utançtan öte ızdırap veriyor. Bu durumların anlatılmasına zorunlu hissediyorum. Bu Gazze olayları Türkiye'nin kimyasını çok bozdu."
Engin Kaşdaş-habervaktim.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.